3
şimdi olaya bir de şöyle bakalım. saltanattan yeni kurtulmuş, cumhuriyete yeni adım atmış, arap değil türk olduğunu yeni yeni öğrenip anlamaya başlamış bir millet ve türkiye var elimizde. yüzyıllarca arapçanın içinde boğulan unutulmaya yüz tutmuş türkçe de cabası. bir devrim yapıyorsun, yeni bir alfabe ortaya koyuyorsun, türkçe olmaktan çıkmış bir dili temizlemeye kurtarmaya çalışıyorsun, ki bu durumda da sert kurallar koymak gerekiyor bazen. şu an günümüz şartlarında düşününce evet doğruluğu tartışılır, ama o zamanlar da bunları tartışacak vakit bile yoktu. yazıda dikkatimi çeken şey şudur ki mesele kuran okumaktan ziyade, "eski usul arap harfleriyle bir çocuk okutmak"tır.yani arapça harfleri ve kelimeleri öğretiyorsun ve yararlanabileceğin kaynaklar da doğal olarak kur'an-ı kerim ve arapça dua kitapları oluyor. ama işte dönemim şartlarına göre değerlendirirsek, yani türkçe alfabe ve konuşma bilinci yerleştirilmeye çalışıldığı bir zamanda da bunu yapmak ne kadar doğrudur bilemiyorum. bundan daha ziyade ele geçen kitaplar da kuran ve islam ile ilgili kitaplar olunca din düşmanı konumuna düşebiliyor insan. atatürk'ün düştüğü gibi.
#62474 mavi |
12 yıl önce
tümünü gör