kayıt

türkiye'de kitap okunmamasının sebepleri

  1. 8
    bu konuda arkadaşımın* yazdığı çok güzel bir blog entrysi var;

    --başlamadan önce hatırlatmak istiyorum: ben bir üniversite öğrencisiyim. ailemin olduğu şehirden farklı bir şehirde yaşıyorum. burası ankara ve çok farklı şehirler görmüş olmama dayanarak da söyleyebilirim ki pahalı bir memleket.
    kredi ve yurtlar kurumu sitesinde de denildiği üzere, benim başka herhangi bir gelir olmaksızın aylık kredim-bursum, neyse, 260 lira. simdi burada kopmaya başlıyoruz.
    bir romanın en az 20 lira olduğu bir ülkede, en kötü ihtimalle ayda 5 kitap bitirsen, görüşürüz 100 lira. 5 kitap diyorum bak. diyelim ki, oldu ya, kitap okumayı çok seviyorsunuz.
    bir kabahat (!) ettiniz ve çok seviyorsunuz, haftada en az 2 kitap bitiriyorsunuz. bunlar sadece roman olsun. ortalama fiyatı 20 alarak nasıl iyimser davrandığımı görüyorsunuz. hesaba dönersek, ayda 8 kitap ve hoşçakal 160 lira. diyelim kitaplar 25eer lira -ki sınır tanımıyorlar artmakta,- o zaman 200 ve elinizde kredinizden kalan 60 lira.
    Şimdi malum okullarımızda hazırlık sınıfları bolca mevcut, onlar tarafından çoğu zaman "dayatılan" orijinal kitap alma kafası yüzünden, kur başına -kurlar genel olarak iki ayda bir değişiyor- en iyi ihtimalle 150 lira tutuyor. bu da iyimser çünkü benim okulum "Şifreler" yüzünden istediği kitaplar yüzünden 200 lira bayılmak zorunluluğu koymuştu. evet, ne diyorduk. 2 ayda bir 150 lira. ayda 75 diyelim hadi, düz mantık. elinizde kredinizden kalan 60 liranın 75 lirasını ders kitaplarınıza verin.
    diyelim ki bölümdesiniz, dönem dönem sürekli değişen kitaplarınız, hocaların ödev verdiği okumalar, özetler, türkiye'nin başkent'inde yaşamanıza ve neredeyse tüm sahafları sürekli gezmenize rağmen hiçbir zaman bulamadığınız kitaplar, ve diğerleri.
    Şimdi dünyaya dönelim. konumuz aslında kitap fiyatları.
    gönlümüz hoş olsun diye bilindik isimleri kullanacağım.
    vereceğim örneği ekşisözlükteki game of thrones başlığında bir yazar kendisinden örnek vererek anlatmıştı. Çok fazla girdi arasında bir daha aynısını bulamadım ama açıklayayım. bu yazar arkadaşımız, george r.r.martinin 4 kitabını, kargo parası da dahil 29$ ödeyerek almış. bakın, amazon.com.
    http://media.tumblr.com/tumblr_m3prxxQ1PJ1qcca1t.png
    bize geliyoruz. bir kitap satış sitesinde 3 kitabın set olarak satıldığını gördüm. 4 değil, 3.
    http://media.tumblr.com/tumblr_m3ps2lM7Xs1qcca1t.png
    Şu anki hesaba bakarsak, 29$ tam olarak 51.5703 türk lirası.
    biz 3 kitabı 69'a alıyoruz. liste fiyatları geçerlidir.
    kitap başına 23 desek, yani 29$'lık seti biz 92 liraya alıyoruz.
    beat kuşağının kült kitabı yolda'ya da atıf yaparak yazdığı yoldakiler (off the road) yurtdışında 11 dolarken bizde 34 lira.
    tamam bunlari geÇİyoruz.
    kendi edebiyatımızda da durum farksız.
    turgut uyar'ın yapı kredi yayınları'ndan çıkan büyük saat kitabı tam olarak 29 lira.
    bir kitap, 29 lira. kitabı elinize alıyorsunuz ve kapağının inceliğinin farkına varıyorsunuz. o kitap çantada bir gün gitse perişan olacak. yurtdışında ciltli alternatifler her zaman oluyor.
    eğer diyorsan ki, ankaradakiler bilecektir, "olgunlar" mantığı. korsan kitabın gözünü seviyorsan, hiçbir şey bulamıyorsun demektir. korsan kitap demek popüler kitap demektir ki bu da elif Şafaktan ve yabancı saray-kadın-ihtiras kitaplarına kadar olan, olamayan bir yelpaze demektir.
    Şimdi bu ülkede birileri çıkıp diyor ya işte "kültür Ülkesiyiz" diye. orası sonra.
    Şimdi benim özellikle algılamaya çalıştığım şey,
    bu kitapların korsanlarını en fazla 7 liradan satan da para kazanıyor bu işten.
    25 liraya satan da.
    peki neden kimse çıkıp bir şey demiyor?
    Şu yaşıma geldim, şu yaşıma kadar hiçbir kendine türk "aydini, entelektÜelİ" diyen birinin bunları konuştuğunu duymadım.
    hatta hiçkimseden duymadım. Çok mu zenginiz?
    herhangi bir dizi üzerine yüzlerce girdi yazan sözlükçülerin bu konuyla alakalı tek bir girdisi olması insafsızca. onu da kopyalıyorum, yazan: (dr shephard ameliyathaneye)
    "el kadar kitaba 35 lira para mi istenir lan insafsizlar? hayir alternatifi de yok, bi yazarin kitabini bi yayinevi basiyor hani begenmiyorsan git baskasindan al da diyemiyorsun, mecbur bayiliyorsun paralari ya da götüne baka baka cikiyorsun kitabevinden. resmen insanlik sucu.
    kitap fiyatlari denetleme kurulu gibi bi yapi olsa mesela, dese ki kardesim filanca kitabi 20'den fazlaya satamazsin, rayic bedeller koysa.. alkol tütün bilmemne piyasasi bisey bisey kurulu gibi.
    yemisim serbest piyasayi, adam simith adam olsa adinda meymenet olurdu."
    bunu yazdığı başlığı kendi açmış o da şu: kitap fiyatları denetleme kurulu
    yıllar yılı okullarımızda bizlere gösterilen meşhur deyişlerden:
    "birleşmiş milletler İnsani gelişim raporuna göre, okuma alışkanlığında türkiye 173 ülke arasında 86. sırada yer alıyor.
    bağımsız eğitimciler sendikası gürkan avcı, izlenen neo-liberal politikaların yanı sıra, ezberci milli eğitim sisteminin çocuklara kitap okuma alışkanlığını ve kitap sevgisini kazandırmaktan uzak olduğunu söylüyor.
    avcıya göre öğrenciler ders kitabından başka kitap okumuyor, hatta ders kitabı bile okumuyor."
    Şimdi diğer tüm etkenleri bir kenara koyuyorum, onlar üzerine herkes bir şey söylüyor.
    ama ben diyorum ki kitapların pahalı olması kitapların okunmaması üzerinde çok etkilidir.
    Ömrümüz kitapçı kitapçı, sahaf sahaf gezerek geçiyor. her ayın başında yaptığımız o ay alınacak kitaplar listesi aylar aylar sonra ancak alınabiliyor.dalga geçenleri, ciddiye almayanları bir kenara koyuyorum. derdimizi anlayan anlayacaktır zaten.
    sesimiz niye çıkmıyor?
    haruki murakaminin 1q84 kitabı yurtdışında 15.98$ iken,
    bizim ülkemizde neden 48 tl?
    gençlik okumuyor diye sürekli ortaya laf atan sevgili büyüklerimizi bir gün örnek olarak dost kitabevini dolaştırmayı öneriyorum.
    kütüphaneleri kıt, "dünya klasikleri"nden başka sadece stephen king ve agatha christie kitapları bulunan bir ülkede,
    çoğu zaman yemeklerimizden arttırarak para biriktirip aldığımız kitapları düşünün.
    ve ses çıkarın. Şikayet edin.
    yayınevleri müdürlerinin, editörlerinin "okuyucu İlgisiz" deyişlerine itiraz edin.
    parantez yayıncılık, ayrıntı, çoğu yayına defalarca mail atıp "yayını durmuş kitapların bir daha basılma ihtimalleri var mı, yoksa telif haklarının başka yayınevlerine verilme ihtimali var mı, aradığımız kitapları bulamıyoruz, bilgilendirirseniz seviniriz." diye mailler atmama, atmamıza rağmen cevaplar alamayışımız.
    Şikayet edin.
    ses çıkarın. kitapların için dikkatini ver, ilgisiz kalma.
    verdiğin paradan yazarın kazanmadığını unutma, sesini çıkar."

    yazının linki de burada: http://altinbuklehafifayak.tumblr.com/post/22659547772
    hatta diğer bir arkadaşım da benzer bir yazı yazmış o da şurada http://vaveylababa.tumblr.com/post/51153763338/

    kelimesi kelimesine kendilerine katılıyor, sizin de takdirinize sunuyorum.
    #67931 eksili pilav | 11 yıl önce
     
  2. tümünü gör