2
sonunda odtü'nün de, reklamını yapmak için o sene en çok kim konuşuluyorsa, onu okula davet etmek marifetiyle, medyada "geniş" yer bulan filanca üniversitelerden farkı kalmadığını gördüğüm ödüllerdir. bir bilim merkezi nasıl oluyor da kendisini(tut ki en iyi komedyen ödülünü şahan gökbakar ya da en iyi spor yorumcusu ödülünü erman toroğlu aldı) böyle durumlara sokuyor, anlam veremiyorum.
peki hayatının en eğlenceli olabilecek yıllarını - acun ılıcalı yarım yamalak İngilizcesiyle dünyayı gezip paraları kaldırırken - doktora tezi hazırlamaya, kitaplarla yaşamaya, kütüphanelerde dirsek çürütmeye yeğ tutan profesörlerimize de "gelin var mısın yok musun'a 'siz en iyisisiniz' deyin." diye rica edip kendi kendimizi sistemin çarklarına alet edecek miyiz?
ya da kısa yoldan, "odtü, sermayenin ve gücün önünde saygıyla eğiliyor." deyip, bir de kendimizi ülkenin en iyi üniversitesi diye tanımlayacak mıyız?
ben "yokum" diyorum. bu okulun bilime katkı yaptığını, - verecekse - bilime ödül vereceğini, - birilerini onore edecekse - bunların öğrenciler ya da bilim insanları olduğunu görene kadar da öyle diyeceğim.