bir gerçeği kabul etmeliyiz:
türkiye solunun çoğunluğu kültürünü/dinini okuyup araştırmamıştır.k. marks’ın katolik kiliseler için söylediği “din afyondur” sözünü henüz aşamamıştır.
islam’ı bilmemektedir. halkının inancını dışlamıştır.tasavvufu/anadolu müslümanlığını elinin tersiyle iteklemiştir.
tasavvufu; aklın ve bilimin öğretisi olmadığını söyleme kolaycılığına kaçarak kendi coğrafyasına yabancılaşmıştır.ne muhyiddin arabi’yi ne de muhammed nur’u bilir.Şeyh bedrettin’i sadece nazım hikmet’in şiirinden tanır.
trajik sonu nedeniyle ozan nesimi’nin adını duymuştur ama hocası/öğretmeni fazlullah esterebadi’den bi-haberdir.herakleitos’un “diyalektiğin atası” olduğunu; hegel’in, marx’ın düşüncesinin buradan doğduğu bilir ama nedense vahdet-i vücud’a burun kıvırır. “enel hakk” diyen hallac-ı mansur’u okumaz.
söyler misiniz; Ömer sikkini, sabetay sevi, niyazi mısri, papa eftim öğrenilmeden bu topraklar anlaşılabilir mi?
anadolu tarihindeki çoğu toplumsal ayaklanmaların dayanağının vahdet-i vücud olduğunu bilmezse bu toprakların yazgısını nasıl değiştirebilir?
hamza baliler’in, İsmail maşukiler’in neden boyunlarının vurulduğunu anlamazsa halkıyla nasıl kucaklaşabilir?
birinci dünya savaşı’na katılan gönüllü “mevlevi taburları”yla gönüldaşlık kurmazsa kiminle birlik olabilir?
horasan doğumlu nakşibendiliğin, halid-i nakşibendiliğinden farkını bilmezse, kürt halkının Şeyh barzani’nin emrine sokulma çalışmalarını nasıl kavrayabilir?
“türkler kılıç zoruyla islam’a geçtiler” kolaycılığından kurtulamazsa; dinin, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyaset üzerindeki etkisini nasıl analiz edebilir?
acıdır; türkiye solunun umarsız tavrı nedeniyle; bu konular “inanç” (skolastik) temelde çalışmalar yapan muhafazakar akademisyenlerin-yazarların insiyatifine bırakılmıştır. onlar da ehlisünnet bakış açısıyla başta vahdet-i vücud olmak üzere tüm tasavvufu kendi anlayış kalıplarına sokmaya çalışmaktadır.
daha iyi niyetli olanları ise - tıpkı solcuların hatası gibi- tasavvufu fikir hareketi olmaktan çok, bir gönül ve ruh hali meselesi olarak göstermek istemektedir. hatadır.bakınız tasavvuf sadece alevilik-bektaşilik değildir.
hükümetin, alevi açılımını, “alevilik sünnileştiriliyor” diye itiraz edenler, yıllardır “türk dinini” araplaştıranlara karşı neden sessiz kalmıştır?
osmanlı’nın safeviler’e karşı bir siyaset gereği benimsediği sünniliğin zamanla nasıl resmi ideolojiye dönüştüğünü bilmeden bugünkü gerici siyasal oyunlar nasıl bozulabilir?
eğer halkı kazanmak gibi bir derdiniz varsa dininizi/kültürünüzü bilmek mecburiyetindesiniz.
aydınlık bir din olan islam’ı yobazların elinden kurtarmak için bunları öğrenmek zorundasınız.
insanımızı cehalet bataklığından ancak böyle kurtarabilirsiniz; yasaklarla, kaba ve sert söylemlerle değil.
bilinmelidir ki vahdet-i vücud laikliktir.
bilinmelidir ki farabi’yi, ibn-i sina’yı savunmak devrimciliktir.
gerçek şu ki; insan bilmediğinden korkar…”
--
spoiler --