1
Vikipedia'ya sorarsanız: Arkadaş Zekai Özger, (d. 8 Ocak 1948, Bursa - ö. 5 Mayıs 1973), Türk şair.
Bana göre ise 25'inde sokak ortasında ölü bulunan eşcinsel devrimci bir abimiz. 8 Ocak kendisinin doğum günü olunca, bu başlık bugüne uyar dedim. Başlıyorum:
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunu, zamanında TRT'de de çalışmış. 70'lerde yaşadığına bakmayın, çok siyasi yazmamış kendisi.
ilk şiiri 68'de soyut dergisi'nin 28.sayısında çıkan, erkek egemen topluma bir tepki tadında olan "sakalsız bir oğlanın tragedyası". Sonrasında birçok güzel şiire imza attı kendisi.
Daha 25 yaşında hayata gözlerini yuman birinin kısacık hayatında ürettiği şiirlerin ölüm temasında gezinmiş olması da çok manidar gelir bana. 5 Mayıs 1973'te sokakta ölü bulundu; anısına mayıs yayınları kuruldu. Şiirleri mayıs yayınları tarafından 'sevdadır' adlı kitapta basıldı.dizeleri Grup yorum'un ve ahmet kaya'nın şarkılarına söz oldu. (bkz: isyan olsun) (bkz: alnında dağ ateşi)
Bu arada genelde Arkadaş z. özger diye yazdığından adı gerçekten zekai mi bilemiyoruz, emin değiliz; ama o bizim için 'arkadaş'. çok bilinen şiirleri:
-aşkla sana
-beyaz ölüm kuşları
-bir gün sevişmeyi bana
-eski bir gün için şiirler
-ferhat
-gezgin
-günler perişan
-her şey tekrardır biraz
-hüzün mevsimi
-kan reçetesi
-merhaba canım
-orman
-pencere
-sakalsız bir oğlanın tragedyası
-sevdadır
-sığıntı kuşu
-yeryüzü ağacı
ben buraya şiirlerini ara ara yazalım, okuyalım, yorumlayalım diyorum ey sözlük ahalisi.
2
alnını
dağ ateşiyle ısıtan
yüzünü
kanla yıkayan dostum
senin
uyurken dudağında gülümseyen bordo gül
benim kalbimi harmanlayan isyan olsun
şimdi dingin gövdende
uğultuyla büyüyen sessizlik
birgün benim elimde
patlamaya sabırsız mavzer olsun
başını omzuma yasla
göğsümde taşıyayım seni
gövdem gövdene can olsun
ve grup yorum icrası ile http://www.youtube.com/watch?v=eBP0RGUJHyE
#78304 dreamer |
11 yıl önce
3
Günler perişan
yırtarak geçiyor kalbimizden
hayatı da törpüleyen zaman
şuramızda birşey var
acıya benzer
umuda benzer
böyle günlerde hayat
hem acıya, hem acıya benzer
gün ölümle başlatıyor hayatı
her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor
her sabah ölümü anlatıyor gazeteler
sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf
yeni bir cinayetin röntgenini çıkartıyor gövdeme
beynim sabırla keskin
iğdişliyor haber bültenlerini, yorumları, sahte ölüm ilanlarını
bizim ilanlarımız çoktan verilmiştir
gelirse de bilinir nerden ve nasıl
böyle ölümün yücedir adı
ha kanağacı canım, ha gelincik tarlası
çünki ölümün kanıdır besleyen
bir başka baharın tohumlarını
şuramızda birşey var
bizi onduran şey
acıya saran
umudu kuşatan