kayıt

blind guardian

  1. 1
    1984 yılında almanya krefeld'te kurulmus power/speed metal grubu. lucifer's heritage ismiyle kurulup daha sonra blind guardian'a cevirmislerdir. vokalde hayvani sesiyle hansi kursch , lead gitarda ölümcül sololarıyla andre olbrich ve ritm gitarda marcus siepen yer alır, evet marcus'a sıfat bulamadım. grubun kurulusunda yer alan thomen stauch , namı diger the omen, 2005 yılında gruptan ayrılmıstır, yerine frederick ehmke kel kafasıyla dahil olmustur ki bir anlamda fanlar thomen öncesi ve thomen sonrası olarak ikiye bölünmüstür. ben kendi adıma ikisinden de memnunum, her ne kadar frederick biraz daha progresif calıyor olsa da iyidir, hostur.

    grubun, benim saydıgım, 17 adet albümü vardır ki 2010 yılında yenisi gelecek demislerdi, bilmiyorum ilerleme ne durumda. 2003 yılında almanya / coburg'ta iki günlük bir blind guardian festivali düzenlemisler ve festival görüntülerinden imaginations through the looking glass dvd si ortaya cıkmıstır, şiddetle tavsiye edilir. 2006 yılına kadar fantastik kurgu / tolkien ögelerini iceren düz power metal sarkılar yapan grup 2006'da "yeter lan hep aynı sey, sıkıldık" deyip daha genel sözlere ve progresif ögelere kaymıstır. yeni albümde eski blind guardian'a dönücez diyorlardı da, bakalım.

    son olarak, grup görebileceginiz en temiz metal gruplarındandır, yok satanik takılayım, yok ona buna küfredeyim seklinde düsünceleri yoktur ki black metal bile dinleyen biri olarak bu acıdan gurur duyuyorum kendileriyle.

    bu kadar bilgiden sonra simdi tamamen yorum kısmı, buradan sonrasını okumasanız da olur: lise yıllarında bir arkadasıma "olm hobbit okucam, ne acayım müzik olarak" diye sordugumda tanıstım blind guardian'la. ilk dinledigim sarkı da bard s song in the forest'tı sanırım, su fenerbahce tv'de bile calan sarkı, evet. daha sonra geceleri sabahlara kadar blind guardian dinledim, sabah kalkınca okula giderken albüm bitsin diye son duraklara kadar inmedim ki okulum ilk duraktaydı normalde. öss'ye hazırlanırken derste dinledigim de cok olmustur, su test çözmeniz için bırakılan zamanlarda mesela. daha sonra 2006'da istanbul'a geldiler, daha on yedi yasında olan veletler olarak kalkıp bursa'dan istanbul'a konsere gittik, yorgunluktan öldük, sesimiz kısıldı, bir süre sonra travesti sesi halini aldı ama her saniyesine degdi. hansi'nin "you are fucking brilliant" demesi hala kulaklarımdadır ki in the forest calmadan sahneden indiler, daha sonra seyircinin kendi kendine söyledigini görüp dayanamayıp geri gelmislerdi. sonra da mirror mirror icin yaptık aynısını, yine geldiler,yine söyledik. o yıl öss'yi kazanamayınca aileden "konserlerde gezecegine sınavına calıssaydın" tepkisi almama ragmen yine olsa düşünmeden yine giderim.

    bir de yeni baslayanlar icin birkac sarkı önerip bitireyim:

    (bkz: bard s song in the forest)
    (bkz: bard s song the hobbit)
    (bkz: skalds and shadows)
    (bkz: nightfall)
    (bkz: mirror mirror)
    (bkz: and then there was silence)
    (bkz: lord of the rings)
    #13869 fingolfin | 14 yıl önce
     
  2. tümünü gör