3
" tarih 6 aralık 1942... abd, japon savaş ucaklarının yerle bir ettiği pearl harbor baskınında ölenleri anmak için hazırlanmaktadır. o gün çok ünlü bir sanatçı 'amerikanın sesi radyosundan türkiyeye hitaben bir kousma yapacaktır. on binlerce insan radyoları başında bu konusmayı beklemekteydi. spikerin " dostlarımıza ne anlatacaksınız ?" sorusuna "onlara bir hikaye anlatmak istiyorum. bütün ömrümde işittiğim hikayelerin en güzeli ve en hoşu. bu bir nasrettin hoca hikayesidir. !!!
dünyanın bir ucundan yayına katılan ve tüm dünyanın ayakta alkışladıgı bir sanatcıdan nasrettin hoca adını duyanlar radyolarına biraz daha sokulurlar. konuk başlatır anlatmaya : " birgün hoca evinde oturup kahvesini içerken komşusu odun kesmek için ormana gideceğini ve eşeğini bikaç saatliğine ödünc vermesini ister. hoca "eşeğim yok cocuk onunla pazara gitti" yanıtını verdiği sırada eşek ahırdan anırmaya başlar. komsu "be hoca sen sakalından utanmıyor musun ? ne diye yalan söyledin eşek ahırda " deyince hoca " banamı inanacaksın yoksa eşeğe mi ? " karşılığını verir. "
sanatçı bu sözüyle hitleri eşek yerine koymuştur.
bu açıklamayı yapan o büyük sanatçı Şarlo lakabıyla anılan charlie chaplin dir ...
sunay akın'dan alıntıdır...
Şarlo sıradan bi komedyen değildi en azından sadece insanları güldürmek için komedi yapmazdı. yeni dünya düzenine, insanlığın girdiği çıkmazlara, gelir gider dengesizliğine, hoşgörüsüzlüğe karşı bir tutumu vardı aslında...
kısacası şarlonun bize verdiği en büyük mesaj ise : "komedi ciddiye alınması gereken ciddi bir iştir "
saygıyla anıyorum...