1
kadınların erkek egemen dünyada ezildikleri, çeşitli ayrımcılıklara ve eziyetlere maruz kaldıklarından yola çıkarak onların da en az erkekler kadar eşit, özgür, erkeklerin sahip oldukları haklara sahip yaşamalarını ve dünya'nın sadece erkek egemen ideolojilerden değil, kadınlara da söz verilen ideolojilerden oluşması gerektiğini savunan akım.
dikkat çekiyorum, kadınlar yensin akımı değil.
radikal feminizm, postmodern feminizm ve liberal feminizm olarak üç ana başlıkta inceleyebiliriz alt gruplarını.
#18123 gzmaknc |
14 yıl önce
2
erkek düşmanlığı, lezbiyenlik ve benzeri diğer akımlarının da var oldupu ama bu tür yönlerinin tüm ideolojye mal edildiği aslında toplumda cinsiyet rollerinin eşitsiz dağılımına karşı olan ve kadınların siyasi, sosyal, ekonomik ve özel hayatta tamamen erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğini düşünen akımdır.. en eski ideolojilerden biri olmasına rağmen geçerliliğini hiç kaybetmemeştir. Çünkü kadın ve erkek eşitliği içinde bulunduğumuz 21.yyda bile halen devam etmektedir.
3
özünde cinsiyetlerin toplumsal cinsiyet ve cinsellik alanlarında ve toplumsal her alanda eşitliğini savunan akım. ancak yelpazesi kadının çifte sömürüsünden dem vuran marksist gruplardan, kadının toplumdaki yerini sorgulamadan sadece cinsel özgürlük temelinde sorun gören liberal gruplara hatta erkeğin 'tamamlanmamış kadın' olduğunu öne süren daha marjinal gruplara kadar uzanır, oldukça geniştir. feminizm ilerici ve eşitlikçi bir akımdır ancak tarih boyunca çeşitli şekillerde ele alınmıştır. maalesef ki günümüzde geldiği medyatik nokta, yozlaşmış burjuva ilişkilerinden kaynaklı, sadece kendi çevresinden haberdar süslü ablaların televizyonlara çıkıp sanki kadınlar erkeklerle tüm toplumsal alanlarda eşitliği yakalamış gibi, seks pozisyonları tartışarak cinsel istismara kanaat getirmesidir.
#18309 geist |
14 yıl önce
4
Kadınların hakları ve ilgi alanlarını konu alan heterojen konseptin belirleyicisi kadındır. Kadın ve erkek arasındaki toplumsal eşitsizliğin süregelmesi, feminizmin amacının kadının toplumdaki yerinin iyileştirilmesinin ve toplumda gerçek bir eşitlik durumunun sağlanmasına neden olmuştur. "Feminizm" kavramı altında sayısız hareket özetlenmiştir.(Kelimenin kökeni Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "Feminizme"den gelir.)"Aynı seviyede olma durumu, eşitlik, yani emansipasyon"dan anlaşılan (kadın ve erkek gibi) toplumsal gruplar arasındaki yaşam koşullarındaki eşitsizliğin asimile edilmesidir. "Eşit muamele" kavramından anlaşılan ise engelliler, hamileler gibi yaşam koşullarından muzdarip olan toplumsal grupların tüm yaşam alanlarında eşitlenmesi durumudur. Bu kavramlar, şans eşitliği ve insan haklarının temeli olan sosyal adaleti özetler."Cinsiyet eşitliği"nden ise cinsiyetlerin, tüm yaşam alanlarında gerçek bir eşitliğe sahip olmaları anlaşılır. "Emansipasyon"un amacı mevcut engellerin ortadan kaldırılması ve meydana gelen zorlukların üstesinden gelinmesidir. Emansipasyon, cinsiyet yüzünden yapılan ayrımın tamamen zıttıdır. Asıl olarak kadın ve erkek eşitliği; bugün yalın olarak "cinsiyet" kavramının kullanılmasındansa, biyolojik ve sosyal cinsiyetler arasındaki farklara girilmesini daha ayrıntılı olarak tercih eder.Feminizm, sosyoloji, politik akım ve etik alanlarından oluşur, temeli ya da temel endişesi daha çok kadın özgürlüğüne dayanmaktadır. Bazı versiyonları geçmiş ve şimdiki toplumsal ilişkilere karşı eleştireldir. Çoğu toplumsal cinsiyet ve cinselliğe ilişkin toplumsal inşa olduğuna inandıkları unsurları analiz etmeye odaklanmıştır. Yine çoğu feminist cinsiyet eşitsizliği ve kadın hakları, ilgileri ve kadın sorunlarını araştırmaya odaklanmıştır.Feminist teori toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin doğasını anlamayı amaçlar ve toplumsal cinsiyet politikaları, iktidar ilişkileri ve cinsellik üzerine odaklaşır. Feminist hareket içinde kadın ve erkeğin eşitliğini savunan gruplar olduğu gibi kadının biyolojik ve duygusal olarak erkeğe üstün ve erkeğin "tamamlanmamış kadın" olduğunu savunan daha radikal gruplar da yer almaktadır.
5
farklı taraflarımla gülmeme sebep olan kelimelerden bir tanesi.
6
tüm kadınları savunmak değildir. dalları vardır. sosyalist feminizmi, radikal feminizmden ayıran şey budur. temelde kadın haklarını koruyan mücadele olarak görülse de işin özü farklıdır.
radikalciler koşul gözetmeksizin, tüm kadınları aynı kefeye koyar. mesela en basitinden, bir eyleme gidilecekse, sadece kadınlarla gidilir. çünkü zaten sorun erkek egemenliğinden gelmektedir. bir de erkek olarak kadınların yanında eyleme mi gideceksin? gitmeye tenezzül bile edemezsin.
sosyalistler ise temelde erkek egemenliğinin yanında sınıf ayrımından bahseder. kapitalizmden bahseder. yani ben feminizmi savunuyorum, ama karşımdaki kadın iktidar yanlısı, kendini ezdirmeye meyilli, ve gösterilen çaba sonucunda bunu değiştirmek istemiyorsa, ben onu savunmam.
o yüzden yine geldim bir önceki başlığa, feminik bile şöyle böyle demiş demeyin lütfen sinirim bozuluyor. salaksa salaktır. kadın diye her lafını göklere mi çıkarayım? kafası çalışmıyorsa neyini savunayım arkadaşım?
7
feministlerin kendi içlerinde çok güzel kavgaları vardır. sosyal medyada ailecek izliyoruz efenim
8
Zamanla nefretim olmustur.ergenliğimin bitmesi kaynakli mi, gözümün açilmasindan mi bilemiyorum. Literaturdeki anlami, aktivizmi, tum içeriginin degisime ugramasi gereken kavram.