4
gecenin on birinde, cepte var olan altı lira ile, iki kişinin iki küsur km yolu yürümesi ile, yarısı peşin yarısı teslim sırasında ödenecek on iki liraya, serinin dördünün alınmasına, sabaha kadar izlenmesine olanak sağlayan ve tekrar tekrar kahkahalara boğan türk mucizesi... yavaş çalındığında ağlatan, hızlı çalındığında damardaki kanın pek bi hızlı akmasını sağlayan müziği melih kibarı da kalbimizde tahta oturtmuştur. çok teşekkürler rıfat ılgaz...
#9902 isinylmz |
15 yıl önce
2
güdük necmi: möööö
inek şaban: ulan
kel mahmut: kim o inek?
inek şaban: benim efem
kel mahmut: ya....memnun oldum.neden inek diyorlar sana çok mu çalışkansın bakayım
isimsiz kahraman:hocam onun calışkanlıgı inekliginden diil
güdük necmi : doguştan hocam
kel mahmut: peki niye bu yaşta hala lisedesin?
inek şaban: hocam benim peşimi kızlar bırakmıyorda, vahşi bi cazibem varmiş..
güdük necmi: inek cazibesi.
ve bunun gibi nicesine sahip mükemmel ötesi filmlerdir..
#8294 duman |
15 yıl önce