5
zaten yeterince dramatik olan bir konuyu vurgulayayım derken ajitasyonun ipinin ucunu kaçıran; nazi faşizminin sadece şiddet boyutunu, yahudi bir piyanistin hayatıyla ilişkilendirerek anlatan film. tarihsel olarak gerçeklikle bağdaşmadığını düşündürebilecek pek çok nokta olmasına rağmen bu durum bir şekilde "sanatçının hayatına odaklanması görüşü öznelleştirebilir" diyerek geçiştirebilsek de, karakterlerin asıl yapılarının tam olarak anlatılmıyor. eksik ama güzel filmdir özetle.
4
senaryo derinliğinden çok, nazi vahşeti pornografisi içeren filmdir. tamam anladık herifler kötüyüş, adiymiş, kalleşmiş de vahşet, insafsızlık, vicdansızlık gösterileri içeren yüzlerce ii.d.s. filmi varken bu filmin "aaaa muhteşem bir film. bambaşkaaa" şeklinde tasvir edilmesi biraz abartı. adamlar temcit pilavı gibi "bizi böyle katlettiler, böyle zulüm yaptılar" diye ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar bu tip filmleri oysa ki ii.d.s.'nda yahudilerden çok daha fazla çingene öldürüldü, polonyalı öldürüldü naziler tarafından? bunu niye hiç işlemezler bunlar? varsa yoksa kendi şovenistlikleri önemli bunlar için. madem insanlık ayıbı diyorsun senden çok daha fazla öldürülenleri niye bir kere bile konu etmedin? shindler'ın listesini anlarım hakkaten çok iyi filmdi, the pianist ise pornografik biçimde nazi vahşeti içeren bir nevi reality show gibi kalıyor.
3
tam olarak hatırlayamasam da şu repliğiyle aklımda kalmışıtır.
-peki neden o lanet olası alman üniformasını giyiyorsun.
-üşüyorum.
2
piyanoyu sevdiren film
#46822 anil3 |
13 yıl önce
1
roman polanski nin yönettiği, başrolde adrien brody nin oynadığı 2002 yapımı güzel bir filmdir. ikinci dünya savaşı sırasında polonyalı ve yahudi bir piyanistin hayatta kalma mücadelesini konu alır.
#46818 chronzon |
13 yıl önce