4
taksim gezi parkındaki ağaçların kesilip yerine 50 yıl önce yıkılan toplu kışlasının aynısını (içerisinde dükkanların [AVM] olduğu) yapmak isteyen başbakanın polislerinin olaya karşı çıkan halka orantısız güç (nefret, kin, acizlikten gelen öfke) kullanmasıdır.
eylem yapan halk taksimde ihtiyaç olan şeyin bir bina daha olmadığını düşünen, ağaçları korumak isteyen, "ben her istediğimi er ya da geç gerçekleştiririm" diyen başbakana "bu kadarı da yeter artık!" tepkisini veren halktır.
nasıl bir başbakan ki, "siz ne söylerseniz söyleyin, orayı yıkacağım" diyebiliyor,. sen halkın oyları ile oraya geldiysen bunun kararını halka bırakmalıydın. nasıl ki ibb otobüslerinin rengini halka anket yaparak seçiyorsun, topçu kışlasını da halka soracaktın. halkın isteğine böylece cevap vermiş olacaksın.
sanki dersin başbakan her gün topçu kışlasına gelip, sabah kenarında simit + çay yapacak.. burayı halk kullanacak, bırak halka ne isterse onu yap.
madem ki, yürüyüş alanı yapacağız diyorsun. parkın ağaçları kalsın, düzenleme yap, dursun, ne olur yani?
protesto edememek ve protestoyu anlayamamak ülkemizin büyük bir ayıbıdır. bizde protesto geleneği de yok bir protestonun nasıl okunması gerektiğini bilen bir yönetim de.. ülkeden uzun yıllar boyunca yapılan protestolar, eylemler hiç bir zaman dikkate alınmamıştır. taa 1970'lerden bu yana halk yaptığı eylemlerde tek gördüğü karşılık cop, sopa olmuştur. yönetim, halkın tepkisini "zamanla geçer, unutulur" olarak değerlendirmiştir. bu inat bazı "türk kız veya erkeklerinin" yurt dışına gittiğine içindeki bastırılmış duygularını dışa vurması sonucu gözlemlenen olaylarla ilintilidir sanki. çünkü, ülkeyi yöneten insanlar (hükumet, belediye, vali, emniyet, ordu vs) her zaman içinde kalmış, bastırılmış duygularının esiri olmuş ve gözlerini "kan, para" bürümüşcesine davranarak firavunlaşmışlardır. bu da ülkemizdeki insanları çok küçük bir yaştan itibaren iç dünyasında yaşadıkları gerilimlerden kaynaklanmaktadır. bu insan büyüyüp bir yönetici olunca da ne kadar tehlikeli olabileceğini görebiliyoruz.
şu zamanda ülkemde sakin, aklı selim, soğuk kanlı insan neredeyse kalmamış durumdadır. bunun sebepleri çeşitlidir. fakat, ülkenin yöneticisi konumundaki insanların, bizim gibi halkın içinden geldiğini unutmayalım. bu sorun tüm insanlarımızın sorunudur.
bir gün gelecek kendi kendimizi "öldüreceğiz, tüketeceğiz" zira anlayıştan uzaklaşıyoruz her geçen gün..
tümünü gör