kayıt

bir rafı sosyoloji-psikoloji-felsefe, dört rafı islamiyet olan kitapçı

  1. 1
    türkiye´de hızla büyümekte olan islam faşizmini yansıtır, eryaman optimum´da var olandır.
    #38089 isinylmz | 13 yıl önce
     
  2. 2
    (bkz: nt)
    #38141 herhaltamaydonoz | 13 yıl önce
     
  3. 3
    satılmasında bir mahzur görülmeyen kitaplardan istediğini istediği kadar satmakta özgür olan kitapçıdır.
    ancak sadece kendi ihtiyacını göz önüne alıp "bu niye bu kadar çok islami kitap satıyo yeeea" tarzında eleştiren insanların tepkisiyle karşılaşabilirler. ancak bu insanlar bilmelidir ki satıcı istediği malı satmakta özgür olduğu kadar alıcı da istediği satıcıdan alma özgürlüğüne sahiptir. yani beğenmiyorsan git başka kitapçıdan al kardeşim.
    ayrıca son edinilen bilgiye göre kitap almak ve okumak faşizm belirtisi olabilir, olmayabilir de.

    edit: aldığım eksiler gösteriyor ki hala konuyu tam olarak anlamayanlar var.
    tekrar belirteyim. kitapçı istediği kitabı satmakta özgürdür. hatta isterse sadece 1 kitap satar. bunun nesini anlamadın acaba.
    yok işte özgür olması başka bişeydir, şu kitabı niye satmıyordur, bıdı bıdı bıdı...
    hayır efendim gayet açık ve net. sen hiç bir manavı neden bu meyveyi satmıyorsun diye, hiç bir bakkalı şu püskeviti niye satmıyorsun diye yada hiç bir kuruyemişçiyi bu fıstıklardan neden satmıyorsun diye eleştiremezsin efendim.
    neden? çünkü istediğini satar, istediğini satmaz. bunda anlaşılmayacak ne var anlamış değilim.
    ha şöyle bir durum var ki eğer satıcı tekel konumunda ise o zaman gayette eleştirilir.
    mesela bir kampüs düşünün, şehirden oldukça uzak ve yakında sadece bir market var. sen o marketi bu ürünü neden satmıyorsun diye eleştirebilirsin çünkü alternatif alabileceğin bir yer yoktur.
    veyahut piyasayı manipüle etmek amacıyla bir ürünü satmıyorsa yine eleştirebilirsin.
    ancak bu dediğim şartların dışında alternatiflerin olduğu bir ortamda satıcı istediğini istediği zaman istediği fiyata satar, istemediğini de satmaz.
    hadi onu geçtim, islamla ilgili hiç bir kitap satmayan bazı kitapçılar var. ee bu kitapçılar ne o zaman. onlar külliyen hatalı o zaman.
    yada mesela bizim alt sokakta içki satan bir büfe var ama sadece içki satıyor. ama meyve suyu, süt yada daha başka alternatif içecek satmıyor. o zaman o çok daha fazla suçlu. çünkü sadece tek tip içecek içecek satıyor.
    hadi bunlara cevap ver bakalım bay ve bayan çok bilmiş.
    ama bu insanların sorununu çok basit. çünkü o kitapçılar sattıkları kitaplarla safını belli ediyorlar. bu insanlar da farklı görüşte oldukları için bu kitapçılardan kitap almıyorlar. ama bu onlara yetmiyor. çünkü bu kitapçıların başarılı olmasını, para kazanmasını istemiyorlar. hatta bakın yukarda ne demiş. kitap satıyor diye faşist demiş. elinden gelse tüm camı çerçeveyi indirir bunlar. içindeki kin ve nefret o kadar büyümüş ki, kimsenin ordan alış veriş yapmasına dahi tahammülleri yok. bunun neticesinden çamur atmakta, benim okumadığım kitabı satmasın, benim okuduklarımı satsın gibi saçma sapan yorumlar yapmakta hiç çekinmiyorlar.
    bunun gibi başka saçma sapan eleştiriler bulmak hiç de zor değildir.
    (bkz: bim'in cuma vaktinde kapalı olması)
    sonuç olarak isterseniz çatlayın isterseniz patlayın, siz hiç bir satıcıya "bunu niye satmıyosun yeaa" yada "bunu niye satıyosun yeea" diyemezsiniz.
    çünkü satıp satmadığı şeyler sadece satıcıyı bağlar ki eğer satıcı memnunsa sorun yoktur.
    peki müşteri memnuniyeti?
    satıcı sadece sattığı ürünlerde müşteriyi memnun etmeyi temin etmelidir. satmadığı şeyler için müşteriyi memnun etmek zorunda değildir.
    ancak daha önce dediğim gibi bu durum tekelleşmenin olmayıp, alternatiflerin olduğu ve piyasa manipülasyonundan uzak durumlar için geçerlidir.
    mesela tüm otobüs firmaları eğer ki haksız şekilde tatil öncesi bilet fiyatlarını artırıyorsa o zaman tabi ki de senin buna karşı çıkma hakkın var. ama tek bir otobüs firması neden daha kısa yol varken uzun yoldan gidiyor, otobüste 10 tane daha boş yer olmasına rağmen neden bilet satmıyor gibi nedenlerden ötürü eleştiremezsin. eğer ki kanun ve kurallara uyuyorsa istediğini yapar. eğer senin hoşuna gitmediyse başka firmadan al.
    tüm dünyayı kendi etrafında dönüyor sanma. senin ihtiyacın yok diye kimsenin de o şeye ihtiyacı olmayacağını zannetme. senin sevdiğin bir şeyi herkesin sevmek zorunda olmadığını da unutma. ve mantık çerçevesinde yorumlar yap ki millet de senin yorumlarını kaale alsın.
    #75597 fenomenon | 11 yıl önce
     
  4. 4
    kesinlikle kabullenilebilecek bir olay değildir. geri kalmışlığın kıt düşüncenin göstergesidir. kimse bu kitapçı söyleyin çok ayıp ediyor gerçekten.
    #75641 birgaripmakinaci | 11 yıl önce
     
  5. 5
    rafında islamiyet olmayan bir kütüphanenin çok daha gerisindedir. lakin ben dinlerin insanlığı geri götürdüğünü bu şekilde açıklayınca saygısız olduğum için her dine saygım vardır. o din insan ayrımcılığı yapıp, düşüncesini beğenmediğinin öldürülmesini emretse bile şu anki şartlar altında saygı duyduğumu belirtmek zorundayım.
    #75642 buburadamutluyum | 11 yıl önce
     
  6. 6
    altında sosyolojik ve siyasi nedenler aranmaması gerekendir. sadece arz-talep eğrisine göre satış yapan ve kapitalizmi doruklarında yaşayan, sadece satış odaklı olan kitapçıdır. her kurum ve kuruluşta olduğu gibi sadece kar amacı gütmektedir ve insanın entelektüel açlığını yok saymaktadır. saygı göstermeyiniz efendim.
    #75650 isinylmz | 11 yıl önce
     
  7. 7
    istediğini satmakta özgür olması başka bir konu.

    ama kalkıp onca ömürlük bunca bilimsel alandan birkaç kitap koyup, diğer rafları dini kitaplarla doldurmak mantıken normal değil.
    #75663 limonata kolonyasi | 11 yıl önce
     
  8. 8
    aynı zamanda uyduruk çin malı enstrümanları da raflarına dizip gayet yüksek fiyatlara satan kitapçıdır.*
    #75712 dadada | 11 yıl önce