1
herhangi bir evin banyosundaki aynanın ev ahalisinden çektikleridir.
ahanda sabahın ilk alarmı çaldı. şimdi evinin kadını çocuklarının anası zuhal hanım üniversiteli küçük kızı melisi ve ortaokul çağındaki hormon çorbası veledi tamer'i okullarına hazırlamak üzere uyanır. ilk durak neresi? benim karşıma geçecek tabii saçı başı dağınık gulyabani gibi haliyle. ışık yandı. abbaaaoouuvv!!!! saçın başın dağıldığı yetmemiş, suratta pis sakal sürtünmesi kaynaklı çizikler... ablacım, mahir abiyi uyarsan ya, rende gibi sakallarla karı koynuna mı girilir? git tuvalete otur. hah şahane oldu. ya kim bu evin mimarı allah aşkına, ben neden klozetin tam karşısındayım? hangi gerizekalı sıçarken kendini izlemekten hoşlanır ki?
tamer, gel evladım. nasıl yapıyoruz saçları bugün? soldan ayırıyoruz, çok güzel. yok değil, bi se sağdan dene şimdi. evet. bu da olmadı değil mi? yaklaş yaklaş, irin dolu sivilcelerini yakından incelemek istiyordum ben de. yalnız o burunun içini bana doğru kaldırmasak kaarşim. yap-mağğ! öeeeğğğ! hadi yavrum dışarı, bak küçük ablan melis kapıyı tıklatıyor. o da senden daha az mal değil gerçi ama eli yüzü düzgün en azından.
meliscim gel yavrum. yüzünü bi yıka önce. o çapaklar o gözlerden gi-de-cek. temizledik mi? tak o dandik renkli lenslerini, uzunları yakmış araba gibi gez bütün gün. şimdi diş macunu tüpünü aç. öbür eline fırçanı al. şimdi macununu dibinden... al işte, mal olduğunu söylemiştim, değil mi? ileride kocası ile üçüncü sayfa haberine konu mankeni olmaya namzet: "her sabah diş macunu tüpünü ortasından sıkılmış halde bulan x.y, cinnet geçirerek karısı m.y'yi 43673253212 yerinden bıçaklayarak öldürdü".
..................
buyur gir mahir abi. sen önce sıç, ben beklerim.
gel güzel abim. osuruğunun bu banyoya 26 yılda girmiş tüm insan evlatları arasında açık farkla en pis kokanı olduğunu biliyor musun sayın abim? neyse, ona birazdan döneceğiz. ilkin o traş olunacak, amele olsan da olunacak, patron olsan da olunacak. zaten yengeyi de haşat etmişsin akşam. efendim? yok güzel abim, sen gene daha iyisini bilirsin de, top sakal falan bırakma. bir tane hafifmeşrep yosma sana veriyor diye kendini sean connery zannetme canım abim. elli altı yaşına geldin, ama performans delisi oldun. aslında kendisiyle hiç de düzüşmek istemiyorsun, ama zuhal yengeye, onu aldattığını çaktırmayacaksın diye hem kadıncağızın hem kendinin canınızı çıkarıyorsun. yenge gerçekten de anlamıyor mu sanıyorsun mahir abim? kadın kaç kere benim karşımda hüngür hüngür ağladı biliyor musun?
hatırlıyor musun abim -ben hatırlıyorum, siz önümden ne geçiyorsa onu yansıttığımı gördüğünüz için hafızam yok sanıyorsunuz. ama en kaliteli ayna bile gelen ışığın tamamını yansıtmaz. bir kısmı içimize hapsolur bizim. ve evet, ben hatırlıyorum güzel abim: ilk taşındığınızda yenge ilik gibiydi be abi. seni sevmeye çok istekliydi, sen azıcık çaba gösterseydin... hatırla be abi! evliliğinizin üçüncü ayında yengenin karnına büyük kızın ece'yi koyarkenki sözde sevişmenizi hatırla. o seni ne kadar istekle koynuna almıştı. sen ise sadece, bir alman akserinin disiplini ile seri şekilde ve hiç ritim kaçırmadan gidip gelerek işini tamamlamıştın. sizin evliliğiniz üç ayda bitti abi. hatta belki o kadar bile sürmedi. yıllarını sevgisiz ve sevmeden geçirdin. aileni mutsuz ettin abi. işte bu yüzden zuhal yenge kırklı yaşlarında altmışlıklar gibi görünüyor. işte bu yüzden büyük kızın kaçar gibi evlendi gitti evden daha yirmisinde. işte bu yüzden o boyalı yosma rahatça yiyor paranı pulunu, tereyağından kıl çeker gibi. ve işte bu yüzden osuruğun bu kadar iğrenç kokuyor mahir abi.