kayıt

ayrıldıktan sonraki ilk iki dakika

  1. 4
    sanılanın aksine ayrılığın en rahat ilk iki dakikasıdır. daha içinizde özlem yoktur, onun yerine öfke vardır, sonuna kadar haklı olduğunuzu düşünürsünüz. umutlarınız çok tazedir, hatasını anlar döner, hatalıysam gider özür dilerim beni anlar, bensiz yapamaz vs vs gibi bilinçaltında kımıl kımıl dolaşan düşüncelerin en canlı olduğu iki dakikadır. ayrıca bir anlık özgürlük o kadar tatlı gelir ki insana; hayatın anlamını bulmuş gibi, omuzlarınızdan beş bin tonluk bir yük kalkmış gibi, sanki tüm duygularınızı aldırmış gibi yürümeey başlarsınız.

    (madem başladım devamını getireyim)

    sonra o iki dakika geçer, 2 saat olur, 4 saat olur... telefon çalmaz, çalsa da operatördür küfrü basar, bir bira daha açarsınız. e bunun üstüne dinlediğiniz radyo rahat durur mu sanıyorsunuz? o da yapar bi ibnelik anıları canlandıracak bir şeyler çalmaya başlar. öyle olmasa dahi siz zaten ota boka anlam yüklemeye o kadar müsaitsinizdir ki serdar ortaç'da bile hüzün yaparsınız. bir eliniz telefonda... arasam mı aramasam mı... çaresizliğin dibine vurduğunuz andır işte o. hayat masallardaki gibi değilmiş değil mi? sonsuz mutluluk mu? amma enayimişsin sen de be kardeşim. bir süre sonra başka rahatsız edici bir duygu sizi sarmaya başlar ki işte o geldiğinde korkun. çabuk gitmez o çünkü. acaba şimdi ne yapıyor? acaba şimdi kimle. çıldıraca gibi olursunuz. hayatınızın bir parçası olmuş kişi ya şimdi bir başkasının elini tutuyorsa? işte o noktada odalar dar gelir, ne kalabalık size huzur verir ne yalnızlık. uyku tek çözümdür.

    iyi uykular.
    #24316 lalettayin | 14 yıl önce
     
  2. 6
    o 2 dakika, sonraki 2 saatin, sonra ki 2 günün hatta 2 haftanın, 2 ayın adeta ufaltılmış hızlandırılmış şeklidir.
    nefret ettiğiniz kişiyi sevme, uzak durmak istediğiniz kişiyi özleme bu iki dakikanın içinde yaşanır adeta gözlerinizi yere indirerek gözlerinin içine bakmak istersiniz...
    nasıl oldu, nerede hata yaptım diye düşünürsünüz aklınız o kadar hızlı çalışır ki diliniz kelimeleri bir araya getirip anlamlı bir şeyler kuramaz. "peki", "tamam" en olası sözcüklerdir. içinizdeki nefret büyür büyür ama dışarıya patlayamaz çünkü doğruluğunu idrak edememişsindir. sonra ona bakarsın aslında onu nasıl da çok sevdiğini bir daha farkedersin ama oraya kadardır bir daha sevemeyeceksindir, elini tutamayacaksındır bütün bunları anlarsın bu sefer içinde bir şeyler kırılır, miden bulanmaya o ortamdan hızlıca uzaklaşmaya çalışırsın
    sonraki iki saat nefret ve üzüntünün saatidir ona olduğu kadar kendine de kızarsın sürekli neden diye düşünürsün
    sonraki iki gün umut ve özleminin iki günüdür geri dönmesini umarsın, onunla yaptıklarını özlersin
    sonraki iki hafta ise hissizleşmenin ve boşluğa düşmenin iki haftasıdır yapacak hiç bir şey bulamazsın hayattan aslında ne kadar uzak kaldığını farkedersin ya da hayatın birisiyle bir şey paylaşamayınca ne kadar boş olduğunu
    sonraki iki ay ise okulda onu yeni erkek arkadaşıyla görürsün aslında hiç yaralanmadığını sadece seni yaraladığı gerçeğini anlarsın açarsın yeni biranı hayatına devam etmeye karar verirsin
    #24323 zoneiw | 14 yıl önce
     
  3. 2
    ayrılığın en kötü 2 dakikası sanıyorum bu zamandır. hani arkanı dönsen her şeyi değiştirebilirmişsin gibi gelir. bu sabah ne kadar farklıydık diye düşünürsün, inanamazsın olmuş olanlara.

    bence ayrılığın ilk iki dakikası ayrılanları bu işkenceye maruz bırakmamak için *entertainment unit* ler oluşturulmalı. hemen öyle ayrıldıktan sonra köşeyi döner dönmez. ha canım.
    #14689 gzmaknc | 14 yıl önce
     
  4. 3
    daha neyin ne olduğunu idrak edemediğin için "ne kadar kolay oldu bea, hiç koymadı resmen hehehe" denen süredir.muhtemelen şoku atlatana ve efkar su yüzüne çıkana kadar bu ruh hali devam eder.
    #24304 pumpkin queen | 14 yıl önce