kayıt

metu sözlük

  1. 46
    an itibari ile sozlukodtu ile başlık ve entry sayısında kafa kafaya olmayı başarmış, sözlüğümüz; canımız.
    #27184 isinylmz | 14 yıl önce
     
  2. 47
    versiyon 2 dalgasında entry giremediğim sözlük. acaba harbiden herkes giremiyor mu yoksa ben mi malım?
    #28744 raistlin | 14 yıl önce
     
  3. 48
    aktif yazar sayısı istatistiklerde yazan 247'nin aksine 20 bilemedin 30'dur. bu 30 yazarın da her gün online olmadığını düşünürsek, online olanlardan bir kısmının da "dediğim entry'dir, dediğim başlıktır, içtiğim sudur, sıçtığım boktur" haricinde bir katkı sağlamadıklarını kabul edersek, genel olarak yazarların şevkinin kırılması normaldir. hani denir ya: "ya ne olacağıdı?"

    fikir olarak da görünüm olarak da v2'yi beğenenlerden biri olarak yine de v2'nin tam kapasite çalışmadan yazarlara sunulmasının hata olduğunu düşünüyorum.

    yazarlarda bir beklenti yaratmak, bir değişimin habercisi olarak v2'ye geçileceğinin duyurulması hoş bir düşünce. ancak ortaya çıkan malzemenin böyle yarım olması aynı oranda hoş değil. keşke o sayaç iki hafta değil de iki ay geriye saysaydı ama sıfırlandığında karşımızda her haliyle bizi içine çekecek, beklentilerimizi karşılayacak şekilde gelseydi v2. üstelik de herkesin dilinde aşağı yukarı aynı şeyler dolanırken beklenti olarak... şimdi ortalama bir sözlük kullanıcısı gelecek bakacak lan o yok, bu yok, şu eksik, ee ne sikime yaradı diyecek ve gidecek. ooo süper olmuş, geliştirilirse manyak olur, şöyle olur, böyle olur mu dieycek sanıyorsunuz. niye desin ayrıca? bu üstünkörü değerlendirmeyi yapan benim umrumda değil zaten diyorsanız kısa vadede haksız, uzun vadede haklısınız ancak. ve o uzun vadenin gerçekleşebilmesi için de bu sözlüğün belli bir ortalamayı yakalaması lazım onu sağlayacak kişi de bu tarz yazarlar.

    bir başka konuya gelelim. metu sözlük başlığına ilk entry 14 ocak 2010 sözlük admini tarafından girilmiş. bu durumda kaba bir hesap yapacak olursak 7 ayı geride bırakmış bir sözlük var ortada ve üstünkörü yazılmış bir kaç madde haricinde daha yazarların şöyle başlığına girip de 'format' denilen şeyi baştan sona okuyabileceği bir alan yok. kendini sözlüğün yerlisi gören yazarlar hala en basit format hatalarından bir haber entryler giriyorlar ve bunların da kimi siliniyor, kimi de artık ya gözden kaçıyor ya görmezden geliniyor ya da format belirleyicileri de farkında değil.

    tüm bunların ışığında sözlüğü çekip çeviren bazı arkadaşların zamanında sözlüğe sırt çevirmesi gaflet olarak değerlendiriliyor. bana kalsa en doğrusunu yapmışlar derim.

    ha bu sözlük böyle de devam eder. o ayrı. beklenti de o yöndeyse sorun yok. forumdan hallice olur ama yine yazacak birileri bulunur. ama sadece o kadar yani.

    hal böyleyken yazılmıyor, çizilmiyor diye şikayet etmek doğru değil. gelecek vaadetmiyor ki ne diye yazsın adam? ne diye emek versin abi? olay başlıklar sağa kaymış, yeni görünüm çok beyaz gözümü alıyor, buna alışamadım, şuna dayanamadım olayı değil: kaos.
    #28749 lalettayin | 14 yıl önce
     
  4. 49
    artık ben de içimi açmak istiyorum. amına koyayım bu sözlüğün. dün geceden beri üç tane yarımşar saat uğraşıp yazdığım entry'i kaydet'e bastığımda sistemden çıkmış olduğumu görüyorum. hakikaten kızgınım şu an. şimdiye kadar hep nitelikli şeyler yazmaya çalıştım. uzun uzun, kendimce mizahi, kopyala-yapıştır yerine kendi fikirlerimin olduğu entry'ler... başlarda bunu zevkle yapıyordum. sonra belki birileri "burada böyle de yazılıyormuş" der, belki okur, hatta belki yazar diye. artı ya da eksi oyun zerre sikimde olmadığını şimdiye kadar çok anlattım. birçoğunuz dinledi sıkıla sıkıla. haklısınız, eğleniyoruz, haklısınız bilgi amaçlı entry'ler girmek istiyoruz, haklısınız sözlükten bir bok olmaz, haklısınız çok güzel yerlere gelebilir bu sözlük. herkes haklı kızıp giden de, sinir olup yazmaya devam eden de. ama böyle olmuyor bu iş. sol frame'i sikertiriz, ukdelere boğarız. eyvallah ama hakikaten sıkıldım bu işte. şimdi neye kızdığımı anlamıyorsunuz tabi. haklısınız. kimse burada zorla bulunmuyor. ben de öyle.

    kızacağım bir merci yok maalesef benim. modlara küfür edemiyorum. sistem hatalarından dolayı burak'a kızamıyorum. kimse niye yazmıyor diye çemkiremiyorum. yine buraya yazıyorum her şeyi.

    dün geceden beri yalçın küçük, margaret m. poloma ve jean-pierre jeunet hakkında yazdım durdum. birileri okuyacak, ben de bir kaç zaman sonra yazdıklarımı görüp sevineceğim diye. ama her entry'i bitirince "o son kaydet'e basmayacaktık" diye kendimi yemekten bıktım hakikaten. amına koyayım böyle işin. şimdi yine kaydet'e basıp sistemden çıkmış olursam bir yeni entry daha yazmayacağım. bu tavrım da kimeyse artık...
    #29238 hao jiu bu jian | 14 yıl önce
     
  5. 50
    şu sıralar 70lerin sağcı solcu kavgalarını aratmayan sözlüktür.
    #30740 w4rdoom | 14 yıl önce
     
  6. 51
    yazarlarının üstlerinde röpteşambır ellerinde viski ile entry girmeye başladığını düşündüğüm sözlük zira bir üniversite öğrencisinin en çok ilgileneceği öğrenim kredisine zam gelmesi, asgari ücretle ilgili tartışmalar veya üniversitelerde öğrencilerin coplanıyor olması gibi konularda entry bulmak mümkün değil.
    #34477 w4rdoom | 14 yıl önce
     
  7. 52
    yavaş yavaş olgunluğa erişen sözlüktür zira bir şey aratıyorum rastgele ve karşıma 2-3 entry çıkıyor nasıl mutlu oluyorum sözlük bir bilsen.
    #35723 w4rdoom | 14 yıl önce
     
  8. 53
    sözlüğün gelişmemesinin sebebi muhabbet ya da espri tarzlı entrylerin beğenilip artı oy verilip tanım, bilgi ya da tartışma konularında boyna eksi almamız sanırım. konu açtıkça eksileniyorsam yazmanın da pek bir mantığı kalmaz sanırım.
    #35962 w4rdoom | 14 yıl önce
     
  9. 54
    daha upuzun bir yolu olan sözlük.
    #36044 carpe diem | 14 yıl önce
     
  10. 55
    düzenli olarak hergün sikilmektedir.
    #36219 w4rdoom | 14 yıl önce
     
  11. 56
    misyonunu tamamlamıştır

    birinci yılını kutlayan bu sözlükte bir yıldır yazar olan birisi olarak bunu korkmadan ve kendimden emin bir şekilde söylemek hoş bir durum değil gerçekten. ancak 8 ay öncesinde vaadedilen "kutsal topraklar"a bir adım bile yaklaşamamıştır bu sözlük. olduğu yerde dahi sayamamış, koşar adım geriye doğru kaçmıştır...

    ilk olarak, konsept olayı ile başlamak istiyorum. bugünlerde 12 yaş partisi veren çok büyük bir sözlük ve onun diğer türevleri bu alemde varken sadece "sözlük" kimliğiyle bir yere gelemeyeceğimizi ilk zirvede konuşmuştuk. ortaya "odtülünün sözlüğü" gibi fikirler atılmıştı. daha çok odtü ile ilgili bir sözlük olacaktı, insanları da bu marka altında buraya çekecektik. ama belirlenemeyen sınırlar, her tarafa uzanmaya çalışan kısıtlı kollar ile bir tarafa yönelemedi bile sözlük.

    tasarımı değiştirildi, yeni aparatlar eklendi. "çok tatlı tasarımlar yaptık bak bursaspor bile var" dedik, yok o da olmadı.. yeni yazarları getirmek bir yana, eldeki yazarlar da kalmıyordu. daha sonra angel vakası gerçekleşti, çeşitli olaylar, kavgalar, tripler ve neticesinde ihraçlar gerçekleşti. olaylar dediysem de, şimdi bugün sözlükte her gün yazılıp çizilenlerin daha azı...

    baktık tasarım işiyle de olmayacak, el ilanı asıldı okulun her tarafına, facebook reklamları verildi... tabii pek çok yerli yazar (baştan beri sözlükte olanlar) iyice yerleşmişti buraya ve sevmişlerdi de. çünkü arkadaşlık ortamı vardı, muhabbet vardı. beraber birşeyler yapma isteği vardı. ve bu istek doğrultusunda admin'in büyük çabalarıyla versiyon 2 geliştirilmeye başlandı. versiyon 1deki verem eden sıkıntıları ortadan kaldırıp daha pratik, daha göze hoş gelen bir sözlük yaratacaktık...

    uzun bekleyişlerden sonra versiyon 2 önümüze koyuldu. ama tam pişmemiş bir yemek gibi, ağızda kötü bir tad bıraktı. henüz bitirilmemiş, hala inşaat halinde olan bu yapı geliştirilmeye müsaitti ancak eleştiriler sert geliyordu. hepimiz "götüm gibi oldu" şeklindeki yorumları hatırlıyoruzdur. işte bu yüzden versiyon 2 üzerinde bir antipatiyle girdi aramıza. piç çocuk gibi...

    bu esnada yine gelen yazarların çok çok az bir kısmı burada kalıyor, gerisi çekip gidiyordu. 8-9 ayda sözlüğün oturmuş bir formatı hala yoktu. bir küfür ettiğinizde alkışlanıyor ve aynı küfrü başka zaman ettiğinizde aforoz edilebiliyordunuz. tatlı-sert olmaya çalışan moderasyon, hiç bir kıvam tutturamadı. "katı moderasyon fikrini savunuyorum gerekiyorsa silinsin yazdığım herşey" demiştim daha önce de. hala da bunun doğru olan olduğunu düşünmekteyim. sınırları belirlenmemiş bir şeyde hep belirsizlikler olmaya devam edecektir çünkü.

    yukarıda söylediğim gibi, sadece bir sözlük olarak hayatta kalamazdık. yeni bir şeyler geliştirmemiz gerekiyordu. bir galatasaraysözlük değildik, bir incisözlük değildik, bir ekşisözlük de olamazdık. cinsiyet üzerinden de gitmiyorduk. birkaç azimli insandan oluşuyorduk sadece. sayımız çok azdı. belli bir kimliğe bürünemeden "çakma sözlük" kimliğini alıverdik üstümüze. cuk diye de oturdu ne yazık ki...

    admin ve moderasyonun yine muazzam çabalarıyla radyo yayınımızı başlattık. inanılmaz bir heyecan vardı tabi, o birşeyler yapmak isteyen azimli insanlar hep seslerini duyurmak istiyorlardı. sözlüğe küsenleri bile o yayınlarla geri döndürdük. çok da güzel başlamıştık. kendi adıma ben çok inançla başlamıştım. birşeylerin artık değişebileceğine inanmaktaydım. deneme yayınlarının ardından her yayını dinlemeye başladım. ertesi günki sınavlarıma gizem ve ışını dinleyerek, hao ve bollocks'un muhabbetlerine kulak vererek, bandista ile keyiflenerek hazırlandım. kendi yayın günüm gelse de, ben de yapsam diye düşündüm. ve ilk bilinçli yayınımı izmit'ten optican ile beraber yaptım. hayatımda en çok eğlendiğim zamanlardan biriydi, ancak yaptığınız iş ile birilerine hitap etmek gibi bir amacınız var ise, sizi takip eden birilerinin olmasını istiyorsunuz mecburen. biz o yayını 3 kişiye yaptık... 200-300 aktif(güya) yazarı olan sözlüğümüzde sadece 3 kişi bizi dinledi. "dinlenmediği için atarlanıyo mal" diye düşünecek arkadaşlar varsa, diğer yayın yapan arkadaşlardan dinleyici sayılarının ne civarda olduklarını öğrenebilirler.bir proje daha güme gitmişti. kimsede şevk kalmamıştı. yine de biz hergün sözlüğü açmaya devam ettik. sayfayı açtık, yeniledik, ve yine aynı yerdeydik.

    olayın duygusal boyutunun bizi hala burada tuttuğuna inanmaktayım. daha önce de dediğim gibi bu sözlükteki arkadaşlık ortamı bazılarının gitmesini engelledi. ve bu bazıları sözlüğün yerinde saydığını gördükçe kahroldu, sinirlendi, ve sık sık sinirini sözlükten çıkardı. saldırılar böyle gerçekleşti...

    şu ana kadarki gidiş aşağı yukarı böyleydi. kimliksiz bir sözlüğü büyütmeye çalışan birkaç insandık sadece. ama bu sözlüğün büyümediğini hepimiz gördük, kabul etmek istemedik.

    iki günde hiç entry girilmeyen sözlüğü ne yapacağız peki şimdi? kapatacak mıyız? yoksa moderasyondan yine olmayan format hakkında hızlandırılmış kurslar mı alacağız? yoksa zirvede yine planlar yapıp ardından technoart'ta el ilanı mı bekleyeceğiz? moderasyonun sıçızladığı yerde yazarlara karşı otoriter mi olacağız?

    şu ana kadar sözlük ahalisinden şahsen tanışıp da "sevmiyorum ulan ben bu şerefsizi" dediğim hiç bir insan olmadı... beni de zaten bu güne dek burada tutan budur. burada olmaktan zevk aldım, mutlu oldum. yazdıklarımızla hiçbir zaman kim olduğunu bilmediğimiz insanlara seslenemediğimizin farkındaydım. sesimizi duyan sadece bizdik...

    ve biz, oturmamış kurallarımız, bitmemiş inşaatımız, okunmayan sözlüğümüz ile hala türkiyenin her yerinden okunma çabasında olmaya mı çalışmalıyız yoksa burada olmaktan yine zevk mi almaya çalışmalıyız?

    bir kaos ortamını elbette istemiyorum ben de, ancak kurallar herkes için her zaman uygulanmalı. yoksa dükkanı kapatıp gidelim, uğraşmanın hiç gereği olmaz.


    son söz: genel saldırılarda bulunan insanlardan biri olarak, bize tekrardan şans veren admin ve moderasyona teşekkür ediyorum. şu ana dek verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü kendi adıma özür diliyorum... metusözlükte amaç bağcıyı sikmek değil de üzümü yemek olduğunda güzel şeyler olabilir.
    #36226 bobigeloglum | 14 yıl önce
     
  12. 57
    misyonunu henüz tamamlamamış sözlüktür.

    metu sözlük 1 yıllık geçmişi boyunca birçok gelişme ve aşama kaydetmiştir. durumu değerlendirmek olaylara baktığınız yere göre değişir.

    odtünün sözlüğü misyonu ile yola çıkmış sözlük çöplüğü olan internet içinde kendine has bir rota çizmeye çalışmıştır. açıkçası fikrimi soracak olursanız rotasını da çizmiştir. metu sözlük inovasyonu her zaman kendisine anahtar olarak belirlemiş, her zaman farklı olmayı hedeflemiştir. bu anlamda geliştirdiği inovasyonlarla farklılığı da büyük ölçüde yakalamış zira v2 gibi bir sistemi sözlük camiasına hediye etmiştir.

    metu sözlük çok defa öldü bitti yok oldu burası nidalarıyla karşı karşıya kalmıştır. onun gücü bu nidalardan daha güçlü çıkmasıyla anlaşılır. onlarca yazar geçti. kimileri atıldı kimileri saldırdı kimileri farklı yollar denedi ve metu sözlük bitti dedi. mühim olan inanmaktır. eğer ki metu sözlük yönetimi bir kez olsun "bitti" deseydi tüm sözlüğü kapatıp bu yazılanları uzay boşluğuna göndermesi 5 dakikasını alırdı.

    evet bu güne dek radyosundan görseline, puan sisteminden istatistik formüllerine kadar birçok sistem yada aparat geliştirmeye çalıştık. daha çok seveceğimiz ve daha kullanışlı sistemler ortaya koymaya çabaladık. her birinin sonunda beklediğimiz ilerlemeyi görmesek de pes etmedik bir sonraki için kolları sıvadık. bu yeterli değildi. sadece teknoloji geliştirmek hiçbir zaman yeterli olmadı zira ekşi 10 yıllık teknolojisini çok az geliştirmiştir.
    bana sorarsanız inanmaya ihtiyacımız var. biz eski yazarlar inanmazsak yeni gelecekler ne için çabalayacak?

    asla unutmayın,
    metu sözlük kurulalı 1 yıl oldu. birlikte tahmin edilemeyecek gelişmeler yaşadık. hayal etmediğimiz arkadaşlıklar ve dostluklar kurduk. sadece şu aşamada dahi bir çok "odtü sözlük"ün ulaşamadığı yerlere ulaştık. önümüz açık. durmanın değil daha çok tutunmanın vaktidir zira önümüzdeki tek engel umudumuzu kaybetmektir.



    #36229 burocknroll | 14 yıl önce
     
  13. 58
    sadece odtülülere hitap etmeye çalışarak özgün olamayacağının farkında olan sözlüktür zira her ne kadar çakma sözlük deseler de sözlükte dönen muhabbetler şu an itibariyle ekşisözlüğün boşluğunu doldurmaktadır zira ekşisözlük eski ekşisözlük değil incisözlüğün bir çakması haline gelmiştir.
    #36231 w4rdoom | 14 yıl önce
     
  14. 59
    misyonu yoktur*
    sadece odtülüye hitap ediyor olabilir; ama sadece odtülülerin hitap etmediği de bir gerçektir*
    aile sözlüğüdür, aile içi şiddet tarihin her dönemlerinde** olmuştur.
    #36317 optican prime | 14 yıl önce
     
  15. 60
    mehmet ali şahin ler tarafından savunulan can sözlüktür**
    #36344 optican prime | 14 yıl önce