1
siyah ve beyaz gibidir.. sağ ve sol lob gibidir beyinde yer alan.. iki insanın birbirini sevmesi gibidir aralarındaki ilişki..
bir varmış bir yokmuş diye başlayan hikaye.
o zamanlar çayırların yeşili daha yeşil, gökyüzünün mavisi daha maviymiş, denizler bile daha suluymuş. yaşlılar daha genç, gençler alabildiğine yaşlıymış. herkes mutlu mesut yaşıyor, günlük işlerini hallediyor, akşam evde yemeğini yiyip, horul horul uyuyormuş.
şehirlerin birinde iki aşık varmış. kapitalizm ve komünizm. birbirlerini deliler gibi seviyorlarmış ama öyle böyle değil, bokunu çıkarırcasına. kapitalizm sevgilisine sürekli paha biçilmez hediyeler alıyormuş, komünizm de sevgilisine eğitim, sağlık gibi hizmetler veriyormuş. ikisi de mutlu, her akşam kumrular gibi sevişiyormuş.
sonra bir gün komünizm hastalanmış, yataklara düşmüş. beklemiş ki sevgilisi gelsin, kendisini iyi etsin, elinden tutsun. ama kapitalizm gelmemiş. "hasta sevgiliyi ne yapayım" demiş "bana yaren mi yok?". komünizm buna çok içerlemiş ama belli etmemmiş. bir gün alacağı intikamı düşünerek güçlenmiş güçlenmiş ve yola düşmüş. yolda siniri geçsin diye herkese sataşmış, kimini dövmüş, kimini yemiş.
sonra kapitalizmin evine gelmiş ama oha. ne evi, adam onca zaman sonrasında resmen şato yapmış. bir de içinde tek kalıyormuş, yani ara sıra bir kaç kişiyi çağırıyormuş ama one night stand, stand up. müthiş bir şaşaa, bir lüks içinde yaşıyormuş. komünizm bunu görünce "püüü, ben bu sidikliyi mi sevmişim senelerce, kapısındaki köpeğinin açlıktan kemikleri sayılıyor, şunun sefasına bak, sefa sirmen." demiş. içeri girmek istemiş ama mahzun bakışlı bekçiler izin vermemiş. "sizin içeriye her hangi bir şekilde girmeniz yasak ama dışarıda buluşabilirsiniz. kapo abi sizi gölün kenarında bekliyor" demiş ve eliyle "nah şurda" diye gölü göstermiş.
komünizm homur homur söylenerek göle gitmiş. bakmış ne görsün, kapitalizm gölün kenarına oturmuş, göle maya çalıyor.
"seni bulduğuma sevineyim mi ağlayayım mı eski sevgili?" demiş "herhalde kafayı tırlatmışın, allah'ından bulmuşun diycem ama allah'a inanmıyorum".
"görmüyon mu akıllım, göle maya çalıyorum" demiş kapitalizm.
"ahahahah, allah'ın gerizekalısı, bak yine allah dedik hadi hayırlısı, ulan göl maya tutar mı, püüüü, bir de senin koynuna girdik senelerce"
"ulan angut, tutmasa bile tuttururum ben, öyle bir pazarlarım ki ben bu gölü, bir günde kapış kapış gider, sen hala tırı vırı yap. ya tutarsa hiç demiyorum bile, şaşkınlıktan altına sıçma diye."
komünizm anlam veremeyerek şaşkın bakışlarla çömelmiş, kamburu çıkmış, pis pis sırıtan eski sevgilisini seyretmiş.
neysa kapitalizm işini bitirmiş kalkmış ayağa, beraber şatoya doğru yürümüşler. o sırada karşıdan gelmekte olan azgın bir çocuk sürüsü görmüşler, karşıdan balici gibi geliyorlarmış. komünizm biraz tırmış ama kapitalizm şehvetle sırıtarak "gelin bakalım piç sürüsü" demiş. çocuklar gelince bunlara sormuşlar "ya bize bir kaç düdük lazım da, siz bulabilir misiniz agalar?" demiş çocuklardan birisi. komünizm demiş ki "ben getiririm ama önce paraları göreyim lütfen" kapitalizm hemen "evlatlarım siz onu stiredin. ben size hemen bulurum, para mühim değil sonra verirsiniz. siz şunları imzalayın, ben bulurum." çocuklar sevinmiş "yaşa be abi, kralsın kral" demişler. kapitalizm pis pis sırıtır.
"olum manyak mısın sen, ya paraları yoksa. nasıl ödeyecekler düdüklerin parasını" demiş komünizm.
"sen de ne dırdırcıymışın be. iyi bırakıp gitmişim. görürsün az sonra" demiş kapo.
saraya gitmişler tekrardan. komunizm dışarda beklemiş, içeriye almazlar onu. sonra kapitalizm dışarı çıkmış. adi ama süper görünümlü düdükler yapmış hemen içeride. balici çocukların yanına gitmişler tekrardan. çocuklar bunları görünce bir sevinmiş bir sevinmiş, gözleri parlamış çocuklara has bir şekilde. tam düdükleri alacaklarken kapitalizm imzalı kağıtları çıkarmış. "sen balici 1, şu düdüğü almışın, karşılığında benden şu kadar kredi çekmişin. şu kadar faiziyle şu kadar borcun var. ödemezsen hakkında yasal işlem başlatırım elimde senedin var, skertirim seni de yedi ceddini de..." böyle böyle herkesin senedini çıkarmış kapitalizm ve herkes eli mahkum daha da borçlanmış kapitalizme, içlerinde düdüklerine kavuşmanın verdiği buruk sevinçle.
komünizm dayanamamış artık buna, arkasına dönmüş ve gitmiş, giderken bir de boka basmış. önüne geleni tokatlamış, hepiniz bu adama hizmet ediyorsunuz, şerefsizler diye diye. biraz paranoya yapmış haliyle. kendi evine dönmüş. iyice içine kapanık olmuş. kimseyle görüşmemiş, herkese soğuk ve ters davranmaya başlamış ve gün be gün kendini harap edip, yataklarda acı içinde ölmüş.
kapitalizm ise büyüdükçe büyümüş, şatosunu büyütmüş. eski sevgilisinin ölüm haberi üzerine ise bir oh çekip yemeye devam etmiş.
#14210 isinylmz |
15 yıl önce
2
aralarında pek de fark yoktur.
tek farkları; biri kültürlü, bilgili insanların sistemi, diğeri ise cahil insanların sistemi.
yani;
aradaki tek fark: toplumun kültür düzeyidir.
3
hatta hatta biri insanların insansı özelliklerine önem veren ve gelişimin baş mimarı , diğeri ise insanları hayvan gibi gören ve hayvan gibi yaşatmayı amaçlayan sistemdir.
e bunun sonucunda nihai zafer 1991'de alınmıştır da zaten.
4
kapitalizm sömürüye dayanır, komunizmse kardeşliğe
#14376 w4rdoom |
15 yıl önce
5
işte bütün mesele bu...
#14386 gzmaknc |
15 yıl önce
6
kapitalizmde toprağı ve traktörü olan 2 adam vardır birde hiçbirşeyi olmayan işçi, işçi toprağı olan adamın toprağında çalışır traktörü olan adamın traktörünü sürer 5 birimlik iş yapar bu işin 2 birimi toprağı olan içindir 2 birimi traktörü olan içindir bunlar için para almaz hakettiği paranın sadece 5 de birini alır. hiçbirşey yapmadığı halde toprağı olan adam her işçiden 2 birim kazanır 10 işçisi varsa 20birim kazanır ve yeni bir toprak alır ordada bir süre işçiler çalışır ve sermaye ve işgücünü arttırır sürekli tek yaptığı toprak almaktır. traktör sahibide aynı şekilde sürekli traktör alır ve yan gelir yatar hep daha fazla zenginleşir. İşçiyse bütün gün çalışmasına rağmen sağlığını bile karşılayamamaktadır aldığı parayla dolayısıyla fazla yaşamadan ölür neyseki çocukları vardır babalarından hiçbirşey kalmayan çocuklar işçi olarak çalışmaya başlarlar ve bir kesim sürekli zenginleşirken diğer kesim hep yerinde sayar hatta işçi sayısı sürekli arttığı için gittikçe fakirleşir.
komunizmdeyse toprak traktör devletindir. toprağı süren sosyal devlet için çalışır 3 kendi alıyorsa 2 devlete verir ki bu sayede eğitim sağlık gibi harcamalar için para vermez çünkü sosyal devlet işçinin eğitim ve sağlık masraflarını karşılar.
#34206 w4rdoom |
14 yıl önce
7
kapitalizm emek sömürüsüne dayalı bir sistemdir. yüksek sınıf statüsüne ait insanların lüks hayatı bırakmak istemeyip, kapitalizmi desteklemesi hak verilebilecek bir durumdur ve zaten özgür olamayışımızın nedeni halinden memnun köleler değil mi zaten? açlıktan ölmenin kıyısındaki insan, nasıl olur da kapitalizmi destekler? sınıf bilinci oluşmadığı için. zaten marksist bakış, şartlar olgunlaştığında ve sınıf bilinci oluştuğunda önce işçi sınıfının hakimiyetinin olacağını öngörür, kaçınılmaz olduğunu söyler. daha sonra devlet kendisini sönümlendirecektir. yani komünizmde devletten bahsedilemez. sosyalist toplumda herkes çalıştığının karşılığını alacakken, komünist toplumda herkes yeteneği kadar çalışır ve ihtiyacı kadar alır. kağıt üzerinde komünizm en insancıl; doğaya ve insan doğasına uygunken kapitalist düzene boyun eğiyoruz. daha bugün sunulan bir araştırma sonucu şu: en zengin 85 kişinin mal varlığı en fakir 3,5 milyar kişininkine eşit. oranlarsak dünya 170 kişi için çalışıyor. herkes aynı doğmamış mıydı ama, herkes doğarken ağlamamış mıydı? niye ömrü boyunca sayamayacağı kadar para sahibiyken birisi, bir diğeri açlıktan ölebiliyordu -mesela kübra bebek- bunu sorgulamayan yığınlar ve bilinçsiz, dinin tozpembe sınırlarına sıkışmış inançlılar baş sorumlulardır. yok öbür dünyada acı çekmek falan, varsa bir haksızlık burada sorun? zaten cezası varsa allah onu uf eder demeyin. o gün geldiğinde, niye bunca zaman bekledik diyeceksiniz ahmaklar.
#78845 dreamer |
11 yıl önce