10
atatürk ile İngiliz kralı viii. edward istanbul'da yemektedirler.kral için devlet nezdinde bir davet verilmiştir.kral adeta kendini sarayında zannederek memnuniyetini dile getirir. neyse efendim o sırada servis yapmakta olan garson yemekleri getirirken ayağı takılır ve düşer. şaşıran ve aşağılayıcı gözlerle bakan krala atatürk'ün söylediği şey ise şu olur: "ben bu millete her şeyi öğrettim ama uşaklığı öğretemedim."
eğer ayar olarak görülebilecekse günün koşullarında feci bir etki yaratacağı kesin
9
dünyanın ünlü kalp doktoru ; michael de bakey' ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş ?.....tamirci
arabasının kaputunu açmış ve dr.michael de bakey' e dönerek ; size
birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz..mesela ben
şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım,kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını
değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini
takacağım !..söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar
kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum..? bunun üzerine dr. de
bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş ; bunların hepsini
motor çalışıyorken yapmayı denesene...!
8
meksikalı direniş lideri komutan marcos un, amerikan istihbarat servisinin hakkında çıkardığı "marcos bir eşcinseldir" söylentisine verdiği yanıttır:
"marcos, san francisco'da bir eşcinseldir, güney afrika'da bir zenci. ispanya'da bir anarşisttir, fransa'da bir cezayirli. mexico city'nin teneke mahallesinde bir çetecidir. savunma bakanlığında uzlaşmacı, soğuk savaş sonrası çağda bir komünisttir. grev yapmaya yeltenmeyen sendikada grevcidir. gecenin ilerleyen saatlerinde metroda yalnız başına bir kadındır. topraksız bir köylü, işsiz bir işçidir. serbest piyasacılar arasında bir muhaliftir. kitabı ve okuyucusu olmayan bir yazardır. ve tabii güneydoğu meksika dağlarında bir zapataist'tir..."
#15240 geist |
14 yıl önce
7
adnan menderes'in yasak aşkı ayhan aydın'ın ''bebek davası''nda;
"evet kendisini çok sevdim. tüm emelim de ondan bir evlat sahibi olmaktı ama başaramadım. hangi anne evladının kaybına müsade eder? allahın cezası büyük oluyor, ben artık yalan söylemiyorum''
diyerek bir 'metres' olmadığını kanıtladığı andır.
#15211 tihulu |
14 yıl önce
6
basin çevrelerinde taninmis bir hanim,neyzen tevfikle karsilasinca,
--askolsun,benim için asifte falan gibi sözler söylemissiniz ?
neyzen elini sinek kovalar gibi sallamis;
--hanim,sen beni tanimiyorsun.ben herkesin bildigi seyleri söylemem.
#15138 isinylmz |
14 yıl önce
5
hakan taşıyan'ın arabesk müzikle ortalığı kasıp kavurduğu yıllar*, bir magazin muhabiri sinsi gibi müslüm gürses'e şu soruyu yöneltir ve babadan ayarın hasını yer:
m*: müslüm bey, hakan taşıyan için arabesk müziğin yeni peygamberi diyorlar. bu duruma ne diyorsunuz?
b*: ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum.
4
napolyon da yer alır;
napolyon savaşta İspanya'yı yenmiş.İspanya kralı;
-"siz ancak para ve mal için savaşırsınız. biz ise namusumuz ve şerefimiz için savaşırız." demiş.
bunun üzerine napolyon;
-"evet insanın neye ihtiyacı varsa onun için savaşır...
#15135 isinylmz |
14 yıl önce
3
11 eylül saldırılarından sonra muhammed ali'ye spikerin sorduğu soruda yediği ayardır;
spiker; sayın ali, binlerce insanı yok eden bu teröristler ile aynı dinde olmak nasıl bir duygu?
muhammed ali; sizin için hitler ile aynı dinden olmak nasıl bir duyguysa aynı...
#15131 raistlin |
14 yıl önce
2
ayarların babası winston churchill 'dir kanımca. bir hikayesi şöyledir:
parlamento'da o gün çok ağır tartışmalar olmaktadır. muhafazakar parti'den bir kadın milletvekili ile churchill arasında büyük bir söz dalaşı başlamıştır. dalaşın sonunda çok sinirlenen kadın milletvekili; o sırada kahve içen churchill'e:
*: ben sizin eşiniz olsaydım, o kahvenin içine zehir katardım!
churchill: eğer sen benim eşim olsaydın, ben de o zehiri içerdim!
#15130 gzmaknc |
14 yıl önce
1
birçoğunun doğruluğundan hiçbir zaman emin olunamasa da duymaktan ve anlatmaktan hemen herkesin çok hoşlandığı kısa anektodlardır. biri için:
zeki müren, marmaris'te bir mekanda sahneye çıkar. o gün ne hikmetse onu dinlemeye gidenler arasında kenan evren de vardır. kenan evren'in masaya oturmasıyla beraber herkes etrafında paşam paşam, diye pervane olur. sonra sahne birden hareketlenir ve kimse kenan evren'le ilgilenmemeye başlar. çünkü zeki müren sahneye çıkmaya hazırlanmaktadır ve herkes bu kez onun etrafında pervane olur paşam paşam, diye. evren buna çok şaşırır, biraz da kızgın, sanat güneşi sahneden inince yanına gider ve sorar:
e* : sizi kutlarım. çok güzel bir geceydi.
m* : teşekkür ederim.
e : yalnız anlayamadığım bir şey var. ben bunca yıllık asker ve devlet adamıyım. herkes paşam diye peşimde dolanır. ama bu gece herkes sizin peşinizdeydi paşam diye. bunu nedeni sizce nedir?
m : efendim çok basit; bu millet ibne diyemediğine paşam der.