1
yapı kredi yayınlarının hazırladığı mini minnacık bir kitapçıktır. içinde 212 adet soru cümlesi vardır.insanı düşündüren, kendini sorgulamaya iten, eğlenceli sorular kitapçığı olarak benimsediğim kitapçığımdır, 2000 yılında basılmıştır. sorular sırasıyla:
kiralık balkon var mı?
ölümden dönmek ister miydiniz?
kendinizi bir başkasına devredebilir misiniz?
bütün kırılan cam sesleri aynı arşivde toplanamaz mıydı?
ur selimse, neden alınsın gerekiyor?
hayat, olduğu gibi mumyalanabilir mi - gelecekte?
sarsak insanların toplanacağı bir adada bizimkinden daha iyi bir toplumsal düzen kurulamaz mı?
bütün sigara külleri nereye gidiyor olabilir?
hiç değilse saçlarınızın sayısını bilseydiniz, değil mi?
bugünü, bütün günü ve geceyi, hemen hemen karanlıkta kalarak geçirir misiniz?
yeryüzünde, kişi başına kaç pencere düşüyordur?
kaç insan komşumdur?
kesinkes hiçbir yanıtı olmayan bir soruyla karşıkarşıya geldiniz mi?
dünya kütüphanelerinde, yıllardır hiç kimsenin hiçbir nüshasına el sürmediği kaç kitap bekliyordur?
hangisini seçtiğimde, hangisine haksızlık etmiş olunur?
boşyere değil miymiş?
herhangi birşey, birdenbire olabilir mi?
üç yıl sonra atlatacağınız kaza ne zaman başlamıştır?
ne kadarından kaçınılabilir?
şaşkınlığın, insan beyninde özel bir merkezi var mıdır?
bütün bulutların içinden kopup geldiği, sonra gidip gene içinde toplandığı bir kaynak neden olmasın?
iğne deliğinden bakmaya vakit ayırdınız mı?
can kulağı ile dinleme oranınız ne?
hayatınızdaki katıksızlığın payını biliyor musunuz?
merakınızı öldürebilir miydiniz?
ne sıklıkta çentik atarsınız?
yoğunluğunuz nedir?
kim ödünüzü kopartırdı?
gölgenizi sık fark eder misiniz?
görmeden sezer misiniz dolunayı, ayın dolduğunu?
içinizdeki entrikacı kaçta kaç?
dokunur musunuz ipeğe?
içyasaklarınızın bir kataloğunu yapmaya var mısınız?
hangi sınırdan başlayarak suç işlemeye yatkınsınız?
bekleme eşiklerinizi bilir misiniz?
olmasaydınız, ne değişirdi?
oynak olduğunuz durumları görmeye yanaşır mısınız?
ertelediklerim, öylece beklerler mi?
kiralık gelinlik: kaç vücudun düğünü?
can yeleğiniz nerede?
cehennem, aklımızın neresi?
gökyüzüne durup şimşek beklediğiniz oldu mu?
kaç kez mumun sonuna kadar gittiniz?
demirbaş listenizde neler yer alır?
tin, ağrır mı?
kafesin içinde yaşadığınızı anımsıyor musunuz?
sık sık bozar mısınız?
bir taş olacaksınız: nerede?
bir su olacaksınız: hangisi?
bir vakit olacaksınız, bir an: ne zaman?
mahreminizin anahtarını bulabilir miydiniz?
yürümenin vezni var mı?
kolay, hafif midir?
içinizin kışı bitsin ister miydiniz?
maske dolabınız büyük müdür?
iyi gelir misiniz- sık sık?
rotanızı ne zaman seçeceksiniz?
bir tür fidye olabilir mi hayat?
ihanet eşiğinizi tanır mı karşınızdakiler?
hangi durumlarda kolay okunuyorsunuz?
bir dram kahramanısınız: hangisi?
bir tragedyanın kurbanı olacaksınız: hangisi?
tek bir sahne seçer miydiniz, bütün yaşamış olduklarınızın arasından?
hallaç tutun: neyi, nereye dağıtsın diye?
sizde olmadığınızı bildiğiniz bir erdemin yerine, sizde olduğunu bildiğiniz hangi erdemi gözden çıkaracaksınız?
sevgileriniz üvey olmasın?
başucunuzda kim, hep uyanmak isterdiniz?
hiç uzun uzun, yakından, yağmura baktınız mı?
yedek tutulduğunuzu görmek, ne kadar yaralar sizi?
yüzdeyüz kaybolmak ister miydiniz?
kimin mumyası odanızda dursun?
ecel nerede oturur?
en çok ne salgılarsınız?
yaşanabilir mi - hiç boşlamadan?
ihmal, yoksa bir erdem midir?
kanserin bir türü olabilir mi aşk?
bir karşı kıyı var mı ruhunuzda?
bir duygunun peşinden körükörüne gider miydiniz?
tanır mısınız, etin soyut ağrısını?
kenara yazar mısınız?
doğa geveze midir?
bir cinayete zihninizde en çok hangi durumda yaklaştınız?
biri olsun, sizden birşey istemesin, olur mu?
kuklası mısınız, arasıra, kendinizin?
içinizden kaç tiryaki çıktı?
uykunuza girsinler mi?
herşey sorulmalı mı?
şeytan, kafanızda ne kadar oturur?
nedir sizde yarım olan, buçuk olan?
to be mi, or not to be mi?
uydunuz olmalı mı?
kırar mısınız?
ne kadar olduğunuz yerdesiniz, ne kadar namevcut?
bugüne gelinceye, sizde açılan deliğin yarıçapını ölçtünüz mü?
sizdeki serseri payı, bütünün kaçta kaçı?
kaç gülümsemeniz var?
biri yağmur koksa, seçer miydiniz?
büsbütün güvencesiz durmayı aklınızda geçirdiniz mi?
kime, kimlere susturucu takardınız?
dalgınlık bir şiirsellik hali midir?
alışkanlıklarınızın toplamından bir deli gömleği çıkar mı?
madde haksızlık mı?
yapma çiçekler gibi: yapma insanlar tanır mısınız?
çoktanrılı bir dinde, en çok hangi tanrıya başvururdunuz?
sağır olsanız şimdi: en çok neye hayıflanırsınız?
herşeyi bırakıp gitme olasılığınız var mı?
tek bir yeni kelime yarattınız mı?
kimin evine taşınırdınız?
ne kadarınız kesin, ne kadarınız yaklaşık?
bazı fotoğraflarda fazla mıydınız?
ne kadar kemirirsiniz: kendinizi, ötekini?
yıkmak için yanıp tutuşacağınız yapı?
seç, denildiğinde: zor mu?
sizi kaç kişi seçti?
yeniden başlamayı yeğler miydiniz?
öldüğünüzde sizden ne artacak?
en uzak: nereye gidebildiniz?
kurban olduğunuz durumlarda katlanıyor musunuz?
kendiniz için ne denli sorusunuz, ne denli yanıt?
tıkabasa dolu musunuz, arasıra fışkırır mısınız?
kapınız çalsa, durup dururken, kimden neden gelmiş belli değil, bir piyanonuz olsa, ne yapardınız?
imzasız mektup dürtüsü, içinizde ne kadar?
birinin kenesi olmuş muydunuz?
cüceleştiğinizi düşündüğünüz oldu mu?
en fazla kim istemediydi sizi?
herkesten geç gördüğünüz nedir?
kendinizi bildiniz bileli, hangi yanınız sabit kalmıştır?
tay mı ruhunuz, yaşlı beygir mi?
artık böyle, çizgisini geçtiniz mi?
anlamadığınız sizi iter mi?
içinizi kaplayan daha çok iman mı, boşluk mu?
bir tek cümle çareniz olabilir miydi?
kendinizin yorgunu musunuz?
topluluk insafsız mı?
kararında çekilir misiniz?
saf, hinin maskesi mi?
bir duygu dişçisi olsaydı, gidip çektirir miydiniz?
bisküvinin hangi köşesi?
yola çıkar mısınız uykunuzda?
korkularınız ne kadar peşin?
hiç çalmayan telefon: kabus mu, cennet mi?
bütün uykularınızdan size ne kalmış olabilir?
her yıl kaç kilo hurda kalıyor sizden?
var mısınız bütün saatlerinizi elden çıkarmaya?
kimlerin yolundan geçecek yolunuz?
hergün ne kadar teneffüs?
büsbütün frenleriniz boşalır mı hiç?
kaçırdığınız fırsat içinizde zonklar mı?
yeri gelirse, gerçekten hazır mı herşey?
ölüm dansı için var mısınız eş olmaya?
zedeler misiniz yanınızdakini?
yegane sanıyor musunuz kendinizi?
ister miydiniz, eski kitap kokusu parfümünüz olsun?
fena çekirdeğinizde midir?
ne zaman sereserpe ruhunuz?
sırtınızı tanıyor musunuz?
ya kilitliyse o kapı?
bir kereliğine olsun, bindiniz mi uçan halıya?
büyüsün mü tehlike?
sığabiliyor musunuz?
kimin eksikliği en ağır?
kaç yaşındaydınız, hayat döndü?
çölün mü, okyanusun mu ortası?
düşleriniz filme alınacak - ürker miydiniz?
bit pazarında en çok hangi eşya yaralar sizi?
gövdenizde ne eksilse kahrolurdunuz?
bir saatliğine: paskalya adası mı, bağdat mı?
bilmeseniz olur mu?
tam ne demektir: gecikmek?
yaşadığınız hayat, bir tür şartlı tahliye mi?
içinizdeki kalleşin gücü ne?
sarhoşken mi özgürsünüz?
kalkanınız yüzünüzde midir?
herkesten hala sakladığınız ne?
bakış gramerine ne kadar aşinasınız?
yaratılışın size göre nesi yanlış?
tanıyor musunuz mayanızı?
perderpey mi olsun, birdenbire mi?
gerçek ne kadar bulanıktır?
huyunuz engeliniz mi?
sınırlarınız gösterilse: kaçar mısınız, taşar mısınız?
gök bembeyaz, su kırmızı, yapraklar mavi mi olsaydı?
yener mi sizi teninizin yangını?
beş duyudan birini gözden çıkaracaksınız, hangisi?
yeryüzünde unutulacaklar dizininde mi yer alırsınız?
ne oranda failsiniz?
taşır mısınız pişmanlığı, çarçabuk siler misiniz?
içinizde kaç koridor var?
sizde bir kaynağı mı var kederin?
şehla neden erotik?
ağrı neyin delili?
ruh cerrahisi geliştirilemez miydi?
şımarıklığa nereden sapılır?
katlanış ile isyan, aynı terazide nasıl sallanır?
biçim yetkin olasıya, neler gerekir?
şanssızlık neden tedbil kıyafet gezinir?
en doğrusu ne kadar doğru olabilir ki?
daha sık: şimdi mi, sonra mı?
kalp duygularınız ne kadar, kalbinizde?
öldüresiye şaka: yatkın mısınız?
unutacak olsaydınız, önce neyi?
kerhen burada kaldığınızı düşünür müsünüz?
herşeyin anahtarı rastlantıda mı?
pergelle gönyeyle mi kurulur düşleriniz?
ikidebir sapar mısınız?
acaba sizde mi temel yanlışlık?
bir gün arınabilecek misiniz?
virüs müdür para?
bir yıl biterken, kendinizi öbürüne sisifos gibi mi taşıyorsunuz?
yoksa, sonuna kadar arttırılmalı mı soru sayısı?
en son soruyu siz soracak olsaydınız: ötekine mi, kendinize mi?
#24150 ezgiii |
14 yıl önce