1
yeni geliştirilmiş biz yazım tekniğidir. (tanım yapmadım deyü silmesinler)
nevin orta yaşların olgunluğunda, bluzunu yırtarcasına dolgun ve sert göğüslerini sergilemekten geri kalmayan, monica belluci'nin malena filminde canlandırdığı karakteri bilenlerin tahayyül etmekte zorlanmayacağı bir kadındı. sokakta yürürken adeta victoria's secret meleği gibi endam ederdi. asfalt ağlar, kaldırımlar yas tutardı. gözlerimi alamazdım ondan hiç alamazdım. onunla geçireceğim bir gece karşılığında ömrümden 10 yıl isteseler bir an bile düşünmeden kabul ederdim. nevin, soğuk gecelerimin ıslak ve sıcak rüyası, nefes alma sebebim. kısacası nevin benim için çok şey demekti. hiç evlenmemişti ama söylentilere göre yıllar önce sevdiği adam, en yakın arkadaşıyla kendisini aldatınca erkeklere olan güvenini yitirmiş; bedeni gibi kalbinin de kapılarını bir daha açılmamak üzere kapatmıştı.
ağustos'un son günleriydi. bitmek üzere olan yazın, en güzel gün ışığıydı onun yüzüne vuran. kaldırımda karşılaştık. göz göze geldiğimizde selam verdi. sadece gülümseyebildim. o an ölebilirdim ama sadece gülümsedim. aslında bu gülümsemenin hayatımın dönüm noktası olduğunu çok zaman sonra anladım.
nevin'le ilk selamlaşmamızın üzerinden birkaç gün geçmişti. her zamanki gibi akşamüzerini evde televizyon izleyerek heba ediyordum. kapı çaldı. açmak için acele etmedim ama kapıyı çalanın acelesi vardı sanırım. Üst üste çalmaya başladı ''geliyorum patlama'' dedim. kapıyı açtığımda tahmin ettiğiniz gibi nevin karşımdaydı. Üzerinde bahar çiçekleri desenli beyaz bir elbise vardı. nice zamandır hayalini kurduğum o sert ve iri göğüsleriyle aramda 5 santim gibi bir mesafe vardı. yüzüme baktı ''müsait misin cibil'' dedi. konuşmadan evet anlamında başımı salladım. kapıyı sonuna kadar açarak içeri aldım. salona geçtik. karşılıklı kanepelerde oturduk. konuşmasını bekliyordum ama hiç de konuşacak gibi değildi. Çantasını açtı slim sigaralarından birini çıkardı, iri, dolgun, kiraz kırmızısı dudaklarına götürdü. sigarasını yakmamı beklediğini anladım. Çakmağım sehpanın üzerindeydi. yerimden kalkıp sehpaya yürüdüm bir yandan da ona bakıyordum. o da bana bakıyordu. Çakmağı aldım, oturduğu kanepeye yöneldim. sigarasını yaktım. oraya kadar gelmişken tekrar diğer kanepeye gidemezdim. yanına oturdum. İnce uzun parmaklarının arasında tuttuğu sigaraydım artık. her nefesinde içine doluyordum. her nefeste biraz daha tükeniyordum. yanıyordum.
'' o gün bana gülümsedin ya'' dedi. Ölüm sessizliğini bozan da bu sözleri oldu.
---- devamı ne zaman yazılacağı belli olmayan bir sonraki yazıda ----
#50835 kademinay |
12 yıl önce
tümünü gör