kayıt

metu sözlük itiraf

  1. 132
    insanlardan nefret etmeden önce insanın kendinden nefret ettiğini unutmaması gerekir. eyvolle.
    #101530 feminist as fuck | 9 yıl önce
     
  2. 131
    bölümden bi hocama gavurların tabiriyle ''crush''ım.
     
  3. 130
    bölümden bi hocama gavurların tabiriyle ''crush''ım.evli değil e bi de genç
     
  4. 129
    Picleri bulmakta ustume yoq. Evet
    Edit: aboooov sarhos entrysi. Kacin!!!!!!!!!!!! Bu da oraletin kara lekesi olarak kalsin.
    #100937 oralettanesi | 9 yıl önce
     
  5. 128
    ilk seferinde heyecan yaptırandır.

    ilk çığlığımı şurada atmıştım: #97427 ama şaka yollu yazınca kimse şeyine takmadı. bilale anlatır gibi anlatacam o yüzden.

    onedio.com ve benzeri sitelerden "siksok burcu kadınının en muhteşem kadın olmasının 2345345 sebebi", "hangi büyük savaş komutanısınız" v.s biçiminde insanların kendilerini özel hissetme ihtiyacını sosyal medyadan gözüme gözüme sokmaları bazen en yakın arkadaşlarımdan tiksinme noktasına getiriyor. 7 milyar insandan birisin işte arkadaşım, seninle aynı burçtan üç aşağı - beş yukarı 583 milyon daha insan evladı var, ne kadar özel olabilirsin ya?
    onedio.com azalmadan, bir anda, çabucak, acele acele bitsin istiyorum.
    #100802 Sweeny Todd | 9 yıl önce
     
  6. 127
    uzun zamandır sözlükte nihil'in temasını kullanıyorum.
     
  7. 126
    Bisiklet sürmeyi bilmiyorum sözlük. Bu yaştan sonra da öğrenemem heralde. Bir ömür böyle yitti. Neyse yapacak bir şey yok artık.
    #100443 aliceinwonderland | 9 yıl önce
     
  8. 125
    odtü'yü, odtü'dekileri çok özledim.
     
  9. 124
    ben nerede hata yapıyorum bilmiyorum be sözlük. mesela buraya çok acıklı şeyler yazasım geliyor benim insanlardan uzakta... evet, çok acıklı şeyler... sonra da bunu twitterda paylaşıp pimi çekesim geliyor. belki de paylaşmam, du bakalım. bu sözlüğe de neden üyeyim bilmiyorum. artı bu sözlükteki nickimin neden "yüzyüzeyken limonata içeriz" olduğunu hiç bilmiyorum. bu muhtemelen sol gruptan apartılma nick dışında beni tanımlayan ne çok başka şeyler vardı oysa. ama o an o geçiyordu işte aklımdan, o yüzden. pek de takılmadım burada ama maksat içimi dökeyim...:
    ben portakalların çürümesine çok takığım sevgili sözlük. sevdiğim bir portakalın beni sevmemesine değil de, en çok portakalların çürümesine takığım. ben sanki bütün portakalları çürütüyorum sanki... biraz olumlu düşünsem, olumlu enerjiler falan gezse etrafta. biraz arkadaşlarıma "bunları 10 kişiye göndermezsen başına felaket gelecek" mesajlarından atsam... yani, aslında biraz rahat bıraksam kendimi. biraz basit olsam... biraz diğerleri gibi...
    ne garip her şey ne garip. her şey o kadar garip ki sevgili sözlük, ben bile anlatamam sana ne kadar garip olduğunu...
    benim yine bir güle takıldı aklım, bir sulugöz sakızına, bir güzel sukutıra takıldı aklım. patates baskısına takıldı. (çocukluğu hep çok özlerim ben) aklım çocukluğuma takıldı, çocukluk gibi masum olana. çocuk gibi tutturmak istedim çocuk gibi. ama tutturamam...
    zaten ne zaman tuttursam, o şey uzaklaşmadı mı benden? işte ben bundan korkuyorum, ben korkuyorum denizanası gibi olmaktan korkuyorum. denizanası gibi yapışıp hiç bırakmamaya çalışmaktan. ve yine de susmaya çalışıyorum işte. yine de kırılma noktalarıyla değişmiş ben'i, eski ben'e getirmeye çalışıyorum. belki de yeni bir yol bulunabilir. daha orta bir yol, değil mi?
    aslında kendimi o kadar sevmiyorum o kadar sevmiyorum ki, hep yanlış, eksik, hatalı hissediyorum. aslında bunu en çok da portakallar çürüyünce hissediyorum. bu da geçer, geçmez diyemem. ama şuan hiç geçmeyecek gibi hiç. aslında bu da bir sorun değil mi?
    bugün okulda biri benim aşka aşık olduğumu söyledi. ama ben aşka aşık da olmak istemem. ben bir kişiye aşık olmak isterim. o kişi kim bilmiyorum, bunu hakeden kişi kim bilmiyorum. ama bazen aklım çok kötü, çok kötü takılıyor insanlara. çok üzülüyorum. ben masivadan, boş şeylerden, günahlardan uzak olmak istiyorum. kötü izlenimlerden allaha sığınmak istiyorum. ben allahı çok seviyorum. bence iyi bir kul olamasam da seviyorum. allahı düşününce hep gözlerim doluyor. şimdiki gibi akıyor. koluma siliyorum. allahla aramda olanları düşününce çok duygulanıyorum.
    bu kişi, o sukutır, o patates baskısı, o portakal. o çok samimi, çok yürekli sandığım kişi susuyor bana karşı... günlerdir o sustuğu için, o kadar üzdüm ki kendimi, neredeyse tükettim her şeyi, içimdeki duyguları bile... üzülmekten ona karşı ne hissettiğimi kestiremiyorum. öyle garip bir olay oldu.
    mesele mecnun değil demiştim bir keresinde. ama mesele gerçekten ortak konulardan konuşacağım arkadaş olabilir. bir insanla edebiyattan bahsetmek çok hoşuma gidiyorya. kimsenin bilmediği ikimizin bildiği edebi konulardan konuşmak beni mest ediyor. bir bilsen sevgili sözlük.
    neyse be sözlük. bak nuri pakdil demiş sen ona bak da portakaldan kastımı anla:

    "Ben bir şeyi hiç mi hiç az sevemedim, hele orta hiç sevemedim: Hep çok sevdim. Arkadaşlarımı da çok severim. Yeryüzüne biterim. Eve portakal aldığımda kasayla alırım, dayanamayanlar çürür..."

     
  10. 123
    buraya itirafta bulunsak?

    Mesela, beni hiç istemediğini bildiğim adama sanki ben de onu istemiyormuşum gibi davranıyorum ama içim gidiyor kendisine. Üstelik kendisi sevgilim. Böyle de boktan bir ilişkim var. Saçmalık.
    #99960 sleeplessduck | 9 yıl önce
     
  11. 122
    Bugün rüyamda ailemin artık kendi evlerine gittiğini gördüm ama uyandım baktım ki hala evdeler, üzüldüm. Gitmediler diye üzülmem ayıp gibi geliyor ama bir yerden sonra yoruyorlar sözlük. Ben mi abartıyorum bilemedim ama artık aileyle aylarca yaşanmıyor sözlük.
    #99814 oralettanesi | 9 yıl önce
     
  12. 121
    soldaki kalın yazılmış başlıkları oraya tutturan benim çünkü hepinizin format bilmenizi istiyorum.
     
  13. 120
    bugün bayram devam ediyor, dün bir binbaşı şehit oldu, dünyanın bin bir türlü sorunu var ve ben buraya kız durumu yazacağım sözlük ; zaten bu aralar bir durgunluk var buralarda renklilik olsun. seviyorum sözlük ama böyle aşık veysel'in neşet Ertaş'ın türkülerindeki gibi. yoğun yoğun aşık olmaktan korkmuyorum da karşılıksız olur da hani rahatsızlık vermeye başlarsınız ya işte o sapık ruhlu adam olmaktan korkuyorum. oysa mutlu olsun diye neler yaparım neler ama arkadaşça konuşamıyorum, aklım gidiyor, kafam hayallere dalıyor.. söylüyorum bir şeyler ister istemez e haliyle rahatsız oluyor. zor geliyor zor, iki kez oldu bu halim ikisinde de reddedildim. ilk başlarda çok ağır bir durumdu, şimdi alıştım gibi. bu halimden , bu durumlardan nefret ediyorum. mantıklı bir insan olmak için neler vermezdim be sözlük.. .

    itirafımı yayınlarsanız sevinirim.. otostoptaki kız beni bul, rumuz atanamamış muhtar
    #99811 müteahhit | 9 yıl önce
     
  14. 119
    eski sevgilimin yaşattığı travmalardan sonra kadınlara davranış şeklim çok değişti. eskiden hareketlerimin iki taraf için de sonuçlarını düşünür ona göre hareket ederdim. artık ne hissedeceğimi zaten düşünmüyorum. yaptıklarımın bana acı ve pişmanlık şeklinde döneceği zaten bariz ama artık karşı tarafın sadece o an ne hissedeceğini düşünüyorum ve bununla yetiniyorum. daha sonra onların pişman olup olmayacaklarını düşünmüyorum. her ne kadar bunu başta belli etmeye çalışsam da başka insanların pişmanlığı olmaya başladığımı hissediyorum.
    #99185 pyrogenic | 10 yıl önce
     
  15. 118
    insan ilişkileri konusunda tükürdüklerimi bir bir yalıyorum şu sıralar. ama sen bıdıbıdı kalıplı cümleleri duyunca tüymekten gına geldi.