kayıt

bas gitar

  1. 4
    uzun süredir haşır neşir olduğum enstrüman, çok sevilesidir kendisi. toplanın şöyle yamacıma da anlatayım, uzun entry okuyamam diyenler kaçsın hemen daha derinlere inmeden. giriş kısmında size bas gitarın görevini takdim etmek isterim, gerisini okumasanız da olur konuyla ilgili değilseniz. şimdi sahilde çekilmiş fotoğrafınızı düşünün, elinizde bira, diğer elinizde sigara, güneş gözlüğünüz ve şezlongda uzanıyorsunuz. bu anlattığım kısmı elektro gitar olarak düşünün, arkadan denizi alırsanız o fotoğraftan geriye ne kalacağını düşünün. ben söyleyeyim efendim, sokak ortasında şezlongda çıplak yatan bir angut kalır. yani diyeceğim o ki, elektro gitar şezlong, güneş gözlüğü ve bira ise; bas gitar denizdir, okyanustur. her tür müzikte kullanılmasının bir nedeni var çok sevgili dostlarım.

    bas gitar aslında kontrabasın türevi olarak ortaya çıkmıştır. kontrabas da önce 3 tel olarak kullanılırken sonradan şu anki en ince teli eklenmiş ve ses aralığı genişletilmiş, tek başına da çalınabilir hale getirilmiştir. bas gitara geçiş gibson'ın akustik bas gitarı 1910 yılında ortaya çıkarmasıyla başlar. 1926da çıkan elektrikli kontrabasla akustik bas gitarın birleştirilmesiyle audiovox firması ilk elektrikli bas gitarı ortaya çıkarır. 1936 rickenbacker bir elektrikli kontrabas modeli daha ortaya çıkarır, çekişme 1951 yılına kadar başabaş devam eder. 1951de fender duruma el atmış ve bir kaç fersah öne geçmiştir, bas gitarın şu anki formatını belirleyen fender precision bas'ı ortaya çıkarmıştır. hofner, gibson, rickenbacker ve danelectro güzel tasarımlar yapsa da bu yarışa fender 1960ta jazz bass modelini üreterek nokta koymuştur. sonraki tasarımlar fenderi örnek alarak devam edecek ve günümüze kadar fender üstünlüğünü devam ettirecektir.

    gelelim elektronik aksama. iki önemli parçadan oluşmaktadır, ilki manyetikler. tellerle üzerlerindeki mıknatıslar vasıtasıyla iletişime geçer ve sesleri ikinci durak olan preamp'a gönderir. buradan da amfiye giden sesler coşarak, gürleyerek ortaya çıkar. manyetikler üç farklı grupta incelenir. ilki tok ve güçlü sesler ortaya koyan precision manyetiklerdir. bu manyetikler bir manyetiği ortadan kesip yan yana koymak suretiyle oluşmuş gibi görünür, fenderin ilk ürettiği bas gitarda bulunan manyetikler olup kontrabasın klasik sesine en yakın sesi veren manyetiklerdir. şahsen bu manyetiklerin hayranıyım, türlü arayışlar sonra aradığımı precision manyetiklerde buldum( http://www.youtube.com/watch?v=qPIPINZvPv4 ). single coil ise bir nebze daha modern olan manyetik şeklidir, düz ve ince görünüşe sahiptir, tek sıra mıktanıs içerir. tek sıra mıknatıs daha canlı sesler ortaya çıkarmakta olsa da gürültü sorununa yok açabilir. single coil demek jazz bass demektir çok sevgili arkadaşlarım. fenderin ürettiği jazz bass modeli başta olmak üzere caz bas olarak adlandırabileceğimiz tüm bas gitarlarda iki tane single coil manyetik bulunur ( http://www.youtube.com/watch?v=X6QUzuHqJ0E ). caz baslar genel olarak geniş bir ton yelpazesine sahiptir ve her tür müzikte kullanılır. son olarak en modern manyetiğimiz olan hummbucker'lar var tabii, genel olarak metal müzikte kullanılmakla birlikte her müzik türünde görmek mümkündür. iki sıra single coilin birleşmesiyle ortaya çıkar ve çok az dip ses yapar, modern gitar sevmeyen benim gibilerin topuklarını kıçına vurarak kaçmasına neden olan manyetik şeklidir ( http://www.youtube.com/watch?v=9S9dX_yyYlA ). bazı hummbucker tasarımlar precision manyetiklerin tekrar tasarlanmasıyla ortaya çıkmış olduklarından çok sevilesi sevişilesidirler o ayrı tabii.

    manyetik aksamı bitirmeden preamplardan söz etmek lazım müsaadenizle, preamplar mıknatıslardan gelen sinyalleri ses dalgalarına çevirir. aktif ve pasif olarak ikiye ayrılırlar, pasif olanlar klasik preamplardır ki ben doğal sesleri nedeniyle pasiflerden yanayım. aktif preamplar bas gitara pil takmanızı gerektirecektir. 9 ya da 18 volt pil yordamıyla çalışırlar, manyetiklerin mıknatıslarını güçlendirerek daha yüksek ve parlak bir ses elde etmenizi sağlarlar. aynı zamanda daha geniş bir ses yelpazesi de sunmaktadırlar.

    bas gitarın ağacı en önemli parçasıdır, öyle suntayı ezip ağaca çevirerek bas gitar elde edemezsiniz. tonları inanılmaz kötü olacaktır ve çıkan sesin ömrü yarım saniyede kalacaktır. iyi bir bas gitar ağacı en az 5 yıl düzgün bir depoda kurutulmuş olmalıdır. ağaçlar gitarın sesinde çok önemli rol oynayacaktır. akçaağaç, dişbudak, gülağacı ve ceviz en çok kullanılanlardır. sadece gövdede değil sapta kullanılan ağaç da seçimi itibariyle çok değişik sesler elde etmenizi sağlayacaktır. akçaağaç ya da gülağacı en çok kullanılan sap ağaçlarıdır, akçaağaç parlak bir ses verirken gülağacı daha sıcak samimi bir ses verir. akçaağaç hızlı parmak hareketleri için daha uygundur.

    bas gitardan çıkan sesin sürdürülebilirliği(her yerde sustain olarak kullanılıyor ama nasıl türkçeye çevireceğime tam emin değilim, türkçesinin kullanıldığını görmedim.) için önemli bir kaç unsur vardır. öncelikle bas gitarın gövde ve sapının bağlanma şekli çok önemlidir. iki farklı şekilde birleşiyor olabilirler, ilki daha kısa sürdürülebilirlik veren bolt-on(Vidayla sabitleme) yöntemidir. bolt-on birleşim gitara daha parlak ve daha güçlü bir ses vermektedir ama sesin sürdürülebilirliğini azaltmaktadır. tek parça halinde yapılan gitarlarda ise ses güçsüz çıksa da sonu gelmeyecek gibidir, uzaaar gider. sürdürülebilirlik için ikinci önemli parça ise köprüdür. gitarın gövdesinin telleri sabitleyen kısmı olan köprüler sanıldığı gibi metal parçası değil, tasarım harikasıdır. iyi olanları 80-90 yöro civarında alıcı bulmaktadır bunların. ne kadar iyi olursa o kadar uzun süren sesler elde edilir. bazı gitarlarda teller gitarın içinden geçirilip köprüye ulaşır, buna da string through body denmekte, sonsuz sesler elde etme yöntemi de denilebilir. uzadıkça uzuyor bu yöntemle köprülenmiş gitarların sesleri. her gitara 100 lira civarında uygulanılabilen bu yöntem daha uzun teller gerektirdiği için pek mantıklı gelmiyor bana.

    gelelim tellere, bas gitarın telleri çok kalın olduğu ve sarımlar arasında gözle görülebilen boşluklar olduğundan ömürleri elektro gitar tellerine oranla daha kısadır, fiyatları elektro gitarlara göre daha yüksektir. bu da bas gitaristlerin lanetidir efenim. o görünen boşluklar tozu yutaaaar, yutar. sonunda seslerinden geriye pek bir canlılık belirtisi kalmaz. bunu önlemek için kirli elle bas gitar çalmamak ve gitarı kılıfında tutmak elzemdir.
    teller iki farklı metalden yapılmakta genel olarak: çelik ve nikel. çelik teller daha parlak tonlar elde etmektedir, caz bas tasarımı için harikuladedirler. nikel teller ise daha sıcak sesler için bizimledir, precision ve hummbucker bas gitarlarda daha yüksek verim alınabilir(bu kısım biraz göreceli, kendi tel zevkimi aktarmış bulunmaktayım.). teller için bir çok marka bulabilirsiniz, hatta o kadar çok marka var ki içinde kaybolmamak mümkün değil. benim en sevdiklerim kobalt kaplama nikel teller üreten ernie ball firmasının ürettikleri, gerçekten pasif basların aktif basmışçasına ses çıkarmasını sağlayan bu güçlü tellerin ömrü bir hayli uzun.
    #63934 navyflake | 11 yıl önce
     
  2. tümünü gör