1
uğruna mücadele edilecek en yüce değerdir.gerçi birçok açıdan bağımsız olduğunu düşünse de insanoğlu,doğuştan dayatılanlar bile tam bir özgürlüğü engelliyor.bir kafesin,belli kalıpların içine hapsediyor insanı.
2
çok sevdiğim ikişarkının da adıdır ayrıca.
yeni türkü'den;
adı özgürlük olan
bir ülkede doğdum ben
suyun, toprağın, göğün
adı özgürlük olan
bengi sütünü içtim
güneşin memesinden
adı özgürlük olan
ışıklar anasından
dağların kucağında
yeşilin beşiğinde
bir badem saz bamladım
adı özgürlük olan
yüreği sevda narı
al gonca dudakları
adı özgürlük olan
bir kıza gönül verdim
yunus, karacaoğlan,
köroğlu, dadal oldum
adı özgürlük olan
pir sultan abdal oldum
gönsümün kafesinden
kurtardın yüreğimi
adı özgürlük olan
halka sundum sevgimi
kimin der kerem gibi
kimin der ferhat gibi
adı özgürlük olan
bir nazım hikmet gibi
ışıklarla donandım
bilinçlerle bilendim
adı özgürlük olan
kuşamları kuşandım
karanlığı ışıkla
zulmü sevgiyle aştım
adı özgürlük olan
düzen için savaştım
nesim idim yakıldım
bedreddin'dim börtlüce
adı özgürlük olan
mustafa'ydım asıldım
sürüldüm bucak bucak
atıldım zindan zindan
adı özgürlük olan
düşünceler yüzünden
öldüm öldüm dirildim
bıkmadan usanmadan
adı özgürlük olan
can türkümü söyledim
adı özgürlük olan
yüreklerle görecek
adı özgürlük olan
günlere dek sürecek
zülfü livaneli'den;
en güzel gecelere
günün ak ekmeğine
yazarım adını
tarlalara ve ufka
kuşların kanadına
gölgede değirmene
yazarım
uyanmış patikaya
serilip giden yola
hınca hınç meydanlara
adını
ey özgürlük
kapımın eşiğine
kabıma kacağıma
içimdeki aleve
camlarn oyununa
uyanık dudaklara
yazarım ben adını
yıkılmış evlerime
sönmüş fenerlerime
derdimin duvarına
arzu duymaz yokluğa
çırılçıplak yalnızlığa
yazarım adını
geri gelen sağlığa
geçen her tehlikeye
yazarım adını
bir sözün coşkusuyla
dönüyorum hayata
senin için doğmuşum haykırmaya
ey özgürlük
3
brave heart´tan William Wallace´ın haykırışını hatırlatır her zaman..
#9584 isinylmz |
15 yıl önce
4
beynim benimdir, düşüncelerim ve yaratma gücüm de öyle. en dokunulmaz ve en paylaşılmaz olan her şeyim orada saklıdır. beynin doğasına has o mutlak özgürlük kıskandırıcı cinsten değil mi..
#9612 gzmaknc |
15 yıl önce
5
kimselere bağlı kalmadan umursamadan hayasızca osurabilmektir.
#9613 demlik |
15 yıl önce
6
felsefi bir düşünceye göre görecelidir özgürlük, zincirsiz yaşamak derseniz hepimiz özgürüz.. ancak derseniz istediğinizi yapabilmek heh o zaman kimse özgür olamaz.. ancak genel özgürlük tanımımızı kimin söylediği tam belli olmayan bir amca tarafında yapılmıştır (kimileri locke der, kimileri fredic william karrar. nietzsche'ye götüreni gördüm... nasip bu işler): kişinin özgürlüğü bir başkasının hakkının başladığı yerde biter.
#13719 phobos |
15 yıl önce
7
kimseye haber vermeden atlayıp canının istediği yere gitmek, yolda da freebird ü dinlemektir.
#21470 fikibok |
15 yıl önce
8
yaşayan herhangi bir canlının bunu %100 olarak elde etmesi mümkün değildir. herkes özgür bıraksa bile canlı kendisini özgür bırakamaz. içgüdüleri vardır. düşüncelerinin etkisinde kalır. bedeninin sınırları vardır. bu liste uzar gider. hem dışsal hem içsel olarak tamamen özgür olmak bir ütopya olarak kalıcaktır.
#25957 galaxi90 |
14 yıl önce
9
bandıstadan eglencelı bır o kdar da manıdar bı sarkıdır kendılerı...
ne seattle, ne genova, ne latin amerika'da
ne hindistan'da bir arayışta
özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük
özgürlük sen nerdeysen orada
özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük
özgürlük sen nerdeysen orada
ne sokakta, ne meydanda, ne kampüste, ne yolda
ne mahpusta, ne torna tezgahında
özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük
özgürlük sen nerdeysen orada
özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük
özgürlük sen nerdeysen orada
yersen
hem seattle, hem genova, hem latin amerika'da
hem hindistan'da bir arayışta
özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
özgürlük sen ordaysan orada
özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
özgürlük sen ordaysan orada
hem sokakta, hem meydanda, hem kampüste, hem yolda
hem mahpusta, hem torna tezgahında
özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
özgürlük sen ordaysan orada
özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
özgürlük sen ordaysan orada
özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
özgürlük sen ordaysan orada
özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük
özgürlük sen ordaysan orada
#25972 iliganian |
14 yıl önce
10
2000 yılında kurulan pickpocket adlı hardcore yapan grubun hayalle gerçek arasında adlı albümünden bir parça..
dinle rüzgarın sesini
fısıldar en güzel bestesini
süzülürken dalların arasından
duyar mısın o malum sözleri
hisset o tutkuların en güzeli
düşün ödenen bütün bedeli
ne diken ne kelepçe
anla
Özgürsün simdi
Özgürsün simdi
bırak gitsin bu sefer
zaman sadece oyuncak
unut esir günleri bak özgürsün simdi
dinle duvarların ötesini
uğruna can vermiş bedenleri
korkma lan haykır hayata
sende vermeden son nefesini
bırak gitsin bu sefer
zaman sadece oyuncak
unut esir günleri bak özgürsün simdi
bak özgürsün simdi
bak özgürsün simdi
bak özgürsün simdi
bak özgürsün simdi
#26232 mt2atakan |
14 yıl önce
11
(bkz: özgürlük anıtı)
#26249 w4rdoom |
14 yıl önce
12
tanımı kişiden kişiye göre değişen kavram. bana göre insanlık için tanımı şudur: bir sonraki adımın ne olacağını belirleyen bir sebebin olmaması durumu. iki çeşidi vardır: -dışsal özgürlük: bir nesnenin bir sonraki durumunu ve eylemini belirleyen dışsal bir sebebin olmaması durumu. (mümkün) -içsel özgürlük: bir nesnenin bir sonraki durumunu ve eylemini belirleyen içsel bir sebebin olmaması durumu. (mümkün değil) şimdi neden dışsal özgürlüğün mümkün, içsel özgürlüğün ise mümkün olmadığını açıklayalım: bir sonraki durumumuzu, kararlarımızı, davranışlarımızı vs. belirleyen birşeyler olmak zorundadır. aksi takdirde rastgele davranışlar sergileriz. bu durum %100 özgürlük anlamına gelir. çünkü yaptıklarımızı kısıtlayacak, sınırlayacak veya belirleyecek herhangi bir sebep yoktur ama böyle birşey mümkün değildir. doğa her zaman sebep sonuç ilişkisiyle işler ve her yaptığımız hareket, davranış veya düşünce bir sebebe bağlıdır. bu sebep dışsal bir etkene bağlıysa dışsal özgürlüğümüz yok demektir. örnek vermek gerekirse; bizim bu dünyada en çok istediğimiz herhangi birşeye sahip bir insan size gelip dese ki "şunu yaparsan sana o en çok istediğin şeyi vericem." bunu duyan insanın çok fazla şansı yoktur. o kişinin dediğini yapmak zorundadır ama sanki kendi isteğiyle yapıyormuş zanneder kendisini ve haliyle özgür zanneder. aslında bir insanın herhangi bir şeye ihtiyacı olduğunu veya herhangi bir şeyi istediğini farkettiğimiz anda bunu kullanarak onun bütün dışsal özgürlüğünü elinden alabiliriz ve onu çok rahat köleleştirebiliriz. eğer ki dışsal bir sebep bizi etkilemiyorsa dışsal özgürlüğümüz sağlanmış demektir. dışarıdaki şartlara bağlı olmadan kararlar verebiliriz veya düşünebiliriz. gelelim içsel özgürlüğe; dışsal bir sebep olmadığı takdirde bir sonraki davranışlarımızı, kararlarımızı ve düşüncelerimizi belirleyen içsel sebepler olacaktır. bunlardan bağımsız olarak düşünemeyiz ve yeni kararlar veremeyiz. çünkü bir insanın düşünmesi o insanın bilgisiyle sınırlıdır ve bunun dışına çıkamaz. bu yüzdendir ki bazı insanlar herhangi bir şeyi çok kolay düşünebiliyor ve olayın farkına varabiliyorken bazı insanlar aynısını yapamıyor. sonra bu çok yönlü düşünen insanlara "zeki" etiketini yapıştırır insanlar. aslında o insan daha çok şey biliyordur. küçüklüğünden beri kafasında diğer insanlara göre daha fazla sebep sonuç ilişkileri kurulmuştur haliyle daha deneyimlidir ama ne kadar çok yönlü düşünürse düşünsün, ne kadar farklı bakış açılarıyla baksa da o insan kendi içsel durumunun tutsağıdır ve özgür olması imkansızdır. bu duruma göre bir insan çıkıp "ben özgür olmak istiyorum." dediğinde aslında dışsal özgürlüğü kastediyordur. yani aslında demek istediği şudur: "benim kararlarımı belirleyecek bir şeyler yapmayın ben kendi kararlarımı içsel durumum ışığında kendim vereyim." bu durum insana %100 özgür olduğu hissini verir çünkü içsel durumumuzu tamamen kavrayabilmemiz mümkün değil. durduk yerde çay içmeye karar veririz ve gidip çay içeriz. sonra da bu kararı özgürce verdiğimizi zannederiz. çünkü kararı belirleyen sebebi dışarıda bulamıyoruz ve içsel durumumuzun farkında değiliz. aslında vücudunuzun o sırada çayın içindeki maddelere ihtiyacı olabilir ve evrimsel olarak bize avantaj sağlayan mekanizmalardan birinin sayesinde siz çayı istemek zorunda kalmış olabilirsiniz. üstelik özgür olduğunuzu zannettiğiniz için bu durum sizi rahatsız da etmez ve paşa paşa gidip çayınızı içersiniz. beynimizde her şey sebep sonuç ilişkisine göre çalışıyor ve özgür olması mümkün değildir. kısacası biz dışsal özgürlüğümüzü elde edip keyfimize bakalım ve içsel özgürlüğü de fazla kafanıza takmayın derim.
#60448 galaxi90 |
12 yıl önce
13
istediğinizi yapabilmek değil, istemediğinizi yapmayabilmektir.
14
var olmayan, fakat var olduğu düşünülen kavram. düşünürken bile özgür değiliz*. zira düşüncenin kendisi bile yeterince soyut bir kavram değildir özgürlüğün karşısında.
insanlar özgürlüğü ararken aslında fark etmeden sınırlarının genişlemesini arzular. yani temelde özgürlüğü reddeden bir tavır içerisindedir.sınırların genişledikçe mutlu olursun. tıpkı dünya üzerinde kendini karşılaştırabileceğin bir şey kalmadığında hissettiğin gibi...senden daha az özgür olan insanlardır seni mutlu eden. bu yüzden tam özgürlük hiçbir zaman insanları mutlu etmeyecek olandır.
son olarak, eğer hala özgür olunabileceği konusunda iddialıysanız, konuya bir de matematiksel yaklaşayım. eğer siz uzayınızda bir doğru bulunduruyorsanız koyduğunuz her nokta bir şekilde o doğruya göre tanımlanacaktır. artık referansınız o doğrudur. sizi bir şekilde sınırlayan o olacaktır. ***
#63825 dadada |
12 yıl önce
15
kişiden kişiye göre değişen, üzerinden 2saat kafa patlatılarak felsefe yapılmasının ultra gereksiz olduğu kavram.