kayıt

taşra ahlakı

  1. 1
    1. işbu entryde taşra kavramı ile vurgulanmak istenen metropollerin dışında halan yerleşim yerleri ve metropollerin yüksek sosyo-ekonomik yerleşkelerine uzakta kalan görece yoksul ve sosyal imkansızlıklarla donatılmış parçalarıdır.
    2. kendisini taşra insanı olarak görenlere hakaret içermemektedir.
    3. esinlenmeye sebep olanlar;

    - şükrü erbaş; köylüleri niçin öldürmeliyiz
    - orhan kemal cengiz; 11.09.2014 tarihli radikaldeki köşe yazısı
    - yusuf atılgan; anayurt oteli
    - fakir baykurt; yılanların öcü



    küçük hatta bombok bir şehirde okudum ben liseyi. bugün üniversitesi var ve üniversitelilerin en bilinen esprisi şehrime türkiye'nin en büyük köyü demek! haksız değiller, kızmıyorum da.

    bak ne geldi aklıma lisedeyken bizim sınıfta duygu vardı. taş çatlasa 1,55 boyunda inanılmaz tatlı bir yüzü ve dev yarasa göğüsleri var. o yıllarda kurtlar vadisi yeni çıkmış, arkadaşlar bana fazla ahlaklıyım(!) diye dayı diyorlar ve bu benim aşırı hoşuma gidiyor. bir gün duygu geldi yanıma, ismail abi bana tarih anlatsana dedi. tamam öğle aralarında anlatırım dedim. ya okul çıkışı bize gidelim kimse yok, rahat rahat anlatırsın dedi. ulan... olmaz duygu dedim buna ben. duyulursa hoş olmaz. kim bilecek yaaaa, kötü bir şey yapmayız hem dedi! konuşuruz dedim. sıra arkadaşım memati geldi. anlattım. eee diye sordu. oğlum memeleri çok iyi lan dedim. demez olaydım. dayı sana yakışıyor mu dedi. aşık falan sandım. yok dedi sen delikanlı adamsın sana yakışmaz. sonra o mustiye anlatmış musti nırç nırç nırç ederek bana kafa sallıyor. ne var lan dedim sustu. sonra çatlı, reis, ernesto falan hepsi alenen kınadılar beni. çok bozuldum ve duygu'ya ona gitmeyeceğimi tebliğ ettim.

    derken üniversiteye gittik, yoğun siyasi okumalar, güncel romanlar, dergiler, bir elde akik tespih falan... yine aşırı ahlaklıydım ben. 5-6 sevgilim oldu hiçbiri beni çırılçıplak göremedi düşün. ışığı kapattığımdan değil, soyunmadığımdan! neden? evlenmeden olmaz! ya benim bacıma yapsalardı hoşuma gider miydi? (ulan bacım da yoktu amk, nasıl da malmışım ya!)

    neyse iş güç derken son iki üç senede, evlendikten sonra yani, psikoloji-sosyoloji-felsefe okumaya ancak fırsat bulabildim. ve benim bu sikko ahlak anlayışım gittikçe boka battı.yerine pişmanlık gelmedi ama zamanı geriye alsam hangi yıldan başlarım diye düşünmeler, toplumun verdiği rol ve biçtiği kılıf sebebiyle görünmez olabilmeyi hayal etmek falan gibi saçmalıklar başladı. derken geçen sene bizim lise tayfasıyla buluştuk sikko şehrimizde. bu duygu meselesini anlattım. kızdım. ulan sizin yüzünüzden ben böyle oldum dedim. aşırı güldüler. neden biliyor musun? duyguların evde su bardağı nerede, peçete nerede piçlerin hepsi biliyor. bir abiniz/kardeşiniz keriz.

    o günden sonra henüz hayata geçiremesem de 'carpe diem' - anı yaşa moduna almaya karar verdim kendimi ama henüz olamadı.

    sevgili dostlar, kıymetli gençler, tatlı kızlar,

    çevrenize baktığınızda benim lise tayfasını göreceksiniz. hatta ortadoğunun her yerinde bu sikik ahlak anlayışını göreceksiniz. hele ki yoksul kalmış-bırakılmış tabakada, hani birilerinin '' millet bilir '' diye bağıra bağıra seslendiklerinde, yani ezilenlerde, yok sayılanlarda,

    - bunların köyüne siyanürle altın çıkarmaya geleceklerini söyleyip tarlalarınıza bedel biçin dendiğinde bunlar ellerinde kazma altın aramaya gidenlerdir.
    - bunlar, ince memed öldü dediklerinde ağanın elini öpüp ince memed ağasını öldürdüğünde halay başı olanlardır.
    - bunlar aziz nesin hikayesinde, halk otobüsünde sesi gürleşip, boyu ve eni genişledikçe güçlenenlere ' evet haklısın ' diyenlerdir.
    - bunlar gecekonduda oturmasına rağmen 'kar yağana kadar odun yaksak yeter' deyip , ak saraya hayran olanlar, otomobili olmasa da, kapital eğrisini artıya yaklaştırmak için hammadde-fabrika-yabancı sermaye bağını bilmese de otoyol-duble yol hayranıdır.
    - bunlar madende ölüp gidenlerin ardından 'olsun devlet gibi devletimiz var şükür, koç gibi m-a-y-ı-ş bağlar' diyenlerdir.
    - bunlar rte hırsız dediğinizde bal tutan parmağını yalar-alternatif mi var deyip, kılıçdaroğlu dediğinizde sgk zarar etmiş diyenlerdir.
    - bunlar, bunlar, bunlar...

    bunlar maalesef bizim toplumumuzun en az yüzde doksanıdır. biz de bu iki yüzlü ahlak anlayışının içinde debelenen salak kullarıyız bunları yaratanın!

    devrim yapacaksanız, rica ediyorum ahlaktan başlayın!
    #97426 ismail abi | 10 yıl önce
     
  2. tümünü gör