kayıt

mantar pano

  1. 1
    üzerine raptiyelerle not kağıtları tutturulan ofis nesnesi. http://tinyurl.com/m6g4fx7

    bir çalışanın bu nesne ile ilişkisi, sevgililik gibidir. yeni bir ofise/masaya geçtiğinizde, ilk haftalar düzgün bir el yazısı ile aldığınız notları özenle muntazam şekilde buraya tutturursunuz. ihtiyacınız olmayan notlar, yerlerini yenilerine bırakmak üzere çöpe atılır. ilişkiniz, yan masalar tarafından kıskanılır. arkanızdan "buldumcuk oldu" gibi haset dolu sözler söylenir. siz ise etrafınıza aldırmadan yeni notlarınızı panonuza koymaya, iki-üç güne bir tozunu almaya devam edersiniz. her şey mükemmel görünmektedir.

    sonra birkaç gün yoğun geçer. bu sırada bazı kağıtlar ister istemez üst üste binerler. ilk fırsatta bunları düzenlemeye kendinize söz verirsiniz. tam fırsatını bulduğunuzu sandığınız bir anda nizamı sağlayamadan yeni talimatlar, telefonlar gelir. bunlar için alınan yeni notlar sonucu panonuzun yeniden karışmaya başlamasını, sanki onu hor kullanan siz değilmişsiniz gibi, içiniz burkularak izlersiniz. "üzgünüm aşkım, bir sonraki sefer telafi edeceğim."

    siz panonuza göstermeniz gereken ilgiyi geciktirdikçe o da gittikçe çirkinleşir. aradığınızı size göstermemeye başlar. ve nihayet stresli bir günde onunla ilk kavganızı edersiniz: "nereye gitti bu koduğumun telefon numarası!?" bir an sonra kendinize ilişkinizi yoluna koyacağınıza dair sözler verirsiniz, ama o sözü asla tutamazsınız. panonuz o sıra yardımcınız olmak şöyle dursun, adeta işinize köstek olmaktadır. artık ilk günlerdeki aşk yerini nefrete bırakmıştır. sadakat gibi duyguların bu andan itibaren yeri kalmamıştır: "daha büyüğünü alacam bunun..." evet, insanoğlu çiğ süt emmiştir. o pano, o güzel aşk hiç yaşanmamış gibi bir kenara atılır. yeni, üzerinde hiç raptiye izi olmayan ışıl ışıl panonuz gelir, yeni bir aşk başlar. ta ki siz o ilk heyecanınızı kaybedinceye kadar...
    #98002 Sweeny Todd | 9 yıl önce
     
  2. tümünü gör