1
1904 doğumlu türk yazar, şair, fikir adamı. fransız mekteplerinde ve deniz askeri lisesinde bir dönem tahsil görmüş, ailevi sorunlar ertesinde bu okulları tamamlayamamış, darülfunun felsefe bölümü ne girmiş, orada da dikiş tutturamamış, nithekim devletten aldığı bursla paris'e gitmiştir.
30 una kadar çok bohem bir hayat yaşamıştır.bir gün vaiz abdülhakim arvasi ile tanışmış, sonra eski hayatına bir çizgi çekmiştir. hayatındaki bu değişimi;
2
eserleri, fikirleri, şiiri ve hayatıyla türk düşünce ve sanatına damgasını vuran, büyük şair ve fikir adamı. türk edebiyat tarihinin son yüz yılı dikkate alındığında en büyük hece şairi. kelime ve kafiyeye olan hakimiyeti kısa sürede sultanul şuara olarak anılmasında büyük rol oynar.
fikir ve varoluş çilesini büyük bir ustalıkla nakış gibi işlediği şiirleri çile isimli kitabında toplanmıştır. yazın türünün her alanında eser veren üstadın hayatı hapislerde geçmiştir. muhalif, sorgulayan, haksızlık karşısında daima doğruyu söyleyen tavrı ömrünün her safhasında başına iş açmıştır. nüktedan ve hazırcevap kişiliği de dikkati çeken necip fazıl'ın hakkında anlatılan yüzlerce anı şiiriyle, dini bilgisiyle, ideolojisiyle, tarih ve edebiyat yelpazesiyle büyük bir şahsiyet olduğunun altını ısrarla çizer.
dışlamak ne demek, içselleştirilmeli ustanın ölümsüz eserlerinden; engin fikir dünyasına ulaşılmalıdır.
#30294 kundi |
14 yıl önce
3
bildiğim kadarıyla ideolojik açıdan en büyük değişimi geçirmiş kişidir. zamanında (bkz: kadın bacakları) gibi bir şiir yazmış iken, sonradan böyle bir değişime girmesi örneğine az rastlanılacak bir durumdur.
#30301 chronzon |
14 yıl önce
4
çile şairi olarak bilinmek isteyip kaldırımlar şairi olarak anılan üstad.
5
kanunini devrinde teşekkül eden büyük ahenk tablosunun unsurları;
ebussuud efendi efendi gibi şeyhülislam
sokullu gibi sadrazam
baki gibi şair
sinan gibi mimar
ve barbaros gibi amiral sadece ve sadece fatihin hareket noktasına bu mili yerleştirdiği kıskaç yüzü suyu hörmetine yetişmiş büyüklerdir.
tarihimizde fatihten başka her hükümdarın aksiyonu isterse vatana eklediği toprak fatihin kiden bin misli fazla olsun ulvi kemal ve noksansızlık bakımından tamam olmaktan uzaktır.yalnız fatihtedir ki kendi zaman ve mekanına göre dava hedefi muhteşem ve muazzam bir tamamlılık içerisinde göze çarpmaktadır.işte bütün bunları sembolize eden venznlendiren de doğu ve batı dünyalarının kavşak noktası cihanın en güzel beldesi istanbul ve onun kalbi ayasofyadır.
not:29 aralık 1965 ayasofya konferansı/necip fazil kisakürek