8
hızlı adımlarla bir yere yetişmeye çalışıyorsunuzdur. bir parkın önünden geçerken 3- 4 yaşlarında bir çocukla 80lerinde bir adamı elele yürürken görürsünüz. o an donar kalırsınız. o kare kafanızda bir yerlere yerleşir ve kendinize bakıp o iki insanın arasına sıkışmış olan hayatı yaşadığınızı fark edersiniz. herşeyi yeni yeni keşfeden küçük çocuğun heyecanıyla, o şeylere son bakışları olan yaşlı gözler arasıdır nefes aldığınız süre. saçma gelir o an bir yerlere yetişmeye çalışan hızlı adımlarınız. o adımları atarken kaçırdıklarınızı bir zaman gelecek göremeyecek olmanız ve artık sizi o kadar da heyecanlandırmayan salıncağın bir o yana bir bu yana gidişi hüzün doldurur içinize. herşeye ilk defa yada son defa bakıyormuş gibi yapmaya çalışırsınız. bir farkı yoktur çünkü. aynı heyecanı hissettirir. bir yere oturup o çocukla yaşlı adamı izlersiniz ve ne kadar çok ortak özellikleri olduğunu farkedersiniz. sizi artık heyecanlandırmayan ufacık şeyler ikisi için de çok özeldir çünkü... sadece bu kareyi izlemek ve kafanıza yerleştirmek o fotoğrafı hayatı izlemektir işte. o salıncak sizin için 3 yaşında anlamlandırdığınız kadar özel bir daha son görüşlerinizde olacaktır. sonra saate bakar ve geç kalmanın telaşıyla kendi 'hayatınıza' dönersiniz belki biraz da kaçırarak esas yaşamanız gerekenleri...
#4967 geist |
15 yıl önce
tümünü gör