incir reçeli
- 11ibretlik filmdir. kızın saçma sapan bebek gibi konuşma şekline ve antipatik halil sezaiye rağmen huzunlu olaylar karşısında sonlara gibi etkilenir ve duygulanır gibi olursunuz fakat o da ne: arkaplanda son ses woheeeeeeeeeeey wowowoooooo woheeeeyy diye duygulu kılıklı ama hiç duygulu olmayan enteresan bir müzik çalmaya başlar ve gülme krizine girersiniz.teşekkürler incir reçeli *
- 10kızarmış ekmeğin üzerine, eker marka beyaz peyniri döşedikten sonra üstüne incir reçeli sürüp afiyetle yemek var ya, anlayamazsınız..
- 9otobus filmidir. izleyenlerin %90 ı otobuste izlemiştir
- 8yalan yanlis bilgilerle dolu komedi filmi.#48810 carpe diem | 13 yıl önce
- 7depresif kız arkadaşlarımızın (bkz: desperate hosewives) * abartısıyla bu kadar gişe yapmış bir filmdir. öte yandan doğuştan bunalım halil sezai birşeycıklıoğlu'nu da meşhur eden filmdir.
- 6kızarmış ekmek, sütaş süzme peynir ile mükemmel bir ekip olurlar.
- 5--spoiler--
ben bu filme haksızlık edildiğini düşünenlerdendim ki nitekim tekrar vizyona girdi. kızın biraz abartılı çocuksu tavırları ve adamın ilk bakışta onun babası olduğunu anlayamaması gibi bi mantık hatası * dışında çok beğendiğim bi film. bi de ben önce babası kızına tecavüz etmiş ondan bulaşmış, kız ne kadar yüksek ruhlu ki hala babasına bakıyo şeklinde düşünmüştüm ama o kadar uçmamışlar. kısacası izlenilesi bi film.
--spoiler--#47145 benaslindayogum | 13 yıl önce - 4ciciş kız filmidir. "öyle 1-2 saat geçirelim, ajitasyonlu romantizm yaşayalım" mantığı güdenlere tavsiye edilir ki dünyada öyle biri varsa üzülürüm.
- 3senaryo açısından çok iyi bir film diyemem,senaryosu gayet sıradan olmuş.filmin sonunda da yine sevenler kavuşamamış en sona bir de kafa yapan adamın ağzına sıçan bir müzik koyularak izleyenler üzerinde derin bir etki bırakılmaya çalışılmış ki doğru da bir hamle olmuş çünkü müzikler senaryodan kat ve kat daha iyi.fakat filmde ayrıntıları seven izleyiciler için izlenmesi gereken bir film diyebilirim.ben filmde detaylara çok dikkat etmeyen ve ayrıntıları umursamayan sadece konuya odaklanan bir izleyici olmama rağmen burdaki detaylar bana çok hoş geldi.özetle müzikler ve filmdeki detaylar sayesinde izlenebilitesi olan bir film.ha tabi birde halil sezai paracıkoğlu 'nun mükemmel performansını unutmamak lazım.*
- 2tam bir hayal kırıklığıdır. ben ki eski türk filmlerine bile salya sümük ağlayan biriyimdir bir damla gözyaşı düşmedi arkadaş. beklentimi karşılamaması bir yana izlediğim en kötü filmlerden biriydi. reklam kokan hareketler, sosyal mesaj verme çabası, ucuz-sanat kaygısı içeren sahneler...
-- spoiler --
bir kere başroldeki adamın, o yaşlı adamın kızın babası olduğunu anlamaması için gerizekalı olması gerekir. üstelik öğrendiği sahnede korkunç müzik koymuşlar, ''aman tanrım dehşet içindeyim!'' çekimi yapmışlar.* feci kötüydü yani.
hele a beautiful minddan fırlamış bir sahne var kii ''yaprak dökümüne haksızlık etmişiz ulan, aslında kaliteliymiş'' dedirtiyor.
-- spoiler --
daha fazla yazıp kendi sinirimi bozmayacağım. hür iradeniz var tabi isterseniz izleyin ama bence izlemeyin.*
(bkz: bir dost) - 1uyarı: spoiler butonsuz spoiler muhteviyatlıdır.
tanım: film.
Şimdi ben ne desem bilemiyorum bu filme.
Üzülüyorum sadece. güzel adam-güzel kadın aşkının gölgesinde kalacağı için.
hep aşk tesadüfleri sever ile kıyaslanıyor, bu büyük haksızlık mesela.
biz kadınlar mehmet günsür gibi bir ilahı kesmek için gittik en çok o filme. Öyle bir adamla tesadüfen karşılaşabilmek hayaliyle. sonra gittik ve en çok altan erkekli'nin güzelliğine ağladık. ondan etkilendik. yanımızda da sevgililerimizi, yakın erkek arkadaşlarımızı sürükledik.
oysa İncir reçeli'ne salt fragmanı için gittim ben.
"sana dokunmak tüm kelimeleri yakmak gibi" için.
son zamanlarda aklımdan geçip dilimden dökülemeyen en yakıcı aşk tanımı bu olduğu için.
uçurumun kenarında bir kadının bir adım gerisinde tutmak suretiyle sevmeye çalıştığı bir adamın öyküsü.
hiç büyük sözler vermeden, büyük sözler söyleyen bir aşk.
İnsanın yargılama, yaftalama tutkusunun yüze vurulduğu anlar.
hani çok ağlamalı filmler olur da, ışıklar yanınca durur gülümsersin, salondan çıkar derin bir nefes çeker kendine gelirsin geçer gider.
bunda koltuktan kalkasın gelmeyebilir.
nefesi sonuna dek içine çekemeyebilirsin.
olamaz mı? olabilir. başka filmdi gerçi o, bi saniye.
ha, bir de şöyle bir not vardı, " çok tanıdık geldi yüzün, gönlüme hoş geldin sevdiğim, kusura bakma ortalık biraz dağınık". bir yerlerde gördüm, işte efendim dillere pelesenk olacakmış da, ergen kızlar bokunu çıkaracakmış da.
Çıkarsınlar anasını satayım, ada olup alper bulmaya çalışacaklarına, tanıdık yüzlere kansınlar, "asqum" diyeceklerine, sevdiğim desinler birilerine, sakıncası yok, yapmayın bu kadarını da.
koskoca ankara'da sadece iki salonda oynayan bir filme de lütfen bunu yapmayın.
demem o ki, herkes içini sızlatacak en az bir replik, bir kare, ufacık bir ses bulabilir filmde.
yaşayanlarımızdan bahsediyorum elbette.
hayatında en az bir kez "günaydın sol yanım" diyebilmişler, birleşin ve bu filmi izleyin.
#37399 hafifmerkep | 14 yıl önce