64
son olaylardan sonra gözümdeki değeri iyice artmış olan sözlüktür zira 3 şubat 2011 ankara ostim patlamaısı, defne joy fosterın ölümü gibi kötü olaylar yaşanırken ekşi ve inci tayfası hala evli birinin başkasının evinde ne işi olduğunu tartışması burada ise sadece ölenlerin acısının paylaşılması gözümde hem inci'yi hem ekşiyi bitirmiştir. metu bi sen varsın artık.
#36421 w4rdoom |
14 yıl önce
63
durgun su gibidir.
62
misyonunu tamamladı dedim, iyi dedim amk. kavga edin hadi bunun üzerinden. hadi bir günde sadece bunlar yazılsın.hadi sonra zirvede sarılalım birbirimize sevişelim. unutalım herşeyi. ondan sonra yine yazmasın kimse, ondan sonra yine kafayı yiyelim. yine kavga edelim...
kendi misyonuma sokayım
61
üzerinde gereksiz argümanlara girilerek vakit harcanan sözlüktür. sevenler sever, sahip çıkar, yazar; sevmeyen, beğenmeyen yazmaz. bu kadar basittir. misyon ve değerleri nesneler yaratmaz, onu tanıyan insanlar yaratır halihazırda.
#36352 gzmaknc |
14 yıl önce
60
mehmet ali şahin ler tarafından savunulan can sözlüktür**
59
misyonu yoktur*
sadece odtülüye hitap ediyor olabilir; ama sadece odtülülerin hitap etmediği de bir gerçektir*
aile sözlüğüdür, aile içi şiddet tarihin her dönemlerinde** olmuştur.
58
sadece odtülülere hitap etmeye çalışarak özgün olamayacağının farkında olan sözlüktür zira her ne kadar çakma sözlük deseler de sözlükte dönen muhabbetler şu an itibariyle ekşisözlüğün boşluğunu doldurmaktadır zira ekşisözlük eski ekşisözlük değil incisözlüğün bir çakması haline gelmiştir.
#36231 w4rdoom |
14 yıl önce
57
misyonunu henüz tamamlamamış sözlüktür.
metu sözlük 1 yıllık geçmişi boyunca birçok gelişme ve aşama kaydetmiştir. durumu değerlendirmek olaylara baktığınız yere göre değişir.
odtünün sözlüğü misyonu ile yola çıkmış sözlük çöplüğü olan internet içinde kendine has bir rota çizmeye çalışmıştır. açıkçası fikrimi soracak olursanız rotasını da çizmiştir. metu sözlük inovasyonu her zaman kendisine anahtar olarak belirlemiş, her zaman farklı olmayı hedeflemiştir. bu anlamda geliştirdiği inovasyonlarla farklılığı da büyük ölçüde yakalamış zira v2 gibi bir sistemi sözlük camiasına hediye etmiştir.
metu sözlük çok defa öldü bitti yok oldu burası nidalarıyla karşı karşıya kalmıştır. onun gücü bu nidalardan daha güçlü çıkmasıyla anlaşılır. onlarca yazar geçti. kimileri atıldı kimileri saldırdı kimileri farklı yollar denedi ve metu sözlük bitti dedi. mühim olan inanmaktır. eğer ki metu sözlük yönetimi bir kez olsun "bitti" deseydi tüm sözlüğü kapatıp bu yazılanları uzay boşluğuna göndermesi 5 dakikasını alırdı.
evet bu güne dek radyosundan görseline, puan sisteminden istatistik formüllerine kadar birçok sistem yada aparat geliştirmeye çalıştık. daha çok seveceğimiz ve daha kullanışlı sistemler ortaya koymaya çabaladık. her birinin sonunda beklediğimiz ilerlemeyi görmesek de pes etmedik bir sonraki için kolları sıvadık. bu yeterli değildi. sadece teknoloji geliştirmek hiçbir zaman yeterli olmadı zira ekşi 10 yıllık teknolojisini çok az geliştirmiştir.
bana sorarsanız inanmaya ihtiyacımız var. biz eski yazarlar inanmazsak yeni gelecekler ne için çabalayacak?
asla unutmayın,
metu sözlük kurulalı 1 yıl oldu. birlikte tahmin edilemeyecek gelişmeler yaşadık. hayal etmediğimiz arkadaşlıklar ve dostluklar kurduk. sadece şu aşamada dahi bir çok "odtü sözlük"ün ulaşamadığı yerlere ulaştık. önümüz açık. durmanın değil daha çok tutunmanın vaktidir zira önümüzdeki tek engel umudumuzu kaybetmektir.
56
misyonunu tamamlamıştır
birinci yılını kutlayan bu sözlükte bir yıldır yazar olan birisi olarak bunu korkmadan ve kendimden emin bir şekilde söylemek hoş bir durum değil gerçekten. ancak 8 ay öncesinde vaadedilen "kutsal topraklar"a bir adım bile yaklaşamamıştır bu sözlük. olduğu yerde dahi sayamamış, koşar adım geriye doğru kaçmıştır...
ilk olarak, konsept olayı ile başlamak istiyorum. bugünlerde 12 yaş partisi veren çok büyük bir sözlük ve onun diğer türevleri bu alemde varken sadece "sözlük" kimliğiyle bir yere gelemeyeceğimizi ilk zirvede konuşmuştuk. ortaya "odtülünün sözlüğü" gibi fikirler atılmıştı. daha çok odtü ile ilgili bir sözlük olacaktı, insanları da bu marka altında buraya çekecektik. ama belirlenemeyen sınırlar, her tarafa uzanmaya çalışan kısıtlı kollar ile bir tarafa yönelemedi bile sözlük.
tasarımı değiştirildi, yeni aparatlar eklendi. "çok tatlı tasarımlar yaptık bak bursaspor bile var" dedik, yok o da olmadı.. yeni yazarları getirmek bir yana, eldeki yazarlar da kalmıyordu. daha sonra angel vakası gerçekleşti, çeşitli olaylar, kavgalar, tripler ve neticesinde ihraçlar gerçekleşti. olaylar dediysem de, şimdi bugün sözlükte her gün yazılıp çizilenlerin daha azı...
baktık tasarım işiyle de olmayacak, el ilanı asıldı okulun her tarafına, facebook reklamları verildi... tabii pek çok yerli yazar (baştan beri sözlükte olanlar) iyice yerleşmişti buraya ve sevmişlerdi de. çünkü arkadaşlık ortamı vardı, muhabbet vardı. beraber birşeyler yapma isteği vardı. ve bu istek doğrultusunda admin'in büyük çabalarıyla versiyon 2 geliştirilmeye başlandı. versiyon 1deki verem eden sıkıntıları ortadan kaldırıp daha pratik, daha göze hoş gelen bir sözlük yaratacaktık...
uzun bekleyişlerden sonra versiyon 2 önümüze koyuldu. ama tam pişmemiş bir yemek gibi, ağızda kötü bir tad bıraktı. henüz bitirilmemiş, hala inşaat halinde olan bu yapı geliştirilmeye müsaitti ancak eleştiriler sert geliyordu. hepimiz "götüm gibi oldu" şeklindeki yorumları hatırlıyoruzdur. işte bu yüzden versiyon 2 üzerinde bir antipatiyle girdi aramıza. piç çocuk gibi...
bu esnada yine gelen yazarların çok çok az bir kısmı burada kalıyor, gerisi çekip gidiyordu. 8-9 ayda sözlüğün oturmuş bir formatı hala yoktu. bir küfür ettiğinizde alkışlanıyor ve aynı küfrü başka zaman ettiğinizde aforoz edilebiliyordunuz. tatlı-sert olmaya çalışan moderasyon, hiç bir kıvam tutturamadı. "katı moderasyon fikrini savunuyorum gerekiyorsa silinsin yazdığım herşey" demiştim daha önce de. hala da bunun doğru olan olduğunu düşünmekteyim. sınırları belirlenmemiş bir şeyde hep belirsizlikler olmaya devam edecektir çünkü.
yukarıda söylediğim gibi, sadece bir sözlük olarak hayatta kalamazdık. yeni bir şeyler geliştirmemiz gerekiyordu. bir galatasaraysözlük değildik, bir incisözlük değildik, bir ekşisözlük de olamazdık. cinsiyet üzerinden de gitmiyorduk. birkaç azimli insandan oluşuyorduk sadece. sayımız çok azdı. belli bir kimliğe bürünemeden "çakma sözlük" kimliğini alıverdik üstümüze. cuk diye de oturdu ne yazık ki...
admin ve moderasyonun yine muazzam çabalarıyla radyo yayınımızı başlattık. inanılmaz bir heyecan vardı tabi, o birşeyler yapmak isteyen azimli insanlar hep seslerini duyurmak istiyorlardı. sözlüğe küsenleri bile o yayınlarla geri döndürdük. çok da güzel başlamıştık. kendi adıma ben çok inançla başlamıştım. birşeylerin artık değişebileceğine inanmaktaydım. deneme yayınlarının ardından her yayını dinlemeye başladım. ertesi günki sınavlarıma gizem ve ışını dinleyerek, hao ve bollocks'un muhabbetlerine kulak vererek, bandista ile keyiflenerek hazırlandım. kendi yayın günüm gelse de, ben de yapsam diye düşündüm. ve ilk bilinçli yayınımı izmit'ten optican ile beraber yaptım. hayatımda en çok eğlendiğim zamanlardan biriydi, ancak yaptığınız iş ile birilerine hitap etmek gibi bir amacınız var ise, sizi takip eden birilerinin olmasını istiyorsunuz mecburen. biz o yayını 3 kişiye yaptık... 200-300 aktif(güya) yazarı olan sözlüğümüzde sadece 3 kişi bizi dinledi. "dinlenmediği için atarlanıyo mal" diye düşünecek arkadaşlar varsa, diğer yayın yapan arkadaşlardan dinleyici sayılarının ne civarda olduklarını öğrenebilirler.bir proje daha güme gitmişti. kimsede şevk kalmamıştı. yine de biz hergün sözlüğü açmaya devam ettik. sayfayı açtık, yeniledik, ve yine aynı yerdeydik.
olayın duygusal boyutunun bizi hala burada tuttuğuna inanmaktayım. daha önce de dediğim gibi bu sözlükteki arkadaşlık ortamı bazılarının gitmesini engelledi. ve bu bazıları sözlüğün yerinde saydığını gördükçe kahroldu, sinirlendi, ve sık sık sinirini sözlükten çıkardı. saldırılar böyle gerçekleşti...
şu ana kadarki gidiş aşağı yukarı böyleydi. kimliksiz bir sözlüğü büyütmeye çalışan birkaç insandık sadece. ama bu sözlüğün büyümediğini hepimiz gördük, kabul etmek istemedik.
iki günde hiç entry girilmeyen sözlüğü ne yapacağız peki şimdi? kapatacak mıyız? yoksa moderasyondan yine olmayan format hakkında hızlandırılmış kurslar mı alacağız? yoksa zirvede yine planlar yapıp ardından technoart'ta el ilanı mı bekleyeceğiz? moderasyonun sıçızladığı yerde yazarlara karşı otoriter mi olacağız?
şu ana kadar sözlük ahalisinden şahsen tanışıp da "sevmiyorum ulan ben bu şerefsizi" dediğim hiç bir insan olmadı... beni de zaten bu güne dek burada tutan budur. burada olmaktan zevk aldım, mutlu oldum. yazdıklarımızla hiçbir zaman kim olduğunu bilmediğimiz insanlara seslenemediğimizin farkındaydım. sesimizi duyan sadece bizdik...
ve biz, oturmamış kurallarımız, bitmemiş inşaatımız, okunmayan sözlüğümüz ile hala türkiyenin her yerinden okunma çabasında olmaya mı çalışmalıyız yoksa burada olmaktan yine zevk mi almaya çalışmalıyız?
bir kaos ortamını elbette istemiyorum ben de, ancak kurallar herkes için her zaman uygulanmalı. yoksa dükkanı kapatıp gidelim, uğraşmanın hiç gereği olmaz.
son söz: genel saldırılarda bulunan insanlardan biri olarak, bize tekrardan şans veren admin ve moderasyona teşekkür ediyorum. şu ana dek verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü kendi adıma özür diliyorum... metusözlükte amaç bağcıyı sikmek değil de üzümü yemek olduğunda güzel şeyler olabilir.
55
düzenli olarak hergün sikilmektedir.
#36219 w4rdoom |
14 yıl önce
54
daha upuzun bir yolu olan sözlük.
53
sözlüğün gelişmemesinin sebebi muhabbet ya da espri tarzlı entrylerin beğenilip artı oy verilip tanım, bilgi ya da tartışma konularında boyna eksi almamız sanırım. konu açtıkça eksileniyorsam yazmanın da pek bir mantığı kalmaz sanırım.
#35962 w4rdoom |
14 yıl önce
52
yavaş yavaş olgunluğa erişen sözlüktür zira bir şey aratıyorum rastgele ve karşıma 2-3 entry çıkıyor nasıl mutlu oluyorum sözlük bir bilsen.
#35723 w4rdoom |
14 yıl önce
51
yazarlarının üstlerinde röpteşambır ellerinde viski ile entry girmeye başladığını düşündüğüm sözlük zira bir üniversite öğrencisinin en çok ilgileneceği öğrenim kredisine zam gelmesi, asgari ücretle ilgili tartışmalar veya üniversitelerde öğrencilerin coplanıyor olması gibi konularda entry bulmak mümkün değil.
#34477 w4rdoom |
14 yıl önce
50
şu sıralar 70lerin sağcı solcu kavgalarını aratmayan sözlüktür.
#30740 w4rdoom |
14 yıl önce