177
neden bilmiyorum sözlük, ama onu görmek artık bana geçmişi hatırlatmıyor. şimdi sokakta, yolda, üniversitede gördüğüm kızla geçmişte yaşananlar arasında ilişki kuramıyorum, sanki yabancı biriymiş gibi, sanki benim tanıdığım başkasıymış gibi. yüzü tanıdık, ama kendisi yabancı. nasıl biliyormusun, sözlük, yüzünü gördüğümde diyorum ki, bak bu o işte, ama sonra onunla yaşanmış birşeyleri aklıma getirmeye çalıştığımda... o zaman sanki gözümün önüne gelen başkası oluyor. onu gözlerimin önünden, karşımdan alıp hatıralarımla birleştiremiyorum...
176
Bayagi bir yazasim var lakin mobil pek saglam degil haliyle kisa tutacagim. Su ulkede nefret ettigim ana seyin gosteris oldugunu farkettim. Her olayin rahatsiz edici tek unsuru gosteri. Buyuk fotografin parcasiymis... Dis guclermis bilmemne... Hukumetin kendisi zaten maşa iken yukaridaki laflari ustunu kapatamadiklari olaylara yama yapiyorlar. Actim dun haberleri bakiyorum, nasil ballandira ballandira anlatiyorlar bir suru guvenlik onlemi alindi, arac trafigine tamamen kapatildi diye.. Lan olm arac trafigine kapatsan nolur kapatmasan nolur?? Ben canli bombayim gayet de yuruyerek insanlari paramparca edebilirim? Sen bunun onune zaten gecemen ki, ne diye sov yapiyorsun? Al iste hep kapak oluyor suratiniza, aha en guvenlikli gunde 40 kisi öldü mesela. Neymis efendim arabada daha buyuk patlayicilar olabilirmis... Valla iki canli bombayla 100den fazla kisi öldü ankarada ben anlamiyorum insanlar ayni zamanda balik hafizali da. Ulkenin amina koy koy, sonra dis gucler yapti. Ya ulan size kufret kufret icim curudu artik gulsem mi aglasam mi tepkisiz mi kalsam napsam sasirdim.
175
sözlük şimdi sabah oluyor, daha gözümdeki çapağı silmeden açılabilmek için telefona bakıyorum hemen. zaten saat 7 buçukta hava karanlık biliyon... o saatte sözlüğe giriyorum, ne var ne yok bakıyorum. genelde sabah okuduğum entryler ya aşırı güzel/komik geliyor, ya da korku dolu anlar yaşıyorum. akşam aynı entrye yine bir bakayım diyorum mesela ve aslında anlatılmak istenen belli, ortada bir şey yokmuş. ben başını kıç anlamışım filan, çok enteresan...
öyle işte. sabahları beni uyandırıyon bir nevi. mesela bugün sabah harbi harbi eroin olayına kafayı takmıştım. lan diyom nasıl ya, vay amk diyorum, sabah hazırlanırken ful bunu düşündüm. olm o değil de bananeydi yahu... banane yani. yav güya takmıyorum milleti. takıyormuşum abv ya... ne güzel kendime yutturduğum bir gerçek vardı...
neyse amk:(
174
öyle bir iki geveleyip gideceğim. böyle ayda belki 1-2 gün mis gibi uyyom onun dışında uyumasam daha dinç olacağım günler oluyor. olm kaliteli uyku çok önemli ya... ülkenin cozutmasıyla beraber uzun süredir kaygıydı korkuydu derken, durum artık uyku bozukluğuna kadar ulaştı bende.
adam gidiyor emep binasına chp'ye filan saldırıyor. lan bak emep'i bile anlarım ama chp yi duyunca çok güldüm yeminle. içimden diyorum bu adamlar dokunulmazlık goygoyunda seslerini çıkaramadılar şimdi yaptıkları şeyin ceremesini çekecekler. bir yandan da üzülüyorum.
bir yanda millet iyice gaza gelsin & korkudan altına sıçacak vaziyete gelsin diye gezinen provaktör tipler var. iç savaş çıkacakmış... çıkacak sayın a.k. biliyoruz, iç savaşınızın a.k...
ya siz de aynı şeyleri okudukça kusacak gibi olmuyonuz mu. lan insan sıkılır sürekli aynı şeyi gevelemekten ya. başımız sağolsun, şehitleeeğğr kalleş pkkkk!! hdpkkk, oç kürtler, kürtler ölsün terörizleeeğğr, öllöh dövlötömözö zövöl vörmösön..........
abi mide bulantısı yapıyor harbiden artık...
ay bıktım ya. şöyle en içlisinden bir böğüresim var, ama yapamam tabi. bomba filan sanarlar aman yani...
173
self rant mı denir ne denir, öyle birinci tekil şahıs ekleriyle dolu sıkıcı bir şey olacak bu. uyarıyı koyayım da ne olur ne olmaz.
son iki yıldır yaşadığım bir problemim var, ama öyle bir kısır döngü ki çözemiyorum. Lisede filan da çok sessizdim, iki yakın arkadaşım vardı ve onun dışında çok az kişiyle iletişim kurardım, ama en azından 25 kişiyi tanımak ve aralarında olmak zor bir şey değildi. Ama şu iki yıldır girdiğim hiçbir ortama uyum sağlayamıyorum, Dış görünüşümden hiç memnun değilim, muhabbetim de sıkıcı belki bu sebeplerden konuşmasam, kimsenin dikkatini çekmesem daha iyi olur gibi geliyor. Mecburen birileriyle konuşunca saçmalamamaya kasarken farkında olmadan tersliyorum sanırım, çok soğuk birisin diyorlar sonra da. bazen stres yapınca kaçıyorum hatta. Bi konuda sıkışınca, heyecanlanınca bir şekilde tüyüyorum oradan. Çok saçma farkındayım ama gitmiyor yani. Sunum yapacağım, bir telaş geliyor ortalara doğru, kapatıp konuyu bu kadar deyip bitiriyorum notumu alıp çıkıyorum dersten mesela. Yolda biri x nerede diye soruyor kesin yanlış cevap veririm, komik bir şey çıkar ağzımdan diye "bilmiyorum" diyorum. Birkaç kez kulüplere katılayım dedim onlarda da 15 dakika filan dayanabildim. Derslerde de asistanlar sırf üşengeçliklerinden hemen grup olun diyorlar quiz olacağı zaman, orada masanın altına saklanmak istiyorum. Ödevler hep grup ödevi. Oda arkadaşımla da işte o günkü 2-3 haber hakkında 5 dk konuşuyoruz, kendisine gıcık oluyorum.* "Sosyal" olmak zaten istemiyorum ama hiç olmazsa biri bir şey sorduğunda telaş yapmadan cevap verebilmek isterdim.
Onun dışında yalnız başıma olmak hoşuma gidiyor, sinema filan da daha keyifli böyle. Fazla gezmeyince burs kredi filan rahat yetiyor. Ama günlük hayat sorun işte. Anneme anlatsam tüm akrabalar hatta komşu teyzeler bile öğrenir, gel Bursa'da oku arabayı altına veririz geyiğine döner konu, okulun rehberlik merkezine gitsem ondan da çok çekiniyorum. Lise arkadaşlarım da arayınca ya dert anlatıyorlar ya da erkeklerle ilgili konuşuyorlar, ben derdimi anlatamadığım için buraya atarlı atarlı şeyler yazıyorum. Pasif agresif saçma sapan bir insana dönüştüm. Yani böyle hayalet gibi mal bir hayat yaşıyorum iki yıldır, en azından sözlük var da kimse kim olduğumu bilmeden saçmalayabiliyorum. Gerçi burada adımı soyadımı fotoğrafımı paylaşsam yine tanımaz kimse ya, neyse.
İzlemediğim dizi, film, dinlemediğim albüm, oynamadığım oyun, okumadığım kitap kalmadı*. Can sıkıntsından sol elimle de yazmayı öğrendim.** eh derslerim iyi ama her sabah uyanıp saçımı taramak, bir sürü insanla aynı ortamda ders dinlemek, mecburen konuşmak çok zor geliyor. Akşam 10'a kadar bir şekilde zaman geçiyor* ama ondan sonra yapacak hiçbir şey yok. Geceleri 3'e 4'e kadar uyuyamıyorum, Bazen 12 gibi uyuyabilirsem sabah 5'te uyanıp üç saat mutsuz bir şekilde havanın aydınlanmasını, günün başlamasını bekliyorum. Hani böyle tipler var ya, bir yandan lise öğrencilerine ders veren, 50 kulüpte aktif, sabahları spor yapan, müthiş sosyal, güzel/yakışıklı etc. işte onları kıskanacak enerjim bile yok. Hiçbir yeteneğim yok. Evet kimse yüzde yüz mutlu değil, evet herkes dertli, tek sorunu olan ben değilim ama insan bencil oluyor işte biraz. Bir şeyler değişsin diye öyle bekliyor. Herkes bu derece kendinden memnuniyetsiz ise nasıl milyonlarca yıldır türü devam ettirmişler kavrayamıyorum. Baya uzattım ha. Lise 1'de filan salaklaşır kızlar bu şekil genelde, ergenliğimi geç yaşıyorum sanırım. Boyum da geç uzamıştı zaten ondandır belki, hep 155 kalacağım diye korktum yıllarca. Konudan saptım yine. Burada bile bir sürü şey yazıp "bu ne amk" deyip siliyorum, yani gönderdiklerim sözde mantıklı olanlar. Niye yazdığımı hiç bilmiyorum, bunu da göndermeyecektim ama nasıl olsa anonimim ne olacak. insanın anonimken bile içten içe başkalarındaki algısını düşünmesi de tuhaf. nys. buraya kadar okuduysanız bi faydam olsun en azından, geçen denk gelmişti: https://goo.gl/kyVyf2 nasıl sonlandıracağımı bilmiyorum, bari hızlı bi torrent bulayım da bi tane daha film izleyeyim.* iyi akşamlar.
172
Sözlüğün ıssız olması çok hoşuma gidiyor. Burada yazılanları 2-3 kişiden başka kimse göremezmiş gibi, böyle sanki deepwebdeymişim gibi bir havalara falan giriyorum.
171
konuşmak istemiyorum, konuşmadığımda içimde patlıyorum, dışarı patlıyorum, sonra konuşayım diyorum beceremiyorum. ehehe. lan ya. kafayı yedik haha.
170
küçükken kuran çalmıştım camiden. kırmızıydı böyle sayfaların kenarları altın sarısıydı. o zamanlar daha 6 yaşında filanım yazları kursa gidiyorum, evdeki Kuran çok soluk renkli. camideki cezbedici olunca çaktırmadan alıp bir süre kullanmıştım. 14 yaşına geldiğimde bıkmıştım artık her yazı camide geçirmekten***, düşünceler de değişmeye başlayınca caminin bir köşesine bırakıp eve dönmüştüm, o da son gidişim oldu kursa.
169
insanları sınıflandırıyorum. hayatımdaki sınıf kavramı siyasi karakterlerden ibaret olmuş durumda. lan düşününce ne boktan şey yav. eskiden bu kadar değildi.
ders alacağım hoca gazi'den mezun olduğu için kafamda negatif bir düşünce oluştu direkt, bıyıklar filan. belli. o andan sonra anladım ki iş çığrından çıkmış, ben boku yemişem harbiden. psikoloji filan na kalmamış.
abi mesela adam kürt, ermeni, arap, işte türk olmayan herhangi bir millet diye çok mutlu oluyorum, tanışasım geliyor filan. belki tanışacağım en kötü insan o olacak. ama işte psikolojim bu noktada.
yedirdiğiniz şu bokların hepsini size yedirmek isterdim... ben yediremesem de yediğinizi görmek isterdim. burada küfürler var...
168
kedim için ağlıyom sözlük. sanki hayatımda tanıdığım ve çok sevdiğim bir insandan tamamen ayrılmış gibi hissediyorum. of bre sözlük...
167
bazen dolmuşta cinayet senaryoları kuruyorum. biri gelip bana saldırsa da kafasını yere sürttüre sürttüre bokunu çıkarsam diye. asadasd. malesef hayaller. arterine yumruk atma hesabı yaparken yere serilirim büyük ihtmal.
goddmn.
166
küçükken dalin denen şampuanı civcivden yaptıklarını sanırdım ve reklamlarının aşırı neşeli olması beni çok rahatsız ederdi.
165
küçükken başı kapalı insanların bone rengini kafasının rengi sanırdım. siyah ve beyaz olanlar değil de böyle mor, sarı olanlar falan aşırı ilgimi çekerdi.
#103459 mukh |
8 yıl önce
164
giderek artan bu fikirsizlik durumuna katlanamıyorum. iq'su düşük fikirlere daha da katlanamıyorum. eskiden dalga geçmeyin la mileltle derdim, bu iq lafından nefret ederdim mesela. yani insanın elinde olan bir şey değil zeka derdim, ama zikim değil artık. ayrıca zeka denilen fikirle geliştirilebilir bir şey. bu mallarda zerre kafa yok.düşünme kabiliyeti de yok.
intihar edecek olsam tek nedenim bunların varlığı olurdu sanırım.
163
birileriyle oturup konuşurken veya onları dinlerken aklımdan farklı şeyler geçer bazen. mesela dinlerken genelde düz dinlemez insan. dinlediğine dair tepki vermelidir. daha doğrusu dinlediğine dair tepki dışında, karşı tarafa ne hissettiğinin tepkisi verilmelidir. ilginç bir şey anlatıyorsa şaşırmalı, kötü bir mevzuysa suratını büküp çok kötü filan demelidir.
bunların hiçbiri olmasa ne olurdu ki? mesela salt dinlesek veya konuşsaydık. konuşmak bir ihtiyaçtır evet ama neden daha fazlası beklenir? neden dinlediğin mevzu hoşuna gitmiyorken "ahaha vallaha mı" gibisinden abidik gubidik tepkiler vermek gereklidir? misal 2 yakın arkadaşımla da konuşurken bunların hiçbirini yapmam. ilk tanıştığımız sıralar barzo olarak görüyorlardı beni. sonra alıştılar efem.
her neyse, sonuç olarak hala bu iki düldülün neden benimle takıldıklarını anlamış değilim. ehehe, neysem yerim onları.