7
çok sık kullandığım şeylerden biridir. zira konuşma devam etmeyecek gibiyse cuk oturuyor.
#88808 nihil |
10 yıl önce
6
triplerin vazgeçilmez lafıdır kendisi
#88805 catwoman |
10 yıl önce
5
Hoşlanılan kızdan gelen bir ileti ise çok boktan şeyler hissettirir insana. Sen o kadar yaz yaz, duygularını düşüncelerini anlat, ee? Karşılığında ne gelsin? "Anladım. "
Sağol ya. Anlamamışsın falan, anlayamazsın da! Bak yine sabah sabah, neyse sakinim.
#88029 stfu |
10 yıl önce
4
her duyduğumda aklıma hep leman sam ın
'anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil' yorumu gelir.*
3
emre aydının gerizekalı olduğunu bir kez daha anladım, o da bu kez anlamış.
#51676 nefertiti |
12 yıl önce
2
(bkz: konuşurken anladın mı diyerek onaylatan insan tipi)
1
yılmaz erdoğan'ın bir şiir kitabının adı ve şiiridir.
anladım,
sabahları açılır.
esnaf çarşıları yeminle
“bedreddin'im bir ağaca asılır”.
anladım,
en büyük yalan yemindir.
edilir sabahları,
gecesini hatırlamayan esnafların
tüm merasimleri gömdüm.
ömrümün reklam amaçlı takvimlerine.
anladım,
kimse üzgün değildi.
bayraklar yarıya indiğinde.
bir tek el isteyen,
yordam ve özür dileyen,
anladım.
herkese kötü şeyler hatırlatan yüzüm,
evet yüzümdü.
her görüşmeye taşıdığım,
kandırılmaya gönüllü bir gönülle,
az sütlü neskafelere sigaralar iliştirdim.
göz gördüm başka açılara ayarlı.
uzun bir yüz gördüm.
meğer filmin sonu diye ayarsız
fin yazardı end zamanında
bir zamanlar,
fransızlar hep fransız kalacaklar,
sabah sinemasında pazarları...
aklımı alıp doğduğum evin,
müze olma isteğine saklayacaklar.
ama kavaklar büyüyecek.
herkesten gizli boyatmak,
bir kavağın becereceği iştir ancak.
anladım ki ağaçlar,
toprağa acı verdikçe büyüyorlar.
her pazartesi and içip,
cumaları marşa basan,
camiler dolusu yemin edip,
taburlarca yalan söyleyen,
bu toprakta bu ağaç
kuruyacaktır elbet.
anladım.
kimseye acı vermeden,
büyünmüyor.
namusum ve şerefim ve
çocukluğumun üzerine beton dökerim ki
tüfek filan değil,
çimento icat edildi de
bozuldu mertliğin mimarisi,
esrarlı bir ülkeye göçtü sabrın taş ustaları.
anladım.
altı dükkan olsun istiyor evinin.
ve ağlamaklı bulmuyor apartımanları
benim taş ustamın karısı.
ve her yerde
şube açmak istiyor.
iskender kebabını icat eden,
büyük iskender’in çocukları
ki gölge filan etmez.
yoğurtlu bir ziyafet çekerdi.
diyojen’le karşılaşsaydı.
anladım.
bursalı iskender’in,
romalı arkadaşından daha çoktur
uygarlığa katkısı.
oysa;
bu satırlarla üstünü örten ben,
kelimelerle sargı bezi ve
merhem yapan,
ozanlığı en çok kendini üzen ben,
anladım.
sadece öğlenleri açarım yaramı.
ve hiçbir yerde şubesi olmaz,
bu kanamalı hastanın.
#32198 duman |
14 yıl önce