7
oyuncu kalitesini pek beğenmesemde en azından yapmışlar dedirtebilecek bir yapım. para harcanmış effektin dibine vurulmuş e iyi işte yapmışlar yani
#49772 major |
13 yıl önce
6
ulubatlı hasan + fatih sultan mehmet + lağımcılar = fetih 1453
#49489 micengiz |
13 yıl önce
5
"ben başka sulatanlara benzemem. ben sultan mehmet hanım." repliğiyle ve bunu söylerkenki o kibirli burnunu kaldırışıyla aklımda yer etmiş film.
4
türk sinemasına birşeyler katmış cümlesindeki birşeylerin hiç azımsanmayacak şeyler olduğunu düşündüğüm film.
3
hiç beğenmediğim bir filmdir. belki biraz savaş sahneleri türk sinemasına bir şeyler katmış, ama onun dışında bu kadar parayı nereye harcamışlar anlamadım. bir kere oyunculara olmadığı kesin, bir tek ulubatlı hasan rolündeki adam meşhur, durumun böyle olması da iyice dengeyi bozmuş sanki fatih sultan mehmet figüran da ulubatlı istanbul'u fethetmiş gibi bir durum var. ulubatlının hikayesini mi anlatsak, biraz maneviyat için akşemsettin mi katsak, şahi topunu mu anlatsak derken gemilerin yürütülmesi araya sıkıştırılarak garip bir bulamaç yapılmış. izlemeyenin çok şey kaybedeceğini söyleyemem.
2
fatih'in rüyasında yüzüğün düştüğü sahnedeki görüntü ve ses efektleri tek aklımda kalan.bi an yüzük mordor'a düştü sandım.
(bkz:filmin geneli güsel)
#49383 mtclk1903 |
13 yıl önce
1
----spoiler----
2012 yapımı, faruk aksoy yönetmenliğinde çekilen türk filmi. 300.000 seyirciyle ilk gün ve sanırım 1,5 milyon seyirciyle ilk hafta rekoru kırmış. yurt dışında özellikle almanya'da da çok fazla gişe yapmış. şimdi şahsi fikirlerime gelecek olursak*:
kurgusu,efektleri çok iyiydi. hele o gürzle adamın yüzüne vurma sahnesi meşhur oldu zaten. duyguyu geçirmeyi çok iyi becermişler,iyi seçilmiş ve iyi yerleştirilmiş müziklerin de bu konudaki katkısı yadsınamaz. türk askerinin birbirini kollaması(özellikle lağımda ve gemilerden birinin halatı koptuğunda), fatih'in o duygulu,inançlı konuşmaları ve hatta bizans kralı konstantin'in konuşması bile tüylerimi diken diken etti.
fakat, oyuncular filmin bi tık gerisinde kaldı sanki,kalite açısından. bazı bazı çok yavan,çok çiğ duran oyunculuklar vardı.mesela ulubatlı hasan'ın sevgilisi. insan sevgilisini ölürken görür de sadece gözleri dolarak biraz da gülümsemeyle karışık karnındaki bebeğini okşar mı? çıldırır lan insan. ama fatih öyle gelmedi bana, bikaç yerde sorun olmuş olsa bile. bi de ben fatih'ten hiç umutlu değildim,böyle olduğunu görmek bile bana yetti, o yüzden belki de çok rahatsız etmedi beni. ve senaryo. kesinlikle iyi değil. kötü değil evet ama iyi olmadığı da aşikar. önem verilmesi gereken birçok unsur beş on saniye gösterilerek,hatta hiç gösterilmeden geçildi. mesela fatih'in osman bey'i gördüğü rüya ve etkilerinin ya da akşemsettin'in olduğu bölümlerin biraz daha üstünde durulması gerekirmiş sanki. gemilerin karadan yürütülmesi olayı da çok geçiştirilmiş. o gemileri oraya indirmeliyiz dediler, sanki gayet sıradan bir çözümmüşçesine çat diye gemileri geçerken gördük. orda mesela fatih bu fikrini söylemeliydi, oha öyle olur mu çıldırdın mı gibi tepkiler almalı,bunlara rağmen dik duruşunu koruyup bunu yaptırtmalıydı zannımca. ve bitiş sahnesi çok tatlı ve masumane olmasına reğmen, o kızı kucağına alıp öpüp sevmesi biraz abartı geldi. kendi oğluna bile o kadar sevgi göstermezken(gerçi oğullarına karşı biraz katı oluyorlarmış padişahlar,ondan da olabilir. ama yine de biraz abartmışlar.).
ama düşünüyorum o zaman mesela bu film üç küsür saat olurdu, seyirciyi bu kadar çekemezdi, iki part yapsalardı da işin esprisi kaçardı. bilemedim.
bikaç aksaklığına rağmen kesinlikle türk sinemasında yeni bir devrin başlangıcı olmuştur. kesinlikle desteklenmelidir. verdiğiniz paranın bir kuruşuna bile yazık olmayacaktır zira.
çıkmadan ben buna bi daha gelecem dediğim ikinci film olmuştur kendisi bir de.*
----spoiler----