1
orta sınıfa mensup ailelerin evlatlarının bulunduğu, samimiyetten uzak, her daim genel kültür ve entelektüel seviye yarıştırılan, yeri geldiğinde mal varlığının da bunlara eklendiği nerden baksan tutarsız nerden baksan eğreti bir ortamı sevmedim, sevemedim. mesela;
ulan şarap severim diyosun sen en pahalı ne şarabı içtin? onun yapıldığı üzümün bağı,toprağı, fermantesi nedir, içindeki kükürdioksit oranı nedir hiç düşündün mü veya bunlar sana birşeyler ifade etti mi?(bunu üst sınıfın kullandığı herhangi bir ürün için çoğaltabiliriz puro gibi) (şarabın kalite parametrelerine gogıldan baktım, şahsen içemiyorum-gerçi ben alkollü içkileri komple içemiyorum)
veyahut şu tim burton muhabbeti. ulan ne bitmez muhabbetmiş arkadaş, tim burton da tim burton. sokayım onun grotesk çizgisine, sırf onun muhabbeti geldiğinde iki satır da ben konuşayım diye öğrenilmiş kartotex bilgisi, gerisi yok.
andy warhol ve charles bukowski de aynı bokun biri laciverti diğeri negatifi alınmış 4 ayrı kareye ayrılmışı. ulan ne pop-art mış ne anarşik durummuş arkadaş. senin baban da benim babam gibi memur değil mi? sen de yurt paranı geciktirmeden ödemiyor musun? ulan o zaman nedir bu hipster ayakları? nedir bu ana akımdan devamlı kaçmalar?(aslı kaçıyor gibi gözükmeler)
kendinden alt gelir durumunda olan insanları bir şekilde aşağılama ve bunlardan prim yapma. bunu az entel olan apaçi veya kro der, daha entel abimiz ise ''lümpen'' der.bunlara ekstra indie rock grubu, fanzin vb. ıvır zıvır şeyleri de ekleyebiliriz.
tamam güzel kardeşim sınıfını sevmiyorsun, doğduğun yeri de keza istemiyorsun çünkü orası sana tıkanıp kalmayı, hayallerine ket vurmayı anımsatıyor/gerektiriyor. ama dışarıdan bakan biri için o kadar kompleksli ve ezik duruyorsun ki anlatamam. ister istemez bu ortamlarda az-çok bulunma gereğim oluyor ve yukarda saydığım isimleri her duyduğumda ve devamında tatmin edici bir duruş görmediğimde deli oluyorum, masayı devirip kafa göz giresim geliyor ibnelere. de ki güzel kardeşim benim amacım ahanda bu masada sana göre saat iki yönündeki marjinal/alternatif ablayla izdivaç yaşamak istiyorum, ha o zaman bana biraz daha mantıklı gelir yaptıkların ama bir *m uğruna bu kadar maymun olman, yine mesnetsiz duruyor.
not:final zamanı gergin oluyorum.
#43638 35bucuk |
14 yıl önce
2
kişinin ailesinin ailesi alt sınıf, ailesi orta sınıftır. dolayısıyla alt sınıfa çok yatkındır; onların hakkında her şeyi bilir. yer sofrasında yemek yemek nedir, koyun otlatmak nedir bilir. orta sınıfta doğup memur gibi yetiştirilmek nedir onu da bilir. ergenlik döneminde ailesinden nefret ettiği ve utandığı için de ne orta sınıf ne de alt sınıfta olmayacağını, olmak istemediğini bilir. ailesinin durumu orta sınıfa göre çok çok az bir farkla bile olsa daha yüksekse, özel okula gitmiştir ve/ya özel okula gitmiş arkadaşlara sahiptir. gittiği tatillerden, eski komşularından muhakkak bazıları parayı bulur ve bu sayede de üst sınıfı, onların hayatını keşfeder. bazen özenir fırsat bolluğuna, rahat yaşamlara; bazen nefret eder, kusmak ister salaklıklara, boşluğa, boş muhabbete.
en nihayetinde der ki en alttaki çoban gibi saf ve hür; bir memur gibi çalışkan ve tutumlu; bir para babası gibi rahat ve vurdumduymaz olmak gerekir. "cehalet erdemdir" sözüne inanacak kadar çok yanlış şey görmüş, öğrenmiş, tecrübe etmiş; "bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp" sözüne kanmış; her boku öğrenmek istemiş; hiçbir şey bilmeden, hayatı zevk-ü sefa eşliğinde, güle oynaya geçirmeye de özenmiş, elit olmak istemiş.
şžimdi gel gelelim bu durum kötü müdür, iyi midir, tiksindirici midir, eğlendirici midir? efendim working class hero is something to be" gibi bir şarkı sözü var çok ünlü; alt sınıf olmak kötü değildir, daha iyi olabilirsin, olmalısın temalı. alt sınıf olsan da kahrolsun bu sistem diyen, alt sınıfı öven, olduğun yerden mutlu ol diyen var. orta sınıf candır, onu öldürüyorlar, kahrolsun bu sistem diyen, orta sınıfı öven, olduğun yerden mutlu ol diyen var. bütün gün viski içip robdöşambr giymeyi özendiren, hiçbir şey yapmadan bütün hayatı eğlenceye adanmış hayatları öven medyamız, osmanlı geçmişimiz var; üst sınıfı öven, olduğun yerden mutlu ol diyen var. bunların arasında bir oraya bir buraya kayan, ne olduğunu anlamadan oradan oraya savrulup yok olan yüzlercesi de var.
evet, sonuç olarak -herkes için-, nerede olursan ol kendinle alakalı güzel ve çirkin şeyler var. herkes tutturmuş bir yolunu gidiyor işte, dertlenme sen de bunlara, yaşa hayatını. bak ne demiş tanju okan: "vur kendini şaraba, kedere ve aşka vur." herkes, her sınıf kendi halinden, arada kalmışlıktan bile memnun olmayı öğreniyor bir şekilde; öğretiliyor, mecbur bırakılıyor belki ama...
#43640 isinylmz |
14 yıl önce
3
bilgiye kozmetik ilgi duymaktır.