kayıt

özgürlük

  1. 20
    Uğruna mücadele edilebilecek kıymette tek bencil gerçektir.
     
  2. 19
    birçok tanımı olan,üzerinde farklı yorumların olduğu fakat genelde "zincirlere bağlı olmadan yaşamak" olarak tanıtılan kavramdır.

    zircirsiz yaşamak demek ucu açık bir kavram. her yere çekilebilir, mesela kimsenin kimseye karışmadığı bir düzen mi? hiçbir kuralın, hiçbir yasağın olmadığı bir düzen mi? bu böyle gider, ama ne taraftan bakarsak pek tutulur bir yanı olmuyor, yani salt özgürlüğün imkanı yok görünüyor, çünkü sadece yukarıda bahsettiğim iki durum bile bunun imkansız olduğunu kanıtlar, düşünürsek.

    bir de şu açıdan bakalım. özgürlük, seçme alternatifinin çok olmasıdır. önünde ne kadar seçenek varsa, o kadar özgürsündür. değil mi?

    diğer yandan insanın önünde ne kadar çok alternatif olursa bir o kadar kararsız ve mutsuz oluyor. mesela bir ürün alacaksınız ve envai çeşit şey koyuluyor önünüze, etrafınızda bu kadar seçeneğin olması beklentinizi maksimuma çıkarıyor. ve içinden en mükemmelini seçmek için belki günlerce düşünüyorsunuz.

    içlerinden bir ürün seçip aldığınızdaysa bakıyorsunuz, hmm fena değilmiş, "ama ya diğeri daha iyiyse, ve ben onu almadıysam" düşüncesi geçiyor akıldan. belki çok beğenseniz bile içinizde illa ki bir şüphe uyanıyor.

    fakat tek bir hakkınız olsaydı, mağazaya girdiğinizde karşınızda alacağınız tek çeşit ürün olsaydı, hiçbir düşünce zorluğu çekmeden, beyni yormadan, ve beklentiniz "olmadan" o ürünü alıp mutlu olacaktınız. çünkü mutlu olmamanızı gerektiren başka bir seçenek yok.

    bir noktada özgürlük beklentilerin maksimuma ulaşmasıdır o halde. beklenti ne kadar yükselirse, hayal kırıklığı ve düşme ihtimali bir o kadar fazla oluyor. yani özgürlük, bir noktada her şeye sahip olma gibi düşünürsek, mutsuzluğu getiriyor. öyle mi?

    barry schwartz'ın seçme paradoksunu öğrendim bugün ve çok ilgi çekici. ilgilenenler bir tıklarsınız.

    #103432 feminist as fuck | 8 yıl önce
     
  3. 18
    Nikos Kazancakis'in mezartaşında tanımlanmış kavramdır
    "hic birsey ummuyorum,
    hic birseyden korkmuyorum
    ben özgürüm..."
    #100441 yıldızgezgini | 8 yıl önce
     
  4. 17
    yoktur, olamaz da.
    #63888 divergent | 11 yıl önce
     
  5. 16
    (bkz: düşünmemenin verdiği inanılmaz rahatlık)
    #63832 dadada | 11 yıl önce
     
  6. 15
    kişiden kişiye göre değişen, üzerinden 2saat kafa patlatılarak felsefe yapılmasının ultra gereksiz olduğu kavram.
    #63828 acrosstheuniverse | 11 yıl önce
     
  7. 14
    var olmayan, fakat var olduğu düşünülen kavram. düşünürken bile özgür değiliz*. zira düşüncenin kendisi bile yeterince soyut bir kavram değildir özgürlüğün karşısında.

    insanlar özgürlüğü ararken aslında fark etmeden sınırlarının genişlemesini arzular. yani temelde özgürlüğü reddeden bir tavır içerisindedir.sınırların genişledikçe mutlu olursun. tıpkı dünya üzerinde kendini karşılaştırabileceğin bir şey kalmadığında hissettiğin gibi...senden daha az özgür olan insanlardır seni mutlu eden. bu yüzden tam özgürlük hiçbir zaman insanları mutlu etmeyecek olandır.

    son olarak, eğer hala özgür olunabileceği konusunda iddialıysanız, konuya bir de matematiksel yaklaşayım. eğer siz uzayınızda bir doğru bulunduruyorsanız koyduğunuz her nokta bir şekilde o doğruya göre tanımlanacaktır. artık referansınız o doğrudur. sizi bir şekilde sınırlayan o olacaktır. ***
    #63825 dadada | 11 yıl önce
     
  8. 13
    istediğinizi yapabilmek değil, istemediğinizi yapmayabilmektir.
    #63735 asdfasdfasdf | 11 yıl önce
     
  9. 12
    tanımı kişiden kişiye göre değişen kavram. bana göre insanlık için tanımı şudur: bir sonraki adımın ne olacağını belirleyen bir sebebin olmaması durumu. iki çeşidi vardır: -dışsal özgürlük: bir nesnenin bir sonraki durumunu ve eylemini belirleyen dışsal bir sebebin olmaması durumu. (mümkün) -içsel özgürlük: bir nesnenin bir sonraki durumunu ve eylemini belirleyen içsel bir sebebin olmaması durumu. (mümkün değil) şimdi neden dışsal özgürlüğün mümkün, içsel özgürlüğün ise mümkün olmadığını açıklayalım: bir sonraki durumumuzu, kararlarımızı, davranışlarımızı vs. belirleyen birşeyler olmak zorundadır. aksi takdirde rastgele davranışlar sergileriz. bu durum %100 özgürlük anlamına gelir. çünkü yaptıklarımızı kısıtlayacak, sınırlayacak veya belirleyecek herhangi bir sebep yoktur ama böyle birşey mümkün değildir. doğa her zaman sebep sonuç ilişkisiyle işler ve her yaptığımız hareket, davranış veya düşünce bir sebebe bağlıdır. bu sebep dışsal bir etkene bağlıysa dışsal özgürlüğümüz yok demektir. örnek vermek gerekirse; bizim bu dünyada en çok istediğimiz herhangi birşeye sahip bir insan size gelip dese ki "şunu yaparsan sana o en çok istediğin şeyi vericem." bunu duyan insanın çok fazla şansı yoktur. o kişinin dediğini yapmak zorundadır ama sanki kendi isteğiyle yapıyormuş zanneder kendisini ve haliyle özgür zanneder. aslında bir insanın herhangi bir şeye ihtiyacı olduğunu veya herhangi bir şeyi istediğini farkettiğimiz anda bunu kullanarak onun bütün dışsal özgürlüğünü elinden alabiliriz ve onu çok rahat köleleştirebiliriz. eğer ki dışsal bir sebep bizi etkilemiyorsa dışsal özgürlüğümüz sağlanmış demektir. dışarıdaki şartlara bağlı olmadan kararlar verebiliriz veya düşünebiliriz. gelelim içsel özgürlüğe; dışsal bir sebep olmadığı takdirde bir sonraki davranışlarımızı, kararlarımızı ve düşüncelerimizi belirleyen içsel sebepler olacaktır. bunlardan bağımsız olarak düşünemeyiz ve yeni kararlar veremeyiz. çünkü bir insanın düşünmesi o insanın bilgisiyle sınırlıdır ve bunun dışına çıkamaz. bu yüzdendir ki bazı insanlar herhangi bir şeyi çok kolay düşünebiliyor ve olayın farkına varabiliyorken bazı insanlar aynısını yapamıyor. sonra bu çok yönlü düşünen insanlara "zeki" etiketini yapıştırır insanlar. aslında o insan daha çok şey biliyordur. küçüklüğünden beri kafasında diğer insanlara göre daha fazla sebep sonuç ilişkileri kurulmuştur haliyle daha deneyimlidir ama ne kadar çok yönlü düşünürse düşünsün, ne kadar farklı bakış açılarıyla baksa da o insan kendi içsel durumunun tutsağıdır ve özgür olması imkansızdır. bu duruma göre bir insan çıkıp "ben özgür olmak istiyorum." dediğinde aslında dışsal özgürlüğü kastediyordur. yani aslında demek istediği şudur: "benim kararlarımı belirleyecek bir şeyler yapmayın ben kendi kararlarımı içsel durumum ışığında kendim vereyim." bu durum insana %100 özgür olduğu hissini verir çünkü içsel durumumuzu tamamen kavrayabilmemiz mümkün değil. durduk yerde çay içmeye karar veririz ve gidip çay içeriz. sonra da bu kararı özgürce verdiğimizi zannederiz. çünkü kararı belirleyen sebebi dışarıda bulamıyoruz ve içsel durumumuzun farkında değiliz. aslında vücudunuzun o sırada çayın içindeki maddelere ihtiyacı olabilir ve evrimsel olarak bize avantaj sağlayan mekanizmalardan birinin sayesinde siz çayı istemek zorunda kalmış olabilirsiniz. üstelik özgür olduğunuzu zannettiğiniz için bu durum sizi rahatsız da etmez ve paşa paşa gidip çayınızı içersiniz. beynimizde her şey sebep sonuç ilişkisine göre çalışıyor ve özgür olması mümkün değildir. kısacası biz dışsal özgürlüğümüzü elde edip keyfimize bakalım ve içsel özgürlüğü de fazla kafanıza takmayın derim.
    #60448 galaxi90 | 11 yıl önce
     
  10. 11
    (bkz: özgürlük anıtı)
    #26249 w4rdoom | 14 yıl önce
     
  11. 10
    2000 yılında kurulan pickpocket adlı hardcore yapan grubun hayalle gerçek arasında adlı albümünden bir parça..

    dinle rüzgarın sesini
    fısıldar en güzel bestesini
    süzülürken dalların arasından
    duyar mısın o malum sözleri

    hisset o tutkuların en güzeli
    düşün ödenen bütün bedeli
    ne diken ne kelepçe
    anla
    Özgürsün simdi
    Özgürsün simdi

    bırak gitsin bu sefer
    zaman sadece oyuncak
    unut esir günleri bak özgürsün simdi

    dinle duvarların ötesini
    uğruna can vermiş bedenleri
    korkma lan haykır hayata
    sende vermeden son nefesini

    bırak gitsin bu sefer
    zaman sadece oyuncak
    unut esir günleri bak özgürsün simdi

    bak özgürsün simdi
    bak özgürsün simdi
    bak özgürsün simdi
    bak özgürsün simdi
    #26232 mt2atakan | 14 yıl önce
     
  12. 9
    bandıstadan eglencelı bır o kdar da manıdar bı sarkıdır kendılerı...
    ne seattle, ne genova, ne latin amerika'da
    ne hindistan'da bir arayışta

    özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük
    özgürlük sen nerdeysen orada

    özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük
    özgürlük sen nerdeysen orada

    ne sokakta, ne meydanda, ne kampüste, ne yolda
    ne mahpusta, ne torna tezgahında

    özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük
    özgürlük sen nerdeysen orada

    özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük
    özgürlük sen nerdeysen orada

    yersen

    hem seattle, hem genova, hem latin amerika'da
    hem hindistan'da bir arayışta

    özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
    özgürlük sen ordaysan orada

    özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
    özgürlük sen ordaysan orada

    hem sokakta, hem meydanda, hem kampüste, hem yolda
    hem mahpusta, hem torna tezgahında

    özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
    özgürlük sen ordaysan orada

    özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
    özgürlük sen ordaysan orada

    özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
    özgürlük sen ordaysan orada

    özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
    özgürlük sen ordaysan orada
    #25972 iliganian | 14 yıl önce
     
  13. 8
    yaşayan herhangi bir canlının bunu %100 olarak elde etmesi mümkün değildir. herkes özgür bıraksa bile canlı kendisini özgür bırakamaz. içgüdüleri vardır. düşüncelerinin etkisinde kalır. bedeninin sınırları vardır. bu liste uzar gider. hem dışsal hem içsel olarak tamamen özgür olmak bir ütopya olarak kalıcaktır.
    #25957 galaxi90 | 14 yıl önce
     
  14. 7
    kimseye haber vermeden atlayıp canının istediği yere gitmek, yolda da freebird ü dinlemektir.
    #21470 fikibok | 14 yıl önce
     
  15. 6
    felsefi bir düşünceye göre görecelidir özgürlük, zincirsiz yaşamak derseniz hepimiz özgürüz.. ancak derseniz istediğinizi yapabilmek heh o zaman kimse özgür olamaz.. ancak genel özgürlük tanımımızı kimin söylediği tam belli olmayan bir amca tarafında yapılmıştır (kimileri locke der, kimileri fredic william karrar. nietzsche'ye götüreni gördüm... nasip bu işler): kişinin özgürlüğü bir başkasının hakkının başladığı yerde biter.
    #13719 phobos | 14 yıl önce