3
bir takım siyaset bilimcilerin bilmemkilerin(kim olduğunu hatırlamıyorum şimdi. böyle benimsediğim fikirler öyle bir benimsiyorum ki bi süre sonra sanki ben düşünmüşüm gibi geliyor ama değil yani.) dediklerine göre siyasal aktörler iki şekilde gruplandırılır. daha saf kanadı temsil edenler(purist) ve daha faydacı olanlar(pragmatist) şeklinde. sovyetler birliğinin ilk iki liderini de bu iki noktadan örneklendirmenin mümkün olabileceğini söylüyorlar bu insanlar. şöyle ki lenin dönemine baktığımızda sosyalist bir ekonomiden ziyade daha kontrollü bir kapitalizm örneği görmek mümkün. belli bir sınıra kadar özel mülkiyete hala izin veriliyor, ekonominin gelişebilmesi için çeşitli şeylerden ödün verilebiliyor, tam sosyalist bir ekonomik yapılanma mevcut değil. bu açıdan leninin daha pragmatist bir yaklaşım izlediği söytlenebilir. ama staline gelecek olursak kontrollü kapitalizmin ortadan kalktığı 5 yıllık ekonomik planların oluşturulduğu görülür mesela. dana net daha ödünsüzdür. buna benzer birkaç sebepten stalin purist gruba dahil ediliyor. ama stalin purist bir sosyalist lider olma özelliğinden daha çok gaddar bir sosyalist lider olma özelliğiyle dünyaya nam salmış bir adam da denebilir. enternasyonal bir açıdan bakmaz sosyalizme. tek ülke sosyalizmini savunur. onun döneminde sosyalist ülkelerde zaten sınırlı olduğu söylenen* ifade özgürlüğünün iyice dibi gördüğünü görürüz. misal enternasyonal sosyalizm yanlısı olan troçki ülkeyi terk etmek zorunda kalmış, daha sonra yurtdışında öldürülmüştür. **
#39780 lilith |
14 yıl önce
tümünü gör