kayıt

karadut

  1. 10
    kendisini, reçelini, şarabını, herbir şeyini pek bir çok sevdiğim meyve.

    bir de şöyle bir hikayesi vardır:

    bir zamanlar birbirlerine aşık iki genç varmış. kızın adı tispe, delikanlının ki ise piremus imiş. bunlar yan yana evlerde otururlarmış. birlikte büyümüşler ve çocukluklarından beri birbirlerine aşıkmışlar. fakat aileleri görüşmelerini istemezler birbirlerine uygun olmadıklarını düşünürlermiş. adeta bir romeo ve juliet.

    daha önce sürekli gizlice buluşan bu aşıklar birgün ormandaki ağacın altında buluşmaya karar vermişler. tispe ağaca piremus'dan önce varmış. gittiğinde avını yeni yemiş ağzından kanlar akan kocaman bir aslanla karşı karşıya gelmiş. korkarak bir mağaraya doğru koşmaya başlamış. farkında olmadan yolda boynundaki eşarpını düşürmüş. o sırada piremus gelmiş.

    tabii gördüğü tablo hiç de hoş değilmiş zira o kocaman aslan ağzında kanlarla birlikte biricik sevgilisi tispe'nin eşarbını parçalıyormuş. tek kurgulayabilip düşünebildiği aslanın sevgilisini yediği olmuş.

    biricik sevdiği olmadan yaşayamayacağını düşünmüş ve hemen oracıkta canına kıymış. tispe ise sonunda cesaretini toplayıp dışarı çıktığında ağacın altına bir türlü kavuşamadığı piremus'un cansız vücudunu görmüş elinde tispe'nin düşürdüğü eşarbın kalan parçalarını tutmaktaymış. belli bir süre sonra genç kız olanları kavrayabilmiş ve bir an bile düşünmeden kendini öldürmüş sevgilisine kavuşmak üzere zira öyle bir aşkmış ki onlarınki ölseler dahi kavuşurlarmış.

    o anda tanrılar bu yüce aşkı ölümsüzleştirmek istemişler ve bu çiftin üstünde duran ağacı bunların aşkına adamışlar. piremus'un kanını bu ağacın meyvelerine, tispe'nin gözyaşlarını ise ağacın yapraklarına vermişler. o günden beri kara dut ağacının meyvesinin çıkmayan lekesini, dut ağacının yaprakları, temizlermiş. * *
    #78886 bluefairy | 11 yıl önce
     
  2. tümünü gör