3
şule savaşan: 7-8. kendisinden sonra derse gireni istisnasız yok yazması ve essay yazarken kalıplara bağlı kalmamızı istemesi dışında gayet iyidir kanımca. ders işlenmeyecek saatlerde ne yapacağımıza sınıfça karar vermemize izin verirdi, ilgiliydi, essay yazdırırkenki tutumuna karşın yeni görüşlere açık biriydi. ama asıl sabrına hayrandım: derslere gelmeyen, geldiğinde de laptopunu açıp takılan ve hocayla takışmaktan hiç kaçınmayan bir arkadaşı bir dönem çekti ama ona bir kere bile sinirlendiğini veya çıkıştığını görmedim. bunun yanında derste "kedi mi beslerdiniz köpek mi?" ya da "tatilinizi nasıl bir yerde yapmak isterdiniz?" tarzı soruları sıradan tüm sınıfa sorardı, herkesin hoşuna gitmese de benim giderdi, sınıftakileri az buçuk tanıyıp haklarında çıkarımlar yapmama vesile olurdu. speaking için konu bulamayan veya sunumu olmayanlara bir gününü veya ilk sevgilisini vs. anlattırmak suretiyle alternatif çözümler üretmesi de tatlıydı. gel gelelim dönem içinde yazılan essayleri first draft, second draft ve final draft olmak üzere üç kere yazdırması pek de tatlı değildi, çünkü aslında diğer sınıflardaki gibi iki draft yazılsa yetiyor. yine de kendisini ve derslerini severdim, devamsızlık hakkımı hunharca kullandıktan sonra bir süre derslere mecbur seve seve* ama bir yandan da cidden seve seve gittim.
yüksek not almak istiyorsan da her ne kadar hoşuna gitmese de "there are several reasons" gibi kalıplardan vazgeçmemen, topic sentence, major ve minor'ları açık ve net belirtmen ve mümkün olduğunca konunun dışına çıkmaman lazım. yeni öğrenilen kelimeleri de birazcık serpiştirirsen tamamdır.