7
an itibariyle izledigim nuri bilge ceylan filmi. 3 saat olmasina ragmen sikmayan, icerisindeki ikili tartismalarla ne kadar da bizden, icimizden olan film. kar altindaki kapadokya ise muhtesem.
-- spoiler -- aslinda filmde karakterleri baska karakterler tek tek yorumluyor, ozellikle aydini. ek olarak diyebilirim ki aydinin hayata bakis acisi bakkal salih amcadan, komsu sukriye teyzeden cok da farkli degil. acamamis kafasini disariya. belki siradan diye tabir ettigimiz insan din nedeniyle, toplum nedeniyle acilamadi. ama aydin karakteri sorgulamayi ogrenmis olmasina ragmen yine dis dunyada buldu kabahati ve disariya acilamadi. bu yuzden digerlerini vasifsiz, vicdansiz, cakal gorurken kendine cuvaldizi batirmamasi aslinda.
sonra aydinin cevresindeki iki kadin ve aslinda o kadar entellektuel seviyeye ulasmasina ragmen hala bir erkege baglilik. sahi ne kadar ozgurlerdi kararlarini verirlerken? baglanma hissi neden bu kadar yogundu iki kadinda? garip gercekten. mesela nihal neclanin kocasi hakkindaki dusuncelerini duydugunda alayci gulmedi mi? senin sucun degildi demedi mi? peki neden ayni vurdumduymazligi aydina karsi yapamiyor? bence bu sadece paraya bagli kalma mevzusu degil. belki de korkaklik, belki de sevgi, belki de sefkat. ama iki kadin da ayni karmasanin icerisinde.
peki sondaki aydinin tavsani vurmasi neyi ifade ediyordu? aydinin dogadaki adaletsizligin bir parcasi oldugunu mu yoksa aslinda o tavsan aydinin korkak kimligini mi ifade ediyordu hani su dunyayi sucladigi ama kendinde kusur gormedigi korkakligini? yani aslinda o bir degisim miydi aydin icin yoksa her seyin ayni kalacaginin bir gostergesi mi?
--
spoiler --