kayıt

24 mart 2010 odtü ulaşım eylemi

  1. 2
    öncesindeki sürecin ve eylem öncesi vaziyetin analizi aşağıdaki gibidir, aşağıdaki giri 24 mart 2010 odtü ulaşım eylemi'nden önce yazılmıştır.

    katılıp katılmama kararı verilmeden evvel bir kaç noktanın tartışılması gereken eylemdir. en azından son yaşananlarla ilgili fikirlerin beyan edildiği platformlara bakıldığı vakit, bu yönde bir gereksinim olduğu görülüyor.

    öncelikle olayların nasıl geliştiğini kısa olarak özetlemek istiyorum. (yanlış veya eksik kısımları lütfen belirtiniz.)

    ankara'da ne oldu?

    büyükşehir belediyesi ulaşım koordinasyon merkezi (ukome) tarafından 1 ocak 2005 tarihinden geçerli olmak üzere, o tarihte geçerli olan ulaşım ücretlerine %33'lük bir zam yapılmıştır. bunun üzerine, diğer davalarda olduğu gibi, tüketici dernekleri federasyonu (tüdef) adına tüketici hakları derneği (thd), "söz konusu şehir içi toplu taşıma fiyat tarifelerindeki artışın fahiş olduğu, enflasyon oranlarını dikkate alınmadığı, hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı" iddiasıyla zammın iptali için dava açmıştır.

    her ne kadar ankara 2. idare mahkemesi red kararı verdiyse de, karar thd tarafından temyize götürülmüş, danıştay 8. idare mahkemesi 2007'de kararı bozmuştur. bunun üzerine ankara 2. idare mahkemesi 15.10.2009 tarihinde, 2005 yılı itibariyle uygulanan zammın iptaline karar vermiştir.

    anladığım kadarıyla, 15.10.2009 tarihinde verilen karar, ankara büyükşehir belediyesi'nin temyiz çabaları sebebiyle 04.03.2010 tarihine dek kesinlik kazanmamıştır. bu tarihte thd internet sitesinde yaptığı duyuru ile hükmün kesin olduğunu şu şekilde belirtmiştir: "belediyenin zincirleme zamlarının iptaline ilişkin ankara 2. idare mahkemesinin kararı kesin hüküm teşkil etmektedir."

    karar üzerine ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek, kamuoyunu kasten yanlış bilgilendirerek, kararın 31 aralık 2004 tarihine dek geçerli olan ulaşım fiyat tarifesine geçilmesi anlamına geldiğini bildirmiştir. ilgili tarihteki fiyatlarla ego'nun çalışamayacağını ve zarar edeceğini belirtmiş, otobüs seferlerinin azalacağını ve aktarma uygulamasının yürürlükten kaldırılacağını duyurmuştur. bunun üzerine tüketici dernekleri (tüdef, thd ve tükoder) sefer sayısı indirimi ve aktarmalarla ilgili yeni düzenlemeleri de yargıya götüreceklerini belirtmişlerdir.

    velhasıl, melik gökçek halkı yukarıda belirtilen şekilde tehdit ettiyse de, kararın yürürlüğe gireceği 8 mart sabahına kadar tüm ankaralılar sevinç içerisindeydi. 8 mart sabahı minibüsçülerin sabah 10'a dek çalışmama kararı ve azaltılmış belediye otobüsleri sayesinde azımsanmayacak bir kaos ortamı oluştuysa da, (bkz: ankara'daki post apokaliptik distopya teması), haftanın kalan günlerinde ankaralılar biraz söylenerek, biraz da mutlulukla ulaşım savaşlarını sürdürdüler. 11 mart perşembe gecesi ise internet sitelerine ve ulusal haber kanallarına düşen "indirimin iptali" kararı, kısacık insaflı ulaşım döneminin sonunu getirdi. ankara minibüsçüler esnaf odası'nın açtığı iptal davası hemen sonuçlanmış ve indirim kararı iptal edilmişti. ama nasıl? biraz önce thd'nin kendi sitesinden kararın nihai olduğunu belirtmiştim, hemen anlatayım.

    maalesef ücret indirmine karşı duyduğumuz sevinçten ötürü melih gökçek ve ukome'nin çevirdiği dümeni anlamakta fazlasıyla geç kaldığımızı söyleyebiliriz. iyi-kötü takip etmiş olmama rağmen bahsi geçen tüketici derneklerinin de konuyla ilgili bir duyurularına rastlamadım. yanılmıyorsam olan biten şu şekildeydi: melih gökçek ve ukome'si karar çıkar çıkmaz, ankara 2. idare mahkemesi'nin kararında belirtilmemiş olmasına rağmen, bir karar alarak ulaşım fiyatlarını 31 aralık 2004 seviyesine döndürdüler. bu tarihten itibaren gerek televizyonlara çıkarak (özellikle devletin televizyonu olan trt 2'deki programı incelemenizi tavsiye ederim, böylelikle trt'nin hangi devletin kanalı olduğu da açık seçik görülecektir), gerekse belediye otobüslerinin camlarına çeşitli afişler yapıştırarak moda olduğu üzere mağduru oynadılar. melih gökçek, bu fiyatlarla ego'nun çalışamayacağını fakat vatandaşın mağdur olmaması için ellerinden geleni yapacağını (!) kendine has üslubuyla anlattı.

    otobüslere dağıtılan duyuru harfi harfine şu şekildeydi:

    "sevgili ankara'lılar,

    idari mahkeme kararıyla ego bilet fiyatları 2003 yılı tarifesine döndürülmüştür.

    idaremizin aylık zararı 41,5 trilyondur. ego'nun bu parayı karşılama imkanı yoktur. bu nedenle otobüs sefer sayılarında tasarrufa gidilmiş olup, ayrıca ukome kararı ile bu durum düzelene kadar transfer hakkı iptal edilmiştir.

    vatandaşımızın sıkıntısını en alt düzeye indirmek maksadıyla sabah 06:00 ila 09:00 saatleri arasında ve akşam 17:00 ila 19:00 saatleri arasında servis sayılarında herhangi bir tasarruf yapılmayacak, ancak diğer saatlerdeki servis sayıları azaltılarak tasarruf sağlanmaya çalışılacaktır.

    tüketici hakları derneğinin açtığı dava neticesinde verilen mahkeme kararı nedeniyle, sizlere elimizde olmayan sebeplerle verdiğimiz sıkıntı dolayısıyla özür dileriz.

    ego genel müdürlüğü"

    yukarıdaki bildiride dikkat çeken kısım mahkemenin kararıyla fiyat tarifesinde bu tip bir değişikliğe gidilmesi olarak öne çıkıyor. fakat, mahkeme kararı 2005'te yapılan zammın thd'nin belirttiği gerekçeler çerçevesinde dayanaksız olduğunu kabul ediyordu. yani, mahkeme kararı ankara büyükşehir belediyesi ukome'nin 2005 öncesi ücretlere dönmesini emretmiyor. ukome, yeni ve daha insaflı bir fiyatlandırma belirleyeceği yerde ücretleri 2005 öncesi seviyeye çekerek hem mağdur imajını güçlendirmiş, hem de minibüsçüler odası'nın yanında olmasını garantilemiş oldu. ukome 2005 ücretlerine dönüş kararı aldıktan sonra, melih gökçek'in talimatıyla ankara minibüsçüler esnaf odası, ukome kararının durdurulması istemiyle dava açtı. dikkat edin, açılan davanın ankara 2. idare mahkemesi'nin 15.10.2009 tarihli kararıyla hiçbir şekilde ilgisi yok. melih gökçek'in ve ukome'nin aldığı karar bu dava sonucunda bozulmuş oldu ve ulaşımdaki indirimin hukuksuz olduğu (!) ispatlandı.

    kısacası melih gökçek ve şürekası müthiş bir manevrayla tamamen hukuk kuralları çerçevesinde indirimi geçersiz hale gelmiştir. fakat bunlara rağmen 15.10.2009 tarihinde verilen kararın gerekleri yerine getirilmemiştir.

    olayları kısaca özetleyebildiğime inanıyorum.

    şimdi gelelim popüler tepkilere.

    öncelikle kararın çıktığı 3 mart gecesinden 11 mart perşembe akşamına dek keriz yerine konmaya alışmış sevgili ankaralılarda "melih bu, o indirim bizim başka bir tarafımızdan çıkar", "keşke olmasaydı, şimdi anamızı ağlatacak", "bu kadar da indirim olmaz!" gibi tepkiler gözlenmiştir. melih gökçek efsanesinin ankara'da ne boyutlara vardığını anlaması için ankara dışında yaşayan yazarlar için çok güzel bir örnek. hukuk, halk tepkisi gibi sıradan şeyler. aydınlık'ın yayınladığı burhan kuzu - melih gökçek telefon kayıtlarını hatırlayacaksınız, işte bu durum da öyle; "maydanoz gibi bir şey!"

    herneyse, beklenen tepkinin yine melih gökçek'in "gomunüst", "idoğolocik bunlar" şeklinde tanımladığı odtü öğrencilerinden geldi. meseleye yukarıda konuştuğumuzdan daha farklı (bana göre çok daha doğru olarak) bakan ve ulaşım hakkının parayla satılamayacağını savunan odtü öğrencileri, istanbul metrobüs eylemlerini anımsatan bir biçimde, belediye otobüsüne biletsiz binmiş ve ücretsiz ulaşım haklarını kullandıklarını belirtmişlerdir. şöför duruma direnmiş, otobüs rehin alınmış fakat melih gökçek'in trt 2'de çıktığı programda ileri sürdüğü "gomünüstler otobüs taşlayacak diye duyumlar alıyorum" laflarını haksız çıkartarak sadece otobüselere yazı yazılmıştır.

    odtü'yle eşzamanlı olarak hacettepe üniversitesi beykent kampüsünde gerçekleşen eylemler neticesinde 127 kişi gözaltına alınmış, bu kişiler ancak ertesi gün akşam 18:00'dan itibaren gruplar halinde savcılık tarafından salıverilmiştir. arkadaşlarımızın karşılaştığı kötü muameleyi okuyabileceğiniz pek çok makale mevcuttur.

    tahmin edeceğiniz üzere belediye hızlı bir biçimde odtü ve hacettepe'ye makul bir cezai yaptırım (!?) uygulamıştır, ego seferleri iptal edilmiş, öğrenciler ücretsiz ulaşım talep ederken ulaşım hakları tamamen ortadan kaldırlmıştır.

    şimdi gelelim 24 mart 2010 odtü ulaşım eylemi ile ilgili yorumlara.

    etrafta "eylemi yapan biz değildik, niçin keçiören-odtü otobüsü kaldırılıyor?", "mahkemenin kararı zaten mantık dışı, 2005 ücretleriyle bu iş olmaz", "melih bir yolunu bulur ağzımıza sıçar" gibisinden söylemleri üzüntüyle okuyor ve duyuyorum.

    eyleme katılmak veya bu durumu tasvip etmemek için hepinizin bir çok nedeni olduğuna eminim:

    1. melih gökçek ve şürekası hukukun aldığı kararları oryantal kıvraklığıyla savuşturabileceğine inanıyor, gündemi bulandırıp mağduru oynayıp hukuku görmezden geliyor. hala bir hukuk devletinde yaşadığımı varsayarak ben orada olacağım.

    2. ego gibi devlet kurumları kar etmeleri için kurulmaz ve varlıklarını sürdürmezler. indirim sonrasında ego'nun bu tarifelerle çalışamayacağını ve zarar edeceğini belirtiyor büyükşehir yetkilileri. bize ego'nun bilançosu yerine belediyenin bilançosunu açıklayan kurnazların enflasyonu dikkate almadan keyfi zamlar yapmasını, beni kazıklayarak yandaşlarına-üstadlarına ballı ihaleler vermesini engellemek, paramın hesabını sormak için orada olacağım.

    3. insan hakları dediğimiz çerçeve, gereksinimlere ve konjonktüre göre güncellenmek zorunluluğundadır. 21.yüzyılda, bir şekilde ulaşım, internet, telefen gibi ulaştırma ve iletişim hizmetlerinin temel insan hakkı olarak değerlendirilmeye başlanacağına inanıyorum. ücretsiz ulaşım talebimi yineleme için orada olacağım.

    4. demokratik yollarla göreve gelen bir kişinin halkı alenen kandırmasına, otobüsleri yalan yanlış afişlerle donatmasına, halkı zorla kendisine destek verir hale getirmesine isyan ettiğim için orada olacağım.

    benim arabam-motorum var, nasolsa otobüs kullanmıyorum, tuzum kuru şeklinde düşünen arkadaşların da eyleme destek vermesi için bunlar yeterli sebeplerdir. omurgasız olmayın, yapılan hukuksuzluğu, cin olmadan şeytan çarpmaya kalkan kapasitesiz heriflerin sizi sırıta sırıta keriz yerine koymasına izin vermeyin. daha önce politik kimliğinizle hareket etmediniz, onu anladık, bari elini cebinize daldırana "hop, birader!" diyebilin.

    yazıda geçen thd duyuruları ve odtü-hacettepe olayları ilgili linkler için:

    (ara:http://www.tuketicihaklari.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=381&itemid=49) thd, 15.10.2009 tarihli ankara 2. idare mahkemesi kararı duyurusu

    (ara:http://www.tuketicihaklari.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=382&itemid=2) thd, kararın nihai hale gelmesi ile ilgili duyuru

    (ara:http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/ulasim-zammi-eylemine-127-gozalti-haberi-25480) sol haber: ulaşım zammı eylemine 127 gözaltı

    (ara:http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/odtululer-adliye-onunde-bekliyor-haberi-25545) sol haber: odtü'lüler adliye önünde bekliyor

    (ara:http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/gokcek-odtu-ye-otobus-gondermiyor-haberi-25508) sol haber: gökçek odtü'ye otobüs göndermiyor

    diğer linkler:

    (ara:http://www.youtube.com/watch?v=9hexhg8kuzk) aydınlık'ın yayınladığı gökçek-kuzu görüşme kayıtları

    (ara:http://www.nethaber.com/politika/137045/tayyip-erdogan-belediye-otobusu-bilet-fiyatlarinin-ankarada) nethaber, erdoğan'ın yargı kararına ilişkin değerlendirmesi
    #34972 bollocks | 13 yıl önce
     
  2. tümünü gör