9
başlığı görünce sezai Karakoç'un "islam toplumunun ekonomik straktürü" kitabından şu alıntı aklıma geldi.
Batı iktisat yapısını ve kavramlarını temel alan bazı düşünür ve yazarlar, kendi iktisadi doktrin eğilimine ve islam hakkındaki hükmüne göre. islam iktisat yapısını, liberal veya sosyalist bir yapı gibi görmüş ve göstermişlerdir. Yazar, liberalist veya kapitalist eğilimli ve islam hakkındaki düşüncesi de müsbetse, islamı kolaylıkla liberalist veya prekapitalist bir iktisat düzenine sahip olarak çizmiştir. Tersine, islama düşman bir yazar antiliberalist ve prekomünist bir yapıda göstermekte çekinmemiştir onu. Aynı şemayı, sosyalistlerde de görüyoruz islam düşmanı bir sosyalist, islamı, hemeninden, bir derebeylik rejimi, en ileri bir halinde de, bir burjuva medeniyeti gibi tanımış ve tanıtmıştır. Tersine, islamdan propagandaları için yararlanmak isteyen sosyalistler ise, onu, kapitalizme baş kaldırmış, tam bilinçtenememiş pre - marksist bir hareket gibi tasvir etmişlerdir. Hele, bu . tartışmalar islam ülkelerinde, belli bir siyasi tutumdaki çevrelerde yapılınca, tezatların, fikri anarşinin haddi hesabı olmaz. Marksist bir derginin koLeksiyonu karıştırılınca, çok kısa bir zaman farkıyla, islamın, hem sosyalizmin müjdecisi olarak selamlandığını, hem de, islam ülkelerini kapitalizme peşkeş çekmiş bir dünya gözü olarak itharn edildiğini kolaylıkla görebilirsiniz. Bütün bunlardan çıkan bir sonuç vardır ve bütün. bunların bağlanacağı bir kaynak vardır. İslam üzerine yazan bütün bu kişiler islamı bağımsız bir hayat ve düzen olarak ele almamışlar, kendi görüş alternatiflerinin veya karşı alternatiflerin bir derivasyonu şeklinde görmüşlerdir.
islama doğrudan doğruya bakmamışlar, katıldıklan batı doktrinlerinin açısından bakmışlar ve değerlendirrneğe çalışmışlardır. Halbuki islam, batı medeniyetinden ayn bir medeniyet olarak ele alındıkça gerçeğine varılamayacak bir realitedir. Kavramlan, tanımlan, deneyleri yine kendinden çıkanlabilir. Batı sınırlamalan ve muhtevalanyla islam realitesinin üzerinde yapılacak soyutlamalar, islamı değil, ancak, batı doktrinlerinin islamı nasıl gördüğünü ve gösterdiğini tesbite yarar. Kapitalizmi tutan yazariann islam hakkındaki görüşleri, sadece, kendi doktrinlerinin görüş gücü için bir ölçü olur. Sosyalist ve komünist yazarlar için de durum aynıdır. İslamın iktisat sistemini. ise, ancak, islam düşünürler! ve iktisatçılan ortaya koyabilir. Medeniyetlerin dıştan ineelenmeleri ve değerlendirilmeleri de mümkündür. Ama, bu dıştan incelemeler, her şeyden önce, o merteniyetin bağımsızlığını görmek ve tanımak, ayrıca içten yapılan gözlem ve incelemeleri bilmek zorundadır.
#104344 dell |
8 yıl önce
tümünü gör