13
türban yasağının kalkmasıyla ilgili ülkenin şahane karışık gündemi çerçevesinde melih pekdemir bir yazı yazmıştı; özgürlükçüyüz ama salak değiliz başlıklı. ertesinde odtüde aynı sloganla eylemler yapıldı, boğaziçinden cevap geldi özgürlükçüyüz ama özgürlükçüyüz diye. demek istediğim herhangi bir şeyin ne kadar özgür, tam olarak nerelerde özgür, neye göre özgür olduğunu tartışıyoruz. hala hayat bilgisi derslerinde birinin özgürlüğü diğer kimseninkinin başladığı yerde biter tanımlarından fırlamış gibiyiz. ama bu kısır döngü ve feci halde kafası karışık ülkenin içinde bariz bir ötekileş-tir-me var, gitgide kutuplar keskinleşiyor ve taraf olman bekleniyor. evet hayır sorularının keskin cevapları yok ama bekleniyor. özgürlükçü müsün evet, türban özgürlük değil midir; hmm kem küm. her sözcüğe başka anlamlar yüklemişiz. bence türban özgürlüktür, evet; siyasi bir simgeyse de siyasi anlamda özgürlük çoğulculuktur. ama bir yanda küresel, neoliberal politikalara uyum sağlamaya çalışırken diğer yandan katı muhafazakarlığını koruyan ortada kalmış, şaşırmış bir türkiye için ne kadar doğrudur bu tartışmalar, bilemiyorum. çünkü ben taraf olamıyorum artık; hmm bertaraf mı dedi biri o bile sanki yeğdir.
#30083 geist |
14 yıl önce
tümünü gör