1
can sıkan ayrılık mektubu.
içerdiği ithamlar -keyfiyete dayalı entry silme- oldukça ciddidir. diğerlerini bilmiyorum, ama son olaya birebir şahit oldum. sanatlı'nın sürekli bu tarz entryler girdiğini bilen herkes o an o entry'nin kendisi tarafından değil moderasyon tarafından silindiğini anlamışlardır. ama bir sorun vardı: silinen entry formata aykırı değildi; hakaret desek sözlükte silinmemiş benzer onlarca entry bulabiliriz, hani sözde kimseye yöneltilmemiş havaya sövülen cinsten. sanatlı kalem'in avukat olduğunu biliyorum, bu yüzden neyin hakaret olup olmadığına dair fikrine diğer yazarlarınkine göre daha fazla itibar ediyorum. neyse, kafam karışmıştı, ben de gittim bizzat sanatlı'ya sordum. yukarıda yazdığı hikayeyi özet geçti bana.
eyyyy burocknroll,
önünde bana göre üç yol var:
- hiç cevap vermeyip olayı soğumaya bırakarak unutulmasını ummak: "risk budur" diyip şansını deneyebilirsin tabii ki. ama iddia edildiği gibi silinmeyi hak etmyen bir entryi sildiysen ileride muhtemelen yine yapacaksın. bir gün herkesin canını sıkacaksın, o zaman da açıklama için çok geç olacak.
- en kısa sürede iddialara cevap vermek: şahsi tavsiyem bu, zira dediğim gibi haksız bir entry silme işlemini gözlerimle gördüm. konformizme can kurban, entry'nin silinmesinin "haklı" gerekçelerini öğrenelim ki burada gönül rahatlığı ile yazmaya devam edelim.
- "sözlük benim kardeşim, burada böyle" demek: bu da bir ihtimal. bunu dersen de eyvallah demekten başka bir şey yapamayız, sapına kadar haklı olursun.
bakalım sevimli kahramanımız bu durumdan kendisini nasıl kurtaracak? to be continued...
edit: "kıza yazılma" amacıyla entry silmeye karşı algılanmaması için birkaç değişiklik yaptım. benim merakım keyfi silme var mı yok mu, bunu anlamaya çalışmak.